15 Temmuz günü FETÖ tehlikesini yaşadık ve gördük.
Kahramanmaraş'ta ciddi bir kalkışmak hareketi olmadı.
Neden acaba?
Hiç düşündünüz mü?
Sebebi açık ve net bellidir.
Kahramanmaraş'ı çantada keklik görüyorlardı.
İzmir ve Kayseri'den sonra en güçlü oldukları şehirlerden biri maalesef Kahramanmaraş'tır.
***
Bunlara bulaşmamış Maraşlı çok az.
Ancak, daha önce de söylediğim gibi
bizimkilerin çoğunluğu ibadet tabanındandır.
Yine de matematiksel orantı yaparsak devlet dairelerinde ve işadamları içindeki yapılanma % 50 den fazladır.
Şehir eşrafından bu işe hiç bulaşmayanları saymaya çalışıyoruz, inanın 100 sayısına ulaşamıyoruz.
***
İşte bu noktada 17-25 Aralık dönüm noktasını esas alıyoruz.
"İnşallah çoğu pişman olmuştur"diye dua ediyoruz.
Maalesef 15 Temmuz akşamına kadar çoğu FETÖ'den beklenti içindeydi.
Tayyip düşmanlığı benliklerine öyle yerleşmişti ki bu uğurda Türkiye'nin yanmasını bile göze almışlardı.
15 Temmuz sabahı hızla döndüler.
Artık son umutları da bitti.
Pişman olduklarını kabul etsek bile...
Dün de yazdığım gibi; Himmet ve Minnet duygularını atabilecekler mi?
***
Sonuç olarak ibadet tabanlı olan çoğunluğu bir yana bırakırsak, kamuda çalışanları ve bunlar sayesinde para babası olanları ne yapacağız?
Yıllarca bu şehirde saltanat sürmeleri yanlarına kâr mı kalacak?
Yine de haksızlık olmasın.
Biz günaha girmeyelim.
Kurunun yanında yaş da yanmasın.
17-25 Aralık sonrasında gerçekten dönenleri affetmeliyiz.
Peki nasıl inanacağız?
Bunu da defalarca yazdım:
"Güvenlik güçlerimize güvenerek devletimize yardımcı olacağız."
Hayırlı günler.