Depremin, şehirdeki sanayiye büyük darbe vurduğunu belirten Arıkan, hem halkın hem de sanayinin ciddi şekilde etkilendiğini ifade etti.
Kahramanmaraş’ın en etkin haber sitelerinden biri olan Maraş Gündem Haber sitesi imtiyaz sahibi Mehmet Taş’a konuşan Arıkan önemli açıklamalar yaptı.
SANAYİNİN DURUMU VE İŞLETMELERİN HASAR DERECELERİ
Deprem sonrasında Kahramanmaraş'taki sanayi tesislerinin durumu üç kategoriye ayrılıyor:
Az Hasarlı İşletmeler: Bu işletmeler kısa sürede toparlanarak üretime devam etti. Mahmut Arıkan, az hasarlı işletmelerin hızla toparlanarak faaliyetlerine devam ettiklerini ve üretim kapasitelerini yeniden kazandıklarını belirtti.
Orta Hasarlı İşletmeler: Bu gruptaki işletmelerin büyük bir kısmı yeniden üretime başladı. Orta hasarlı işletmelerde yapılan onarım ve yenileme çalışmaları sonucunda birçok tesis yeniden üretime geçmeyi başardı.
Ağır Hasarlı İşletmeler: Bu işletmeler, ağır hasar gördükleri için sigorta süreçleri tamamlanana kadar üretim yapamıyor. Ağır hasarlı tesisler ise sigorta süreçlerinin tamamlanmasını bekliyor ve bu süreç tamamlanana kadar üretime geçmeleri mümkün görünmüyor.
Arıkan, Kahramanmaraş'taki sanayinin genel kapasite kullanım oranının deprem öncesine kıyasla yaklaşık %60 seviyelerine düştüğünü belirtti. Deprem öncesi kapasite kullanımıyla karşılaştırıldığında, Kahramanmaraş'ta sanayi üretiminin %40 oranında azaldığını ifade etti.
ELEMAN EKSİKLİĞİ VE İSTİHDAM SORUNLARI
Depremden etkilenen işletmelerin büyük bir kısmında eleman eksikliği ciddi bir sorun teşkil ediyor. Birçok işletme %25-30 düşük kapasiteyle çalışmak zorunda kalıyor. Arıkan, bu durumu Türkiye genelinde bir sorun olarak değerlendirdi ve özellikle deprem bölgelerinde eleman bulma sıkıntısının en büyük problem olduğunu vurguladı. Sanayi işletmeleri, deprem sonrası dönemde iş gücü kaybı nedeniyle üretim kapasitelerini tam anlamıyla kullanamıyor.
EĞİTİM VE MESLEKİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
Mahmut Arıkan, Türkiye'deki istihdam sorunlarının çözümü için mesleki eğitimin önemine dikkat çekti. Gençlerin meslek sahibi olmalarını sağlamak amacıyla eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Arıkan, Almanya'nın mesleki eğitim konusundaki deneyimlerine atıfta bulunarak, Türkiye'de de benzer bir sistemin uygulanması gerektiğini ifade etti.
Arıkan, Türkiye'de 15-29 yaş arası yaklaşık 6.7 milyon gencin ne eğitimde ne de istihdamda olduğunu belirtti. Bu gençlerin kafelerde ve evlerde zaman geçirdiğini vurgulayarak, devletin bu gençleri mesleki eğitime yönlendirmesi gerektiğini ifade etti. Mesleki eğitimin, gençlerin iş gücüne katılımını artıracağını ve sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli eleman açığını kapatacağını söyledi.
MÜLTECİLER VE İŞ GÜCÜ
Arıkan, mülteci sorununun da ülkenin gündeminde önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Türkiye'deki mülteci sayısının artmasıyla birlikte toplumda bu konuda ciddi tepkiler oluştuğunu ifade etti. Kendi vatandaşlarının iş gücüne katılımının artırılmaması durumunda, Türkiye'nin daha fazla mülteci almak zorunda kalacağını söyledi.
Mülteci sorununun, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısını olumsuz etkilediğini belirten Arıkan, bu sorunun çözülmesi için devletin etkin adımlar atması gerektiğini vurguladı. Kendi vatandaşlarının iş gücüne katılımının sağlanması gerektiğini, aksi takdirde mülteci sayısının artacağını ve bunun da sosyal ve ekonomik dengeleri bozacağını ifade etti.
GELECEĞE DÖNÜK ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Mahmut Arıkan, eğitim sisteminin ve istihdam politikalarının yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Devletin bu konuda etkin adımlar atması gerektiğini belirtti ve Türkiye'nin gelecekteki hedeflerine ulaşabilmesi için nitelikli iş gücüne yatırım yapmanın şart olduğunu ifade etti.
Arıkan, Almanya'daki mesleki eğitim sisteminden örnekler vererek, Türkiye'nin de benzer bir modeli benimsemesi gerektiğini söyledi. Almanya'da üniversitelerdeki dört yıllık lisans eğitimlerinin iki yıllık meslek okullarına dönüştürüldüğünü belirtti ve Türkiye'nin de ara eleman sıkıntısını çözmek için benzer adımlar atması gerektiğini ifade etti.
SANAYİCİLERİN YAŞADIĞI ZORLUKLAR
Sanayicilerin, iş gücü eksikliği nedeniyle büyük zorluklar yaşadığını belirten Arıkan, işçilik maliyetlerinin yükseldiğini ve rekabet gücünün azaldığını ifade etti. Sanayicilerin, eleman bulamama sorunuyla karşı karşıya kaldığını ve bu durumun üretim kapasitelerini olumsuz etkilediğini söyledi.
Arıkan, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının işçilik maliyetlerini artırdığını, döviz kurlarının yükselmesiyle birlikte işçilik ücretlerinin de arttığını belirtti. Bu durumun, sanayicilerin maliyetlerini artırdığını ve rekabet gücünü azalttığını ifade etti.
DEVLETİN ROLÜ VE GELECEK PERSPEKTİFİ
Mahmut Arıkan, sanayinin yeniden ayağa kalkması ve istihdam sorunlarının çözülmesi için devletin etkin rol oynaması gerektiğini vurguladı. Devletin, eğitim sistemini ve istihdam politikalarını yeniden yapılandırarak, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü sağlaması gerektiğini belirtti.
Arıkan, Kahramanmaraş'ın sanayi potansiyeline dikkat çekerek, şehrin kalkınması için devletin ve halkın iş birliği içinde çalışması gerektiğini ifade etti. Kahramanmaraş'ın sanayi alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve bu potansiyelin doğru politikalarla değerlendirilebileceğini söyledi.
Sonuç olarak, 6 Şubat depremi sonrası Kahramanmaraş sanayisinin durumu ve geleceği hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Mahmut Arıkan, sanayinin yeniden ayağa kalkması için eğitim ve istihdam politikalarının yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Devletin, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü sağlamak için etkin adımlar atması gerektiğini belirtti ve Kahramanmaraş'ın sanayi potansiyelinin doğru politikalarla değerlendirilebileceğini ifade etti.