MHP"nin bir sloganı var, ? MHP"ye degil Kahramanmaraş"a Belediye Başkanı? aslında bütün siyasi partiler, aday adayları ve aday olacak olmayı düşünen insanlar bu sözü yüreklerine yazmalıdır diye düşünüyorum.
Dün Belediye Meclis toplantısına katıldık. Bu kentte neler olup bittigini sorgulayan, takip eden ve bu konuda yazı yazan kim kaldı ki?
Gazeteci Mustafa şirin ile Belediye Meclis toplantısını takip ettik. Toplantı öncesinde Belediye Başkanı Mustafa Poyraz ile biraz sohbet ettik.
Sayın Poyraz 30 Mart 2009 sonrasını şimdiden planladıgı yönünde ya da ben öyle anladım, bir şeyler söyledi. Bir degişim olacak gibi. Ama bu degişim milletin talepleri yönünde mi olacak orasını şimdi bilmiyoruz.
En azından biz bilmiyoruz.
Ak Parti Il başkanı Atıf şirikçi ile konuştuk, MHP Merkez ilçe Başkanı ile konuştuk.
Her sohbet, her söz yerel seçimlere gelip dayanıyor.
Herkeste, her görüştügümüz insanda bir degişim söylemi var. Ancak bu degişimin adı yok.
Kahramanmaraş"ı gelecege taşıyacak, daha donanımlı, bu işleri daha iyi yapacak isim öne çıkmıyor.
Konuşuyoruz.
Konuştuklarımızla kalıyoruz.
Isimleri söylemeye başladıgımız da ise o olmaz, bunun şunu var, şu bu işi yapamaz, şunu ise eskiden gördük gibi ifadeler çıkıyor karşımıza.
Iyi de kardeşim peki bu işi kim yapacak?
Uzaydan adam getirtecek degiliz ya?
Birkaç gün önce Iş adamlarının siyasete neden soguk baktıgı yönünde yaşanmış bazı olayları dile getirmiş ve biz bu kafa ile siyasete kaliteli isimleri çıkartamayız demiştim.
Onlarca insan beni aradı.
Yazdıklarıma katıldıklarını, bu kentte ?siyaseti ticaret gibi? gören insanlara siyasi fırsat verilmemesi gerektigi noktasında görüşlerini dile getirdiler.
Üzülerek ifade etmek istiyorum ki; ?son yıllarda işi siyaset olan? siyasetçi tipi türedi kentimizde.
Ve ne yazık ki; bu insanların olur olmaz söyledikleri, saga sola attıkları çamurlar, iftiralar, siyaseti hizmet etme makamı olarak gören ve kendi işinde başarılı olan insanları siyasete girmeye korkutuyor.
Bu işi siyaset olan ve siyaseti bir geçim kapısı olarak gören insanlara partisi ne olursa olsun fırsat vermeyelim.
Bu kentin geleceginin ipotek altına alınmasını istemiyorsanız, etrafınızda donanımlı, birikimi olan ve kente hizmet edecek vizyonu olan arkadaşlarınızı kendi düşüncelerine yakın siyasi partilerden Belediye Meclis üyesi, Il Genel Meclis üyesi olmaları için zorlayınız.
Siyasi partilerde seçici olan insanlar dogal olarak kendilerine ulaşan müracaatları degerlendiriyorlar. Kimse gönül verdigi siyasi partinin vekilinden, il başkanından, ilçe başkanından davet beklemesin.
Eger bu kentte yaşayan yurttaşlar olarak bizler tavır koyamazsak, eleştiremezsek, haklı taleplerimizi ifade edemezsek 30 yıl ilk okul mezunu biri meclis üyesi olarak görev yapar. Ve bizlerde hiç sesimizi çıkartamayız.
Ama siyasi partilere donanımlı isimler müracaat ederse bunun sonuç verecegini düşünüyorum.
Farklı siyasi partilerde farklı yerlerde olan insanlarla sadece Kahramanmaraşta degil başka kentlerde de oturup sohbet ediyoruz. Size bir şey anlatmak istiyorum izninizle:
? Kürşat Tüzmen Kırıkkalelidir. Ama geçen dönem Gaziantep milletvekili oldu ve bakan oldu. Tüzmen 2007 seçimlerinde ise Mersin"den aday gösterildi. Ama Gaziantep ilinin 1. Sırasında bu defa Batmanlı olan Mehmet şimşek aday gösterildi. Sayın şimşek"de Bakan. Gaziantep büyükşehir belediye başkanı Dr. Asım Güzelbey nerede çalışıyordu? Özel Sanko Hastanesinde. Ama şimdi Büyükşehir Belediye başkanı?
Peki Kahramanmaraş"ta KIPAş, ARSAN, MATESA gibi büyük firmalar siyasette insiyatif alma egilimine girseler bunun kente artısı olmaz mı?
Bizler neden bu kentin gelecegini şekillendirirken uzak duruyoruz?
Neden elimizi taşın altına alma yürekliligini gösteremiyoruz?
Beyler lafa gelince mangalda kül bırakmıyoruz. Para harcamaya gelince de öylesine cimriyiz ki?
Bu iş laf ile yürümüyor.
Bu iş tavır alma ile, insiyatif kullanma ile oluyor.
Hani yazının başında degişim falan dedik ya, ben bu kentte degişimin olacagına pek inanmıyorum.
Degişim yürekli olmaktan geçiyor.
Degişim tavır almaktan geçiyor.
Degişim sorgulamaktan geçiyor.
Degişim para harcamaktan geçiyor.
Sanko"nun gazetelere verdigi ilan parasının üçte birini bile veremeyen fabrika patronları ile bu kentte degişim çok zor olur.
Teşvik kalkarsa, herkes ayakları üstünde durmayı ögrenirse belki o zaman şartlar degişimi getirir.
Yoksa degişim olmaz!....