8 Mart Dünya Kadınlar Günü Türkiye’de, yurt dışı temsilciliklerde, Kuzey Kıbrıs’ta ve tüm dünyada coşkuyla kutlandı..(!!!)
İlimizde de belediyelerimiz, diğer kurumlarımız, isimlerinin önünde “etiket” taşıyan ünlülerimiz ve bu günü kendince kutlama gereği hisseden ünsüzlerimiz çeşitli şekillerde kutlamalar yaptılar.
Ne kadar modern bir ülkeymişiz de haberimiz yokmuş!
Modern ve hisli…
Baksanıza; Reis-i Cumhur’undan sıradan vatandaşına kadar “fıstığı yeşil”i bile unutmuyoruz!
Abartmasak olmaz sanki!!
Ne demişti toprağı bol olası Süleyman Demirel, Beethoven'ın 9. Senfoni'sini dinledikten sonra; “İşte çağdaş Türkiye bu..!”
Rahat uyu Cumhurbaşkanım, gösterdiğin hedefte hiç durmadan ilerliyoruz.
***
Sosyal medyada okuduğuma göre, şehrimizin ünlü alış-veriş merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle çok ünlü bir şarkıcı getirmiş.
Simge Sağın…
Bakın, hepiniz; “memleketimize bu kadar büyük bir sanatçı gelmişte nasıl haberimiz olmamış” dediniz değil mi?
Üstelik çok da sempatikmişşşş… “Bip Bip”li, “Miş Miş”li şarkıları ile taht kurmuş hayranlarının gönüllerinde. Biz izdiham, bir izdiham…
Şarkıların ismine bakın!!
***
Keşke popüler kültür etkisi altında kaybolmaya yüz tutmuş kendi öz değerlerimize de, kendi öz kültürümüze de bu kadar sahip çıkabilsek. Çıkmak için bir şeyler yapabilsek!
Aslında bunu yaparken illaki her şeyi devletten de beklememek gerek. Bireyler olarak bizler de kendi kültümüze sahip çıkabiliriz. Bu çok zor değil. Bize “sanat adına” dayatılan ve mayamızla asla uyuşmayan her türlü faaliyeti, görsel ve sesli yayınları elimizin tersi ile itebiliriz.
***
Pazar günü akşam, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde “Akşam Sefası Türk Sanat Müziği Derneği”nin bu sene sanırım yedincisini düzenlediği “Naz Çiçeğim” isimli bahar konseri vardı.
Konserin organizatörlerinden ve tanımaktan son derece mutlu olduğum Özel İnsan Özer Gül Beyefendi’nin davetlisi olarak eşim ve küçük kızımla birlikte Türk Sanat Müziği’nin bir birinden güzel eserlerini dinleme fırsatı buldum. (Normalde iyi bir halk müziği dinleyicisiyim!) Müzikle dolu bu güzel akşam için bir kez daha kendisine teşekkür ediyorum.
“Akşam Sefası Türk Sanat Müziği Derneği” tamamen Kahramanmaraşlı Sanatçılar’ın ve müzikseverlerin oluşturduğu bir oluşum. Sanatçıların içinde farklı meslek gruplarından insanlar var. Ama ortaya çok fevkalade bir müzik topluluğu çıkmış.
Üstelik kendi kültürümüz, kendi öz müziğimiz.
***
Gecenin çok özel konukları vardı. “Özel” deyince aklınıza hemen isimlerinin önünde siyasi etiketler bulunan kişiler gelmesin. Türk Sanat Müziği dinleyen insanlar zaten ince ruhlu çok asil ve özel insanlardır. Çünkü Türk Sanat Müziği; satançısıyla, enstrümanlarıyla, dinleyicisiyle insanın ruhuna direkt hitabeden bir müzik türüdür.
Davet edilip de gelmeyenleri saymazsak, geceye katılan tek tanınmış isim İşadamı Hanifi Öksüz’dü. Sayın Öksüz Türk Sanat Müziği hakkında kısa ve çok veciz bir konuşma yaparak, daha önemlisi geceye katılarak bu konuda üzerine düşen görevi fazlası ile yapmıştır.
Diğer işadamlarımızı da kendi kültümüze dönük faaliyetlerin yanında görmek istiyoruz. Hatta öncülük yapmalarını…
Bu çok özel müzik topluluğunu Kahramanmaraş’a kazandıran güzel insanlara yürekten teşekkürler!
Hoşçakalın…