Acemi Aşıklar

.

1 Eylül 2011 Tarihinde New York Times Gazetesi BM’nin hazırladığı ve bir türlü açıklamadığı Palmer Raporu’nu raporunu basına sızdırarak sadece tazminat olacağını ve özür dilemenin yer almadığını bildirince bizim hükümet öfkeden deliye döndü. Dolayısıyla İsrail’le olan ilişkilerimiz her geçen gün daha da kötüye gitmeye başladı.

Oysa Türk İsrail ilişkileri nede güzel başlamıştı. 10 Aralık 2002’de Sayın Tayyib Erdoğan ABD’de Monarch Otelinde Musevi örgütlerinin temsilcileri ile bir araya gelmiş ve basının huzurunda; “Şu andaki Türk-İsrail ilişkilerini yeterli bulmuyorum. Biz bu ilişkilerin çok daha ileri gitmesini istiyoruz… Biz Yahudilerden çok şey öğrendik, beni İstanbul’daki dostlarınızdan

Musevi dernekleri bu jeste karşılık vermekte gecikmemiş, 29 Ocak 2004’de Tayyib Erdoğan’a Amerikan Yahudi Komitesi (AJC) tarafından Cesaret Karakteri Ödülü (Profiles of Courage) verilmişti.

İsrail ile olan ilişkilerde 22 Mart 2004’de kadar bahar dönemi yaşandı. Dışişleri Bakanlığı bu tarihte İsrail'in Gazze'de tertiplediği ve Hamas'ın dini lideri Şeyh Ahmed Yasin'in hedef alındığı operasyonda, Şeyh Yasin ve beraberindeki bazı kişilerin hayatını kaybetmesini şiddetle kınadı.

20 Mayıs 2004’de Dışişleri Bakanlığı Refah Mülteci Kampı’nda gösteri yapan Filistinliler üzerine İsrail helikopterleri ve tanklarından açılan ateş sonucu, aralarında çocukların da bulunduğu en az 15 kişinin ölmesini ve çok sayıda kişinin yaralanmasını yine şiddetle kınadı.

İlişkiler gittikçe gerilmişti ki 20 Nisan 2005 tarihinde Tayyip Erdoğan Hükümeti İsrail ile Türkiye adına 183 milyon dolara 10 adet casus uçağı alım anlaşmasını imzaladı. İlişkiler biraz yumuşadı.

13 Kasım 2007 tarihinde Türkiye’ye ziyarette bulunan İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres TBMM’de konuşma yaparak nüfusunun çoğunluğunun Müslüman olduğu bir ülke meclisinde konuşma yapan ilk İsrail devlet başkanı oldu. İki ülke arasındaki tarihi dostluğu kimsenin bozamayacağı vurgulandı.

30 Ocak 2009 tarihinde İsviçre’nin Davos kasabasındaki Dünya Ekonomik Forumu sırasında basına açık bir toplantıda Tayyip Erdoğan Şimon Peres’e One Minute (Van Münit) diyerek toplantıyı terk etti. Erdoğan Türkiye’ye dönüşünde “Davos Fatihi” olarak karşılandı.

Gerilen ilişkilerin ardından, 4 Haziran 2009’da Türkiye Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi için hizmet alımı konusunda hazırlanan yasa tasarısı gece yarısı 91 ret, 255 kabul oyu ile TBMM’den geçirildi. Yasa tasarısına göre Hatay'dan başlayıp, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak'a kadar uzanan 350 metre derinlikte ve 510 kilometre uzunluğundaki alanda mayın temizleme ihalesini alan firma 44 yıllığına bu topraklarda organik tarım yapma hakkına da sahip olacaktı.

23 Temmuz 2009 tarihinde İsrailli bir firmanın öne çıktığı mayın ihalesi ile ilgili yasayı Anayasa Mahkemesi kısmen reddetti.

11 Ocak 2010 tarihinde İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, Türkiye Elçisi Ahmet Oğuz Çelikkol'u bir toplantıya çağırdı. Toplantı başlamadan kameraların önünde, "Önemli olan, onun aşağıda bizim yukarıda oturduğumuzu, masada tek bir bayrak (İsrail bayrağı) olduğunu ve bizim gülümsemediğimizi görmenizdir." dedi ve sonraki günlerde özür diledi.

31 Mayıs 2010: İHH’nin Gazze’ye gönderdiği insani yardım gemisine İsrail Kuvvetleri operasyon düzenledi ve 9 kişi hayatını kaybetti. AKP Hükümeti İsrail’i şiddetle kınadı.

1 Eylül 2011: New York Times Gazetesi BM’nin açıklamadığı Palmer Raporu’nu açıklayarak raporda sadece tazminat olacağını ve özür dilemenin yer almadığını bildirdi.

02 Eylül 2011: Türk Dış İşleri Bakanı Davutoğlu tarafından; "İsrail'den taleplerimiz ve şartlarımız bellidir. Koşullar yerine getirilmedikçe İsrail'le ilişkilerimiz normalleşmeyecektir. İsrail kendisine tanınan tüm fırsatları heba etmiştir. İsrail'in artık bir bedel ödeme vakti gelmiştir. Bu bedel her şeyden önce Türkiye'nin dostluğundan mahrum kalmaktır” şeklinde sert bir açıklama yapıldı ve 5 maddelik bir yaptırım açıklandı.
02 Eylül 2011; Türkiye'nin tavrı karşısında olağanüstü toplanan İsrail hükümetinden ilk açıklamalar geldi. Hükümet yetkilileri, Türkiye'yi uluslararası denizcilik yasalarına uyulması için uyardı. Yaşanan ölümler nedeniyle üzgün olunması dışında, herhangi bir özür dilemenin mümkün olmayacağı açıklandı. BM raporunu kabul ettiklerini açıklayan yetkililer, ayrıca Türkiye ile ilişkilerin onarılmasını ümit ettiklerini belirtiler…

Bu kadar zikzaklı bir ilişki ancak bir birine naz yapan acemi âşıklar arasında yaşanabilir. Bırakın Devletleri arkadaşlar arasında ki ikili ilişkilerde dahi bu denli farklı davranışları görmek mümkün olmaz… Acaba İsrail’le aramızda yeni bir aşk mı yaşanacak?

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yazarlar Haberleri