315 puan alarak Fırat Üniversitesi Teknoloji Bölümü Elektrik Elektronik Mühendisliğini kazanan Nasrettin Arslan, babasının yıllar önce Diyarbakır'dan Adana'ya göç ederek yerleştiğini kaydetti. Aileden kimsenin okumadığını bu nedenle hepsinin seyyar satıcılık yaptığını anlatan Arslan, "Ben 11 çocuklu bir ailenin ortanca çocuğuyum. Bizim ailede kimse okumadı. Ama ben çocukluğumdan buyana elektrik elektronik mühendisi olmak istiyordum. Ancak 14 yaşında lisede okurken sevdiğim kızla evlendim. Evlenmeme rağmen okumayı bırakmadım 1994 yılında merkez endüstri meslek lisesini bitirdiğimde bir çocuğum vardı" dedi.
Arslan lise son sınıfta ilk kez girdiği üniversite sınavında başarılı olamadığını buna rağmen yılmadan sınavlara girmeye devam ettiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Art arda çocuklarım oldu. Evi geçindirmek zorundaydım bu nedenle seyyar satıcılık yapmaya başladım. Bu arada bir taraftan da memurluk sınavına girmeye başladım. Ancak benim bitirdiğim lise sadece elektrik lisesi olduğu için ne memurluk sınavında ne de üniversite sınavında bana yeterli olmuyordu. Bu nedenle 2009 yılında açık lisenin elektrik elektronik bölümüne yazıldım. Açık liseyi de 3 yılda bitirdim. Bu yıl 2. kez lise diploması aldım. Bu arada 6 tane de çocuğum oldu."
Üniversite sınavına bu yıl 18. kez girdiğini vurgulayan Arslan, "Üniversite sınavına her zamankinden daha fazla çalıştım. Gündüz seyyar tezgahının başında konulara çalıştım. Akşam eve geldiğimde de test çözdüm. Çok fazla çalışmadım ama düzenli bir şekilde konulara çalışıp test çözdüm. Bu benim çocukluk hayalimdi sonunda başaracağımı biliyordum. Bir insan başarmak istediğinde onun önünde kimse duramıyor. Başarmanın yolu inanmaktan geçiyor. Önemli olan azimle çalışmak. Bende bunu yaptım ve yollar sonra hedefime ulaştım" diye konuştu.
Çocukluk hayalini gerçekleştirdiği için çok mutlu olduğunu, bunu kelimelerle anlatmanın çok zor olduğunun altını çizen Arslan şöyle devam etti:
"Ben çocukluk hayalimi sonunda gerçekleştirdim ama geride eşimi ve 6 çocuğumu bırakıp gideceğim. Benim sosyal güvencem hiç birşeyim yok. Burs başvurusu yaptım onlarda çıkmadı. Yurt yedekten çıktı. Okula gittiğim zaman kalacak yerim yok. Burada 6 çocuğum ve eşime bakacak kimse yok. Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Ben devletten bu konuda yardım bekliyorum. Çocuklarımın 4'ü okuyor. Onlarda benim gibi okumak istiyor. Bir çocuğumda okulu bırakmıştı açık liseye yazılacak. Bir tek o kebapçıda çalışıyor. O da tek başına evin geçimiyle mücadele edemez."
Arslan'ın eşi Sabriye Arslan eşiyle evlendiğinden buyana ders çalıştığını evin her tarafının kitap dolu olduğunu belirterek, "Benim okuma yazmam yok ama eşim çok azimli. 20 yıldır ders çalışıyor sonunda istediği okulu kazandı. Benden çok kitaplarla ilgileniyordu. Gündüz tezgah başında gece evde çalışıyordu. O okula gidecek ben 6 çocukla baş başa kalacağım. Bu konu da devletten yardım bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Arslan'ın okulu bırakan oğlu İbrahim Arslan (18) ise kebapçı da çalıştığını anlatarak, "Babam çok istediği okulu sonunda kazandı. Ben liseyi bırakmıştım ama bu yıl açık liseye kaydolacağım. Babam okula gittiği zaman evin geçimini ben sağlayıp hatta babama harçlık göndereceğim. Babam yeter ki mühendisliği bitirip gelsin. Bende onun gibi hem çalışıp hem okuyacağım" dedi.