Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında 2012'de düzenlenen "Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı" sorularının sızdırıldığı iddiasına ilişkin 58'i tutuklu 82 sanığın yargılandığı davada, FETÖ üyelerinin kullandığı örgütün şifreli haberleşme programı Bylock'a ait yazışma içerikleri ilk kez mahkeme ortamında okundu.
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü Duruşma Salonu'nda görülen davanın ilk duruşmasına 58 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar ile sanık avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Duruşmada, Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Hazine Müsteşarlığının avukatları da "müşteki" olarak yer aldı.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanıklardan Dursun Ali Kurt, "6 Mayıs 2012'de yapılan sınavı kazandım. Gazetelerden söz konusunu sınavın iptal edildiğini öğrenince de Ankara 13. İdare Mahkemesine açtığım davayı kazanarak hakimliğe başladım." dedi.
Kurt, kopya iddialarına ilişkin ÖSYM'nin hazırladığı raporda isminin geçmediğini öne sürerek, sınavın matematik testindeki 8 sorudan 6'sına "ilköğretim seviyesindeki sorular" olduğu için doğru cevap verdiğini savundu.
Dava konusu soruların nereden sızdırıldığının henüz netleşmediğini ileri süren tutuklu sanık Kurt, "Soruların ÖSYM'den alınıp alınmadığı bile belli değilken, ÖSYM çalışanları hakkında verilen takipsizlik kararı varken, hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. FETÖ üyeliği ile ilgili suçlamaları da kabul etmiyorum. Silahsız terör örgütü olmayacağı gibi, bu örgütün ne zaman silahlandığı da iddianamede yer almaktadır." ifadelerini kullandı.
İddianamede, FETÖ üyelerinin şifreli haberleşme ağı ByLock uygulamasını kullandığı belirtilen Dursun Ali Kurt, "ByLock uygulamasını indirmek de kullanmak da suç değil. ByLock delilleri usule uygun elde edilmemişti. Bu konuda verilmiş bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. MİT tarafından tespit edilen bilgiler, delil olarak kabul edilemez. ByLock tespiti, yasak tespit niteliğinde değerlendirilmelidir. 2014'te ByLock girişi yaptığım ileri sürülen hat adıma kayıtlı ama giriş yapıldığını kabul etmiyorum." diye konuştu.
Hayatı boyunca FETÖ ile ilgili hiçbir bağlantısı olmadığını iddia eden Kurt, FETÖ'nün hiçbir dernek ya da vakfına üye olmadığını öne sürdü.
Davanın bazı sanıklarıyla arasındaki HTS kaydının da "arkadaş görüşmeleri" olduğunu ileri süren sanık Kurt, beraatını talep etti.
İddianamede, KPSS'deki bazı sorularda işlem yapmadığı, bazı sorularda ise yaptığı işlemin doğru cevaba götürmeyeceğinin anlaşıldığı belirtilen sanıklardan Ali Odabaşı da üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Hakimlik için atamasının yapılmadığından Adalet Bakanlığı ve HSYK'nın zarar görmediğini savunan Odabaşı, müştekilerin katılma taleplerinin reddine karar verilmesini talep etti.
Ali Odabaşı, adına FETÖ'nün finans kurumu Bank Asya'daki hesabın, avukatlığını yaptığı bir şirketin maaş ödemeleri için bulunduğunu ve hesabı 2013'te kapattığını ileri sürdü.
Tutuklu sanıklardan Mehmet Erdin de hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "Sınavı aylarca çalışarak bileğimin hakkıyla kazandım." şeklinde konuştu.
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Kızılay Meydanı'ndaki demokrasi nöbetlerine katıldığını savunan Erdin, "Sınav öncesi ya da sonrası FETÖ ile hiçbir illiyet bağım yoktur. Diğer sanıklarla yaptığım iddia edilen HTS kayıtları delil olarak kabul edilse de suç teşkil etmemektedir ve yapılan görüşmeler meslektaşlık hasebiyledir." ifadelerini kullandı.
ByLock yazışmaları okundu
Tutuklu sanık Habil Kahraman, 20 Temmuz 2016'da ailesinin yanına bayram ziyaretine gittiği Çanakkale'nin Lapseki ilçesinde "yurt dışına kaçmak isterken" yakalandığı iddiasını reddederek, "Pasaportu olmayan birisi yurt dışına nasıl gidebilir? Bayramda ailemin yanına gittiğimde gözaltına alındım." dedi.
FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u "kırmızı seviyede" kullandığı belirlenen Kahraman da üzerine atılı suçlamaları reddederek, ByLock'u indirmediğini ve kullanmadığını öne sürdü.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Muhammet Karaca, Habil Kahraman'a ait telefon numarasını teyit ettikten sonra ByLock yazışmalarını okudu.
Kahraman'ın mahkemede okunan ByLock yazışmalarındaki bazı mesajlarının içerikleri şunlar:
- ''Bu arada hoca efendiden bir takke, bir tefarik ve bir de gömlek geldi.''
- ''(Mesajdaki 'Savunmayı verdin mi' sorusuna cevaben) Süreci biraz daha uzat dedikleri için bilgi belgeler geldikten sonra gerekçeli savunmamı yapacağım.''
- ''Evlerde temizlik yapıldı ama yine gözden geçirelim, cumartesi kahvaltı programı var, şehir dışından gelenler de var.''
- ''Benim hakkımda örgüt üyeliği, evrakta sahtecilik ve suçluyu kayırmaktan dava açıldı, iddianame yazıldı, şimdilik sen bil.''
- ''Arkadaşlara 'Bilirkişileri şikayet edin' demiştik, siz de verebilirseniz iyi olur.''
- ''İhraç kararı verildi, Metin Özçelik, Mustafa Başer, Mustafa Gürbüz (Bizim Başkan) ve ben 4 hakim hakkında, bekletmeden ihracı tebliğ ederler.''
- ''Benim karar ile Mustafa başkanın kararı morallerini bozmuş, 37'nin kararı da gecikmez ve büyük ihtimal ihraç olur diye düşünüyorlar, M. Erdin'de vardı... İhraç ile avukatlık sıkıntı olur diyor Erdil."
- ''Bu arada bir rüya gördüm, hayırdır inşallah Amerika'ya gitmek için uçak bileti alıyordum, malum hanımın 10 senelik Amerika vizesi var.''
Yazışmaları reddeden Habil Kahraman, CMK'dan atanacak avukatının belirlenmesiyle detaylı savunma yapacağını belirtti.
Duruşmada, sanıklardan Abdullah Enis Ural, Fatih Mehmet Bayram ve Engin Nazlı da savunma yaptı.
Davanın yarınki duruşması sanık savunmalarıyla devam edecek.