Yaklaşık üç ay önce Adıyaman’a gelen ve Yurt-Kur binasında kalan Suriyeli sığınmacılar arasında bulunan Ayşe Hallut ile İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde görevli memur Nevzat Gülegen’in aşkı evlilikle sonuçlandı. Suriye’de yaşanan acı mutlu bir evliliğe vesile oldu.
Suriye’de Beşer Esed’in ordusundan kaçarak Türkiye’ye sığınan Ayşe Hallut ile beş kardeşi ve annesi ilk olarak Adıyaman’daki Yurt-Kur binasına yerleştirildi. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde görevli memur Nevzat Gülegen, görevli olarak gittiği Yurt-Kur binasında Ayşe Hallut ile tanıştı. Suriyeli aile daha sonra Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesindeki çadır kente yerleştirildi. İki genç görüşmeyi sürdürerek, bu görüşmeyi evlenmeye kadar getirdi. Kızın istenmesinin ardından ilk olarak Suriye usulü ile küçük bir düğün yapılmasının ardından, gelin Adıyaman’a getirilerek burada da düğün töreni gerçekleştirildi.
Beyaz gelinlikle düğün salonuna giren gelin ile damadı salonda bulununlar alkışlarla karşıladı. Mevlidi Şerif’in okunduğu düğün töreninde, genç çiftin mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Suriyeli gelinin annesi Suriye’de olduğu için düğüne kardeşleri Halud, Abdullah ve Muhammed katıldı.Damat Nevzat Gülegen eşiyle tanışmalarını anlatarak, “Böyle bir acıdan hayır çıktı. Bunlar bir acı sonucu buraya geldi ama kader bizi birleştirdi. Acıdan bir hayır çıktı, İnşallah sonu daha da hayırlı olur. Mutluyuz.” dedi.
Gazetecilerin dil sorununu nasıl gidereceksiniz sorusuna ise Gülegen, “Aşkın dili yok” diye cevap verdi.
Gelin Ayşe Hallut ise, Suriye’den gelerek Türkiye’de evlenmenin kısmet olduğunu ve mutlu olduğunu belirterek, en kısa sürede Türkçeyi öğreneceğini kaydetti.
Gelinin kardeşi Abdullah Hallut ise, kardeşinin Türkiye’De evlenmesinden dolayı mutlu olduklarını ifade ederek, Suriye’de ki olayların sona ermesinden sonra kendi topraklarına döneceklerini vurguladı.
Damadın babası Mehmet Gülegen ise, oğlunun kızı görüp beğendiğini ve kendisinden izin istediğini belirterek, kendisinin bu olaya izin verdiğini söyledi.Baba Gülegen, “Oğlum sevdikten sonra Suriyeli olması yada başka bir memleketli olması fark etmez. Yeter ki Müslüman olsun, yeter ki insan olsun” dedi.