Hemşire olarak Eylül 2019'da Eskişehir Şehir Hastanesine atanan ve çocuk yoğun bakım ünitesinde çalışan 26 yaşındaki Merve Aksu, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Ebrar Sitesi D Blok'un yıkılması sonucu babası Murat, kardeşleri Melisa, Elifnaz ve Muhammet Aksu'yu kaybetti.
Depremden iki gün önce kendisini ziyarete gelen annesi Gülseren Aksu ile hayata tutunmaya çalışan genç hemşire, deprem sonrası başlayan soruşturmalarda, ailesinin haklarını mahkemede savunabilmek için Eskişehir'den Kahramanmaraş'a taşınma kararı aldı.
Bunun üzerine tayin talebinde bulunan Aksu, Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesindeki Aslanbey Aile Sağlığı Merkezinde göreve başladı.
Merve Aksu, annesinin depremden birkaç gün önce ziyaretine geldiği için hayatta kaldığını, enkazdaki arama kurtarma çalışmaları sırasında ailesine ulaşmak için beklerken zor günler geçirdiğini söyledi.
Binanın yapımında kusuru bulunanların ceza alması için uğraşacağı yönünde kendisine söz verdiğini dile getiren Aksu, "O gün kendime dedim ki ne pahasına olursa olsun, bu davaları takip etmek için, gerekirse hayatımı da değiştirmek pahasına elimden geleni yapacağım ve burada davaları takip etmek için şehir değiştirdim. Artık Kahramanmaraş'ta yaşıyorum." dedi.
"HER SAHİPSİZ CENAZEYE KOŞTUM"
Mahkeme süreciyle ilgili de bilgi veren Aksu, şunları kaydetti:
"Müteahhitlerin yargılanması bize yetmiyor açıkçası. Müteahhitler de davalarda psikolojik olarak çok zorlandıklarını, artık çıkmak istediklerini söylüyorlar. Halbuki bizim var olan bir psikolojimiz kalmadı. Ben enkazda ailemin cesetlerini ararken, her sahipsiz cenazeye koştum. Bizim orada gördüklerimiz hiçbir şeye benzemiyordu. Benim burada tamamen bu sancılı süreçte yer almamın sebebi gerçekten, başka insanlar bu acıyı çekmesin."
Anne Gülseren Aksu da depremden önce geniş bir ailesi varken, şu anda hayatta kalan sadece kendisi ve kızı olduğunu belirtti.
Eşini ve çocuklarını çok özlediğini anlatan Aksu, "Biz hala 6 Şubat'tayız, aşamadık. Ben kabullenemedim, hala gelecekler, umut ediyorum. Resimlerine bakıyorum, sadece onların yanına gitmek, o mezarlıkta oturmak, sohbet etmek bana iyi geliyor." diye konuştu.