Yeni Anayasa’da bilindiği gibi seçilme yaşı 25’ten 18’e indirildi. Liseyi henüz bitiren öğrenci 18 taşındadır. Liseyi bitiren öğrenci ergenlikten yeni çıkmış hayatı yeni tanımaya başlayan genç. Henüz yaşam tecrübesini kullanarak bir durum hakkında etraflıca düşünüp karar verme yetisi olgunlaşmamıştır. Eğitim hayatı bitecek ve aldığı lise eğitiminin bir dalında uzmanlaşması söz konusu olamayacaktır artık.
Siyasete girebilecek olan 18’likler bayan için sorun teşkil etmeyecek ama erkekler için askerlikten muaf olma söz konusu. Bu da milletvekillerine askerlik yapmamayı meşru kılan bir kapı açıyor.
Ülkemiz genç bir nüfusa sahip bir ülke. Türkiye nüfusunun 18-22 yaşında 7 milyona yakın seçmeni var. Seçilecek olan seçmenlerin ülke yönetimi, kanunların yapılması, dış politikanın belirlenmesi gibi ülke çıkarlarını koruyan bir misyona sahip olması beklenmez mi?
21 yaşında çağ kapatıp, çağ açan atanın torunlarıyız!...Bunu unutmuyoruz ama ona verilen eğitim ve öğretime şöyle bir baktığımızda: 19 yaşında iken 6 dili çok iyi bilen genç bir padişah görürüz .Babasının eğitim ve öğretimini yakından takip ettiğine şahit oluruz. Bu nedenledir ki dönemin ünlü hocalarından bilim ve felsefe dersleri alıp, birçok alanda donanım sahibi olmuştur. Babasından da devlet yönetimi ile ilgili dersler alan bir Fatih Sultan Mehmet görürüz.
Ayrıca Çanakkale’de destan yazan 15’lileri de unutmak doğru değil !...Yurt savunmasında önemli rol oynayan özellikle Kayseri Lisesinin o yıl hiç mezun vermemesi …
Ülke nüfusunun da genç olması sebebiyle yaşın küçültülmesi ile ilgili başarı ve başarısızlıklarda olacaktır. Böyle bir karar çıktığına göre gençlerimizi de siyasi alanda göreceğiz demektir.
***
18 yaşında ki, genç siyaset alanında kendini ne zaman yetiştirecek ? Bu anlamda rüştünü nasıl ispatlayacak? Bunu yapabilmesi için bir parti büyüğünün desteğini alması gerekir ve onun himayesinde varlığını gösterebilir. Tüm bunlar bir yana öğrencinin aday olması için parti başkanları, parti büyükleri ile yakınlığı akrabalığı veya ailevi bir bağı olması gerekir. Siyasette genç soluklardan faydalanmalı ve fikirlerinin alınması elbette iyi olacaktır. Gençlerin siyaset anlamında önünün açılması elbette iyidir. Üniversite bitimi 23-24 yaşın beklenmesi iyi olmaz mı ?
Gençler hayalleri arasına bir yenisini “belki milletvekili olurum” u eklemekten öteye de gitmeyebilir. Eğer yeterli çalışma zeminleri hazırlanmazsa. Sadece Anayasa maddesini işgal etmekten öteye de gitmeyebilir.
Günümüz Türkiye’sin de sürekli değişen eğitim sistemiyle öğrenci ve öğretmen adaptasyon için bir süre bocalıyor. Oysa eğitim ve öğretim uzun vadede ürün verir. Kısa sürede değiştirilen sistemin henüz ayakları yere değmeden yeni yeniden yenisi geliyor. Sistematik olarak eğitimde istenen sonuç alınamıyor.Normal bir eğitim sisteminde öğrenci lise dahil kayıtlı olduğu okulda okuyor. Herbiri farklı okulda okuyor ve farklı liseyi bitiriyor. Ve inanılmaz bir şey oluyor. Ticaret Lisesi, Anadolu Lisesi, Kız Meslek Lisesi, Açık öğretim Lisesi, İmam Hatip Lisesi, Meslek Liseleri…Tüm liseliler ikili sınava tabi tutuluyor. Hiçbiri kendi kulvarıyla alakalı bir okulu değil, neyi kazanmışsa onu okuyor. Sevse de sevmese de eğitimini aldığı işi yapıyor. Mutlu mudur ?
Bireyler mutlu olunca, topluma yansır. Çünkü toplum bireylerden oluşur ki bu nedenledir yeteneği ve isteği doğrultusunda eğitim alma şansı verilebilmelidir. Ülkemiz gelişmekte olan bir ülke olarak her alanda kalifiye elemana ihtiyaç var. Okulunu bitiren her öğrenci doktor, mühendis, avukat veya öğretmenden başka meslek yokmuş gibi yetiştirilmemeli. Bu zihniyet değiştirilmelidir. Mesleklere karşı İlgiyi besleyip, bilgi verme, verilen bilgiyi kullanma bilinçli olarak yapılmalıdır. Ve istenen sonuç için çalışmayı kapsamalıdır.
İstikrarlı, sağlıklı ve mutlu bir toplum için elbette bilinçli ve duyarlı fikirlere ihtiyaç var.Beyin göçünü önlemek anlamında da çalışmalar yapmak gerektiğine inanıyorum. Bilim alanında yapılacak çalışmalar ülkemizin gelişmesine oldukça büyük katkıda bulunacaktır.
18’lik milletvekili gencimiz bakalım kim olacak ve hangi şehirden olacak ?Bugün bilgiye ulaşmak artık çok kolay.Kontrollü ve bilinçli genç kuşaklara ihtiyacımız var.Seçilsin ya da seçilmesin !!!
***
Memleketime son ziyaretlerimden biriydi.Malik-i Ejder’i ziyaretimde yol boyunca stabilize yolda ilerledik. Henüz asfaltlanmamıştı. Tozlu yollardan sonra vardığımızda temiz bir ziyaret yerine geldiğimizi farkettim. Duamı ettim, namazımı kıldım. Hakkında duyduklarım vardı ama yine hakkında yazılanları yine okudum. Etrafını şöyle bir gezdiğimde Sır baraj’nın uzantısını gördüm. Denizi seven biri olarak ne yalan söyleyeyim çok sevindim.Fakat bir o kadar da üzüldüm.
Fakat etrafı çıplaktı.Bir ağaç bile dikilmemişti.Maraş’ın havasını değiştiren baraj gölleri ve uzantılarının etrafının yeşillendirilmesi gerek hava değişimi gerek doğal güzellik olarak pek yerinde olur!!!
Sır Baraj’ının etrafının ağaçlarla çevrildiğini bisiklet ve yürüyüş yolu yapılarak zenginleştiğini hayal ettim !!!…Sonra faytonların birinin geldiğini, diğerinin gittiğini küçük stantların olduğu, insanların su kıyısında rahatladığı ve huzur bulduğu bir yaşam alanı olarak tahayyül ettim!!!
Sizce de iyi olmaz mı ??