Biri savaş pilotu diğeri ise kaptan olmak istedi. Ancak iki kardeşin de hayali FETÖ terör örgütüne takıldı.
21 yaşındaki Aytuğ Karagül, "iğneli arazide süründürdüler, sıcak asfaltta şınav çektirdiler" sözleriyle şok mangasında yaşadıklarını anlattı. 25 yaşındaki Ceyhun Karagül ise, darbe girişimi gecesinde Deniz Harp Okulu Komutanı Mesut Özel'in alıkonulmasında bir numaralı şüpheliler arasında bulunan Dnz. Krm.Binbaşı Cüneyt Aydoğan'ın akıl almaz disiplin cezalarına maruz kaldı.
"Bizden olmayan ötekidir" anlayışı ile rütbelerini terörist amaçlarla kullanan FETÖ terör örgütünün kuşkusuz en mağdurları dönemin askeri lise öğrencileri oldu. Kimi uğruna ter döktüğü hayaline kavuşmak için uğraş verdi kimi ise görevliyken çok sevdiği mesleğinden uzaklaştırma cezası alarak ilişiği kesildi ve on binlerce TL tazminat ödemeye mahkum oldu. Birçoğunun görüşüne göre ise en açık hedef subay çocukları oldu. İstanbul'da yaşayan Ceyhun- Aytuğ Karagül kardeşler de çeşitli sebeplerden dolayı hayallerinden vazgeçmek zorunda kalan binlerce FETÖ mağdurlarından birileri. 14 yaşında Işıklar Askeri Hava Lisesi'ne dereceyle giren Aytuğ Karagül, 21 yıl TSK'ya hizmet veren asker babası ve kaptan olmak isteyen ağabeyinin izinde gitmek istedi. Ancak çok sevdiği savaş pilotu olma hayali FETÖ'ye takıldı.
"Komutanım odasına çağırdı ve…"
4 yıl boyunca şok mangasında bulunduğunu ve keyfi cezalandırılmalara maruz bırakılarak okuldan atılmak istendiğini söyleyen genç, "içimde bir ukdedir pilot olamamak" diyerek yaşadıklarını şu sözler ile anlattı: " 4 yıl boyunca şok mangası içindeydim. Fiziksel ve psikolojik baskılar sürekli devam etti. Bunun yanında da bize savunmalar verildi ve disiplin puanlarımız düştü. Baskılar sonucunda da bir şekilde ilişiğimi kesmek çorunda kaldım. Hatta bir gün ben nöbetteyken arkadaşlar eğitim yürüyüşü yaparken, " Aytuğ Karargül ayakların daha yukarı kalksın" diye bağırmış ki ben eğitimde olmadığım halde. Örneğin, esas duruşumu normal gösteriyorum ama komutan bozuk diyerek seni şok mangasına alıyor. İğneli arazilerde süründürürler, ördek yürüyüşü, topala yürüyüşü, sıcak asfaltta şınav çektirirlerdi. Eğitimden ziyade tamamen eziyet öğrencinin okuldan ayrılmasını sağlamaya yönelikti. Komutan daha sonra odasına çağırır ve "dışarıda daha çok başarılı olursun bunu bir düşün " derlerdi. Babam ziyaretime geldiği zaman ona da "okuldan ayrılmaz ise sonuçlarına katlanırsınız" denilmiş. Şok mangasında 15 kişiydik 14 kişi ayrıldı. Sadece şok mangası değil pek çok arkadaşım işkenceler eziyetler sonucu hepimizi bir şekilde baskılara daha fazla dayanamayarak ayrıldık.Şimdi tek isteğim sorumluların cezalandırılması."
"Subay çocukları açık hedefti"
TSK'da 21 yıl boyunca çeşitli kademelerde görev yapmış Emekli Jandarma Yüzbaşı Coşkun Karagül ise büyük oğlu Ceyhun Karagül'ün Deniz Harp Okulu'ndaki bölük komutanının 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde Deniz Harp Okulu Komutanı Mesut Özel'in alıkonulmasında bir numaralı şüpheliler arasında bulunan Dnz. Krm.Binbaşı Cüneyt Aydoğan'ın olduğunu açıkladı. Oğlu Ceyhun Karagül'ün şimdilerde uluslararası bir firmada uzak yol kaptanlığı yaptığını anlatan baba Coşkun Karagül, "Bu yapının ilk hedefi subay astsubay çorcukları açık hedefti. Biz etiketleriydi. Çünkü ilk eziyetler orada başladı. Olur olmaz nedenlerden dolayı örneğin kravatını düzgün bağlayamamak, bilgi seviyesi yetersiz olmak. Bu mümkün edğil çünkü benim oğlum okulun en başarılı öğrencilerden biriydi. Bu o kadar büyük bir vatan hainliği ki, benim oğlumu mezun ediyorlar ama subay yapmıyorlar. Neden? Çünkü saçma sebeplerden dolayı disiplin notlarından ötürü. Bu cezayı verenler kim? Bugün açığa çıkan FETÖ terör örgütünün uşakları" dedi.
"70 bin TL tazminat ödüyoruz"
5 yılı aşkındır hukuk mücadelesi verdiklerini anlatan baba Coşkun Karagül yaşanan süreç sonrasında kendileri gibi tüm mağdur ailelerden devletin tazminat talebinin kaldırılmasını istedi. Baba Karagül şunları söyledi: " FETÖ terör örgütü tarafında cezalandırıldık. Çocuklarım cezalandırıldı biri kendi isteği ile baskılara dayanamadığı için ayrıldı diğeri ise mezun oldu ama subay olamadı ilişiği kesilerek cezalandırıldı. İkinci kez ise devlet tarafından cezalandırıldık. Çünkü çığlıklarımızı kimse duymadı. Üstüne bir de ben bir baba olarak devlete tazminat ödüyorum. Neden? İşte okulda okuyamadığı için. E siz benim çocuğumu mezun ettiniz subay yapmadınız. Diğeri 4 yıl baskılara dayanamadı. Niye bu tazminatı ben ödüyorum. Bu şekilde FETÖ terör örgütünün elemanlarının sonucu bu okuldan uzaklaştırılan, atılan, ilişiği kesilen öğrencilerin ailelerine bu tazminatlar ödetilmesin. Biz zaten yeteri kadar ceza çektik. Ben 5 yıldır hukuk mücadelesi yaşıyorum. "Herkes şapkasını önüne koysun düşünsün. Okulda cezayı verenler bunlar? FETÖ terör örgütü ve bunların teröristleri savunma ve ceza verenler bunlar, çocukların ilişiğini kesenler bunlar, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde Anaya Mahkemesi'nde karar verenler unlar o zaman ben durup düşünürüm: Hukuk nerede? Şimdi herkes şapkasını önüne alarak düşünsün ve ayrımcılığı bıraksın.Bunlar hüküm giydikleri zaman mahkemelere giderek bu şahsın gözlerinin içine bakmak istiyorum. "