Bilindiği üzere "Su uyur düşman uyumaz" Cumhuriyet öncesi ve devamında ülkemize ayar verilmeye çalışılıyor. Son 50 yılı aşkın Türkiye’yi AB'ne alacağız diye oyaladılar. Bu süre içerisinde hep Türkiye ye neşter vurdular, balans ayarı yaptırdılar.
Büyük Osmanlı İmparatorluğunu çöktürmüşler, tabi hep içerden birilerini kullanarak çöktürmüşler. Zira Türkleri dışardan yıkmanın zor olduğunu hep biliyorlardı. Türkiye hiç bir zaman başıboş bırakılmayacak, hep yönü Avrupa ya dönük bırakılacak ve kesinlikle kendilerinin dışında bir oluşumda(platformda) bırakılmayacaktı. AB_NATO için Türkiye kullanılacak, ancak BOP gibi projelere stratejik ortak olmakla beraber Türkiye aktif olmayacak veya kullanılacaktı.
Ama kesinlikle İslam Birliği, Arap Birliği gibi birlikler olmayacak ve de Rusya ile alternatif bir güç oluşturmayacak Türkiye hep AB ne bağlı kalmalıydı. Yeni Dünya düzeninde belki yeni kaynaklar olarak Kuzey Kutup bölgeleri irdelenmeye başlandı. Şimdiden bu kutup bölgeleri de paylaşılmaya çalışılıyor. Aynı zamanda Çin yayılmacı politikası karşısında rol alınmalıydı. Çin, Arap ve Afrika ülkelerine yaptığı yatırımlarla ve yardımlarla etkinliğini arttırmaya devam ediyor. Ayrıca oralarda Çinlilerin yerli halkla evlendirilmesini teşvik ediyor. Dünya üzerinde İngilizlerin, AB, ABD(İsrail) , Rusya ve Çin' in sürekli politikaları var olmaya devam ediyor. Türkiye stratejik ortak olarak ABD ile ortaklığı devam ettiriyor. Bu senaryo İsrail, AB, ABD ülkelerince mutabık kalınmıştı. Ta ki AK Parti döneminde bu ortaklık sancılı bir duruma girdi diyebiliriz. Gerçi Adnan Menderes, ÖZAL dönemi ve kısa bir dönem REFAH_YOL Hükümeti bu senaryoyu zorladı ama uzun sürdürmediler.
AK Parti 2011 den sonra artık bu senaryo açıktan durum değiştirdi.
Artık dostumuz gibi gözükerek düşmanlığa gerek kalmamıştı. Her şey açıktan yapılacak eskisi gibi Haçlı birliği oluşturulacak ve dünyaya hâkim olma savaşı sürdürülecek.
Şu günlerde ülkemize yönelik operasyonlar belki daha da genişletilecek ta ki onların istediği düzeye kadar.
Bütün Müslüman ülkeleri karıştırılmış/bölünmüş ya da etkisizleştirilecekti. Ancak artık Türkiye bu senaryoyu bozuyor ve ayrı bir baş çekmeye başlıyordu. Türkiye Elhamdülillah sapa sağlam milletiyle devletiyle ayakta kalmaya devam ediyor ve güçleniyordu.2023 yılına az kalmış. Türkiye’nin bu süre içerisinde kabuğuna çekilmesi veya parçalanması gerekiyordu. Heyhat planları tutmuyor ve tutmayacak da İnşallah. "Dünya 5 ten büyüktür" sloganıyla Türkiye yeni bir rol arayışına girmiştir. Yeni Başkanlık sistemiyle de bunu pekiştirmiştir.
Dünyaya sahip olmaya çalışan güçlere, dünyayı paylaşmak yetmiyordu "Dünyayı ben yöneteyim "diyordu. Durum böyle olunca eninde sonunda büyük güçler birbiriyle savaşmak zorunda kalacaklar.
İşte bu yüzden biz Millet olarak hazırlıklı olmalıyız. İsraillileri ya da Haçlı birliğini bekliyor olmalıyız. Bunun için ailemize, gençlerimize daha sıkı sarılmalıyız. Hâsılı kelam devletimize sahip çıkmalıyız.