3 Mart 1924 senesinde birbirinden itibarsız ve mesnetsiz sebepler irca edilerek, İslam dünyası başsız bırakıldı. Bu elim hadiseyi içeride bir matahmış gibi kutlayanlar dışında, aslında yurt dışında, halifeliğin kaldırılmasının ne manaya geldiğini bilen birisi daha kutluyordu. Bu kişi hayatı boyunca aziz Türk milletine, İslam aleminin lideri olması ve Türk milletinin elinde halifelik sancağının bulunması dolayısı ile İslam alemine hakim olamayacaklarını bilen sabık İngiliz dış işleri bakanı Viston churchil’ den başkası değildi. Bu yetkileri elinden alınmış ve emekli edilmiş azılı Türk düşmanı şahıs, haberi duyunca kulaklarına inanamamış ve evinin balkonuna çıkarak silahı ile havaya ateş etmeye başlayınca, her halde aklını yitirdi yorumları yapılmıştır. O ise gazetelere verdiği beyanatlar ile, artık Hindistan’ın ve diğer İslam beldelerinin işgali için hiçbir engelin kalmadığını, Türklerin elinden alınsın diye mücadele ettikleri halifelik makamının bizzat Türkler tarafından kaldırılmasının bir bayram olarak kutlanması gerektiğin belirtmiştir.
1924 yılından bu güne kadar, ne zaman ayağa kalkmaya, kendisine Rabbin verdiği vazifeler ile ilgilenecek güce ve kudrete erişmeye çabaladığında, ayağına çelmek takılan Türk milleti, bu kadar engel ve yormalara rağmen nihayet ayağındaki prangaları kırmış ve ilay-ı kelimetullah yolunda ilerlemeye yola çıkmıştır.09.07.2018 tarihi hem aziz ve necip, büyük Türk milleti için, hem Türk milletinden ümidini kesmeyen, mazlumlar ve mağdurlar için bir dönüş noktası olmuştur. Mazlum İslam alemi ve gene müstebitler tarafından ezilen gayrimüslim devlet ve milletler bizi gıpta ve dua ile takip ettiler. Taa güney Amerika’dan gelen misafirler, bu İslam devletinin tarihteki misyonunu bizim içimizde olup bir türlü bizden olamayanlardan daha iyi bilerek devlet başkanımızı kutlamaya gelmişlerdir.Bazıları için Venezüella küçük bir devlet ve başkanı da küçük bir adam gibi görünebilir. Fakat güney Amerika’nın nerede ise tamamının gözümüzün içine baktığını biz biliyoruz ve Müslüman olmayan bu devlet ve milletlerin aziz Türk milletinden ne beklediğini de gayet iyi biliyoruz.
Bütün dünyaya hükmettiğimiz günlerdeki insanlığa hediye ettiğimiz adalet vurgusu işte bu insanların bizim gözümüzün içine bakarak başta Amerika ve Rusya olmak üzere bütün müstebitlerin inşallah sonunun yakın olduğunu tahmin etmektedirler ve beklemektedirler. Dünya artık eski dünya değil, biz artık üstüne ölü toprağı serpilen ve nerede ise dört yüzyıldır ayağa kalkmaması için saldırılan zavallı devlet ve millet değiliz. Kanımız ve ruhumuzdaki asalet ile ayağa kalkıyoruz. Nerede bir mazlum ve mağdur var ise onun hamisi, nerede bir zalim var ise onun korkulu rüyası olmağa devam edeceğiz.
Hiç bir bölücü fitne ve terör örgütünün adını yazmıyorum. Türk milleti hepsini tepeleyecek ve yarım bıraktığı yerden devam edecektir inşallah. Yazımın başında belirttiğimiz halifelik mevzuuna gelince, biliyorsunuz son halife Abdülmecid efendiden alınarak meclisin bizzat kendisine verilen bu makam ve yetki, zımni olarak sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin şahsında cumhurbaşkanlığı makamına verilmiştir. Hem de aziz Türk milletinin büyük çoğunluğunun, dünyadaki mazlumların gözyaşları ve duaları eşliğinde. Düşmanlar neyi seçtiğimizi gayet iyi biliyor ve törende bunu kaçırmamak için hazır bulunuyorlar iken, çapsız muhalefet parti mensupları neyi kaçırdıklarının farkında değillerdir. Fakat onlarda aslında seçilen yeni sistemin, Türk milletinin ayağındaki prangaları kırdığını gayet iyi biliyorlar. Fakat onların arkasındaki güç buna engel olmak için kendilerini kullandığından, şu anı tahayyül dahi edemiyorlar. Donmuş ve duygusuz bir halde, her ruhunu satmış lar gibi yeni emirleri bekliyorlar.
Yeni yönetim şeklimiz, aziz Türk milletine ve İslam alemine hayırlı ve uğurlu olsun. Rabbim Türk milletine kalkınıp, etrafındaki mazlumlara sahip çıkacak güç ve kudret versin. İslam sancağını aziz Türk milletinin omuzlarında yükseltsin. Rabbim bayrağımızı indirmesin, ezanlar ebedi olarak yurdumuzda ve bütün İslam beldelerinde susmasın. Her şey Rabbimizin rızası içindir vesselam.