ÇANAKKALE NERESİ?
Hamail kuşandırıp çelikten pazusuna,
Mehmetlerin cepheye sürüldüğü o yerdir.
Fedakâr anaların, kınalı kuzusuna;
“Şehit olmadı” diye darıldığı o yerdir.
Ölümle istiklalin raks etme sırasında,
Renkler örselenirken tam katran karasında,
Cennete giden yolla cehennem arasında,
Korkutucu mahşerin kurulduğu o yerdir.
Çoğu henüz “onbeşli” körpecik bedenlerin,
Din-i mübin uğruna cihada gidenlerin…
Bu bayrağı bizlere emanet edenlerin,
Mȃveraya uçarken görüldüğü o yerdir.
Kükremiş aslanların asil edalarıyla
Siperleri yalayan kısık sedalarıyla
Fakat arşı titreten “tekbir” nidalarıyla
Düşmanın gırtlağına sarıldığı o yerdir.
Yay gibi fırlayarak helezonik devirden,
Arındırmaya teşne, Boğaz’ı yoğun kirden,
Volkanlaşan imanla “yedi düvel”e birden,
İstilȃ hesabının sorulduğu o yerdir.
Saldırıya geçerken tüm Haçlı Orduları,
Öpüyordu “hilal”i Marmara’nın suları,
Şirazeden çıkanlar kopartınca yuları,
Tekmil defterlerinin dürüldüğü o yerdir.
Sırtlanlar kusuyorken murdarlık günahını,
Gülleler dövmekteydi Osmanlı cenahını,
Seyyareler duyunca meleklerin ahını,
Göklerin utancından yarıldığı o yerdir.
Vatan müdafaası gayesiydi onların,
Canları pahasına destan yazan canların…
Nice koç yiğitlerin, adsız kahramanların,
Pȃkça alınlarından vurulduğu o yerdir.
Yanarken Anadolu; sönerken ev/bark, ocak,
Bir kıyamet sahnesi böyle sunulur ancak…
Savrulurken havada kafa, kol, gövde, bacak,
Keza etten duvarın örüldüğü o yerdir.
Dünya haritasında benzeri yoktur bunun,
Kıt’alara nazire şu küçücük “burun”un...
Kurtuluş harcı ile hürriyet hamurunun,
Şüheda kanlarıyla karıldığı o yerdir.
Seyit Onbaşıların zorbaları yendiği,
Ve Yahya Çavuşların mertçe bileylendiği,
“Çanakkale geçilmez!” sözünün söylendiği,
Hulâsa zincirlerin kırıldığı o yerdir.
1. Türk Dünyası Şiir Yarışmasında 1. Gelen Eserimiz