Açılan Paket Ve Beklentiler

.

Başbakan tarafından önceki gün açıklanan “Demokratikleşme paketi” toplum kesimlerinin meşrebine göre farklı değerlendirmelere konu oldu. Devletin demokratikleşmesi, hak ve özgürlüklerin iadesi sürecinde artık devlet engel değil. Bunun yerine kendi varlığını bir başkasının yokluğunda, hak mahrumiyetinde bulanlar yeni bariyerler koymaya çabalıyorlar. Anadilin karşısında “tek dil Türkçe” hassasiyeti, cem evine karşı camii hassasiyeti konduğunda bu ülkede tek dil Türkçe diyenlerin de kendi dilinde yaşamak isteyenlerin de işini zorlaştıran bir tablo çıkıyor ortaya. Bunun yerine ülkenin bütünlüğü korunarak, kader birliği yapmış olmanın kaçınılmaz sonucu ile yeniden düşünmek ve neyi niçin istediğimizi bilmek zorundayız.

 Demokratikleşme paketi bir kesim için “ihanetin paketi” bir diğeri için ise “oyalama paketi” olarak tarif edildi.

BAKIŞ AÇILARI SAVRUK

 Paket, içerik olarak ülkenin sosyal siyasal sorunlarına karşı –az ya da çok- bir düzenleme içeriyorsa da bakış açıları nasıl bu kadar savruk olur..! Farklı dıl lehçe kullananların o dilde isterlerse egıtım alabilmelerinin ülkeye ne zararı olur? Sorun bu değil. Sorun kafalarda, ayrışma yüreklerde olmuş.

AK Parti bir program sürdürüyor, beğenirsiniz veya beğenmezsiniz kendince koyduğu hedefleri var ve bu yolda ilerliyor. Bütünüyle doğru ya da yanlış diye ayrıştırarak bakamayız bu olup bitenlere. Ne öneriyoruz, elimizde ne var, mesele budur.

DAHA İYİ OLABİLİRMİYDİ?

 Özel eğitim kurumlarına ana dilde eğitim olanağının verilmesi, kamuda kılık kıyafet serbestîsi, seçim barajına ilişkin muhtemel düzenlemeler, azınlıklara ait mülklerin iadesi…. Diye uzayan içeriğinin toplumun genelini mutlu etmesi, beklentileri karşılaması beklenemezdi elbette. Kendimiz için istediğimizi bir başkası için de isteyebilmeliyiz, Türkiye bu kritik eşiği aşıyor. Demokratikleşme paketine dair iktidar kanadı beklentileri arttıran bir dil kullandı ve kamuoyu 30 Eylül’de televizyonlara kilitlenerek “Başbakan ne diyecek” diye dikkatle dinledi. Açıklamanın sonunda kamuoyu “yetmez ama evet” klişesi ile karşıladı içeriği. Daha iyi olabilir miydi, ne yapılsa beklentiler karşılanmış olurdu?

         MUHALEFET ALTERNATİF ÇÖZUMLER SUNAMADI

Dikkat çeken hususlardan biri Alevi kesime yönelik bir adımın atılmadığıdır. BDP cephesi anadilde eğitim beklentisi içinde olduğundan paketi tatmin edici bulmadı. MHP, her zaman olduğu gibi endişelerini vurgulamayı sürdürdü, yeni bir şey veya alternatif çözüm modeli söylemedi.

  Sanıyorum mahalli idareler seçimlerine kadar iktidar bu paketle zaman kazanıp pakete koymayı düşündüğü anadilde eğitim ve cem evlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini de bir başka paketle açıklayacak. Başkaca neler var? Her kesimini sorunları var ama mesele herkes kendi sorununu aşmak yerine başkasının ne aldığı ile ilgilendiğinden bir kamuoyu baskısı ya da sinerjisi oluşmuyor.

  Açıklanan paketle devlet kapısını gönlünü toplumun bütün kesimlerine eşit olarak kollarını açtığıdır.

 Hükümet iç barışı pekiştirici sosyal çalışmaları sürdürürken diğer yandan Devletin iyi niyetli çabalarını gayretlerini suiistimal edip dağdan medet umanlarla da ilgili en sert önlemleri almalıdır.

Devlet ve hükümet Milletin huzurunu ülkenin bütünlüğünü tehdit edenlere de asla pabuç bırakılmamalıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri