FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT'a giderek yayınları kesmeye çalışan 5'i sivil 16 sanığın yargılandığı davanın ikinci celsesinde müştekiler yaşananları anlattı.
Müşteki Ömer Kuzu, darbe girişimi gecesi TÜRKSAT'ta, aksanından yabancı olduğunu düşündüğü üniformalı, sarışın ve mavi gözlü birinin daha olduğunu, o kişinin sanıklar arasında bulunmadığını söyledi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya tutuklu sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler katıldı. Bugünkü celsenin öğleden sonraki kısmında müşteki beyanlarının alınmasına devam edildi. Duruşmada, müştekiler alfabetik sıraya göre söz alarak, darbe girişimi gecesi yaşadıklarını anlattı. Müştekilerden Fatih Polat, TÜRKSAT'ta Güvenlik Sistemleri biriminde çalıştığını, saat 00.40 sıralarında 2 helikopterin gelerek ateş etmeye başladığını anlattı. Bir müddet sonra askerlerin kendilerinden teslim olmaları yönünde uyarılarda bulunduğunu belirten Polat, "Arka taraftan çıkmaya giderken Eray Uçkun ile karşılaştık ve bana elimi kaldırarak teslim olmamı söyledi. Bana teknik personel olup olmadığımı sordu. Ben de "evet" deyince, "TRT 1 hariç tüm kanalların yayınını" kes dedi. Yapamayacağımı söyleyince silah doğrulttular. Yöneticilerimiz getirdiler, biz bir şey yapmayınca bizi çıkarttılar. Daha sonra "TÜRKSAT'ı bombalayacaklar, 5 dakika içinde burayı boşaltın" diye bağırmaya başladılar" diye konuştu.
"ŞEHİT ALİ KARSLI'NIN 10 YAŞINDAKİ EVLADI "FERHAT AMCA BABAM NE ZAMAN GELECEK?" DİYE SORUYOR"
Müştekilerden Ferhat Derecik, TÜRKSAT'ta 12 yıldır güvenlik amiri olarak görev yaptığını söyledi. Sanıkların ve avukatların zor şartlarda savunma yaptıklarını söylediklerini anlatan Derecik, "Şehit Ali Karslı'nın 10 yaşındaki evladı her gittiğimde bana, "Ferhat amca babam ne zaman gelecek?" diye soruyor. Bunu da unutmamak lazım" ifadesini kullandı.
"6 ARKADAŞ HELALLEŞTİK"
Müşteki Güner Gani, 15 Temmuz gecesi TÜRKSAT'ta nöbetçi olduğunu, saat 22.00 sıralarında kalkışma olduğunu televizyondan öğrendiğini kaydetti. Saat 00.30 gibi TRT'den darbe bildirisinin okunduğunu gördüklerini söyleyen Gani, "Üst yönetimin TRT'yi kapatma emri verdiği söylenildi. Arkadaşlar bu doğrultuda yayını kesti. Biz diğer kanallardan olayları takip etmeye başladık. TRT kapandıktan çok kısa süre sonra helikopter sesi duymaya başladık. Saat 03.00 gibi bombalama oldu. F-16'lar uyduyu bombaladı. Bunun üzerine 6 arkadaş helalleştik" şeklinde konuştu.
Gölbaşı'nda polis memuru olarak görev yapan müşteki Hacı Bölükbaşı, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında izinli olduğunu, akşam saatlerinde kendilerinin Whatsapp grubundan yoğun mesajlaşmaların başladığını anlattı. İstanbul'da köprünün kapatıldığı, Genelkurmay Başkanlığında işlerin karıştığını öğrendiklerini aktaran Bölükbaşı, "Bir arkadaşımı aradım. O bana MİT'e yoğun şekilde ateş edildiğini gördüğünü söyledi. Daha sonra ben Özel Harekat'a atılan bombayı gördüm. Bunun üzerine silahımı ve yedek şarjörümü alarak görev yerime gittim" dedi.
Çalıştığı birime vardığında TÜRKSAT'a darbeci askerlerin girdiğinin söylenildiğini dile getiren Bölükbaşı, 15 kişilik ekip kurulduğunu, kendisinin de o grubun içinde olduğunu söyledi. Bölükbaşı, TÜRKSAT'a vardıklarında yayını kesmek için gelen 4 teknisyeni yakaladıklarını ifade ederek, "Birinin telefonundan bir şey silmeye çalıştığını görünce telefonunu aldık. Daha sonra nizamiyeye doğru gittik. Üzerimize 7-8 araç gelmeye başladı. Yolu kapattık, araçları durdurduk. Onlar TÜRKSAT çalışanları olduğunu söyledi. Kurum kimliklerine baktım TÜRKSAT çalışanlarıydı. Ben bir ara kamyonun üzerine çıktım. Elleri uzun namlulu 4 tane asker olduğunu gördüm. Amirime bildirdim bu durumu. Barikatı Konya yoluna taşıdık. Bir grup araç konvoy halinde gelmeye başladı ve bize ateş edilmeye başlandı. O "yarbay" denen arkadaş kendi araçlarından ateş edilmediğini söylüyor. Ben ilk ateşi birinci araçtan yedim. Biz de onlara ateş edince Konya yolundan kaçmaya başladılar. Yarbay "üzerlerinde yelek yoktu" diyordu. Benim üzerimde yelek vardı. Bunu da eklemek istiyorum" diye konuştu.
Müştekilerden Ömer Kuzu ise, 15 Temmuz akşamı eşinin kendisini aradığını, TÜRKSAT'a saldırı olduğunu söylediğini anlattı. Eşinin korktuğunu, onu korumak için TÜRKSAT'a gittiğini belirten Kuzu, darbecilerin içeridekileri rehin aldığını öğrendiğini söyledi. Bir müddet sonra darbeciler tarafından yakalandığını belirten Kuzu, darbecilerin yayınları kesip kesemeyeceği yönünde kendisine sorular sorduğunu ifade etti. Kuzu, TÜRKSAT'ta o akşam konuşmasından yabancı olduğunu düşündüğü birinin daha olduğunu, o kişinin üniformalı, sarışın ve mavi gözlü olduğunu kaydetti. Darbeci askerlerden bazılarının ona "Levent" diye hitap ettiğini belirten Kuzu, o şahsın sanıkların arasında bulunmadığını söyledi.
Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, davanın bugünkü celsesinin tamamlandığını, yarın müşteki beyanları ile devam edileceğini belirtti.