Çok ilginç birisidir bizim çok bilmiş Adem. Evvelkisi gün biraz sohbet ederiz diye yanına uğradım. “Sen buraların yolunu bilir miydin hoca?” diyerek sitemle karşıladı beni. Elimdeki firik ve taze antepfıstığını usulca masaya bıraktım; “Ayıp ediyorsun Adem’im daha geçen hafta geldim ya. Her gün her gün de gelemem ki” dedim.
Biraz hoş beşten sonra her zaman olduğu gibi söz döndü dolaştı siyasete geldi. “Siyasi partiler seçim beyannamelerini açıkladılar. Hangisinin beyannamesini daha çok beğendin hoca?” diyerek Adem ilk soruyu patlattı. “Bilmem, daha tam anlamıyla incelemedim” dedim. “İnanmam” dedi. “Gerçekten incelemedim sen sordun sen cevapla” dedim. “Sürprizi AKP yapmış, diğerleri 7 Haziranda açıkladıkları beyannamelerini hemen hemen korumuşlar’ dedi.
“Neymiş AKP’nin sürprizi Adem Efendi?” dedim. “ Muhalefet partisi gibi davranmış da ondan” diyerek devam etti. 7 Haziran’da muhalefet partilerinin ekonomik vaatlerine kızarak ‘ kaynağı nerden bulacaklar, akılları bu işlere yetmez bunların, hayalci bunlar’ diye bar bar bağıran AKP, 1 Kasım Seçim Beyannamesine muhalefet partilerinin vaatlerinin tıpa tıp aynısı denecek vaatler koymuşlar. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu hoca? Dün zinhar olmaz dediğine bu gün bende vereceğim diyorsa birileri doğru söylemiyor demektir. ‘ Elinizi tutan mı vardı’ demezler mi adama? ‘İşçiye, memura, emekliye ve de asgari ücretlilere dalga geçermiş gibi 25,30 liralık maaş artışı yaptığınızı unuturmu bu millet? Elbette unutmazlar. Şimdi ne oldu da “bende vereceğim bende” diyerek sokaklara düşeceksiniz?
“Peki sence seçmenler AKP ye inanır mı?” dedim. Kızgın kızgın bakarak; “Yok daha neler, bazen kafan hiç çalışmıyor be hoca. Bu millet her şeyi tez unutsa da cebine el uzatanları asla unutmaz” dedi. Adem diyorsa inanın bir bildiği vardır. Vatandaşın nabzını çok iyi tutar. Çarşının, pazarın havasını çok iyi koklar. AK Partinin seçim beyannamesi tutmaz diyorsa eğer yüzde yüz doğrudur.
Adem Efendi, birazda Maraş’ın siyasetinden bahsetsek
Adem soruma kızmışçasına;‘Maraş’tan ne anlatayım be hoca? Sanki bilmez gibi beni konuşturup duruyorsun. Bildiğin gibi AKP listesinde tek değişiklik yaptı. Listeyi yazanların gücü Rahmetli Erdem Bayazıt’ın kızı Sevde bacımıza yetti. MHP ise seçilen ilk iki adayının yerini koruyup üçüncü sıraya Elbistan taraflarında çok sevilen Zekeriya Öztürk’ü getirdi. Böylece üçüncü vekili çıkarmaya yönelik akılcı bir hamle yapmış oldu. CHP ise birinci sırasını değiştirdi. CHP’nin bu hamlesi tutar mı? Bence tutmaz. Boşa yapılan bir hamle oldu. Gelen gideni aratacak cinsten bir hamle de denilebilir.’
Yüzüme dik dik bakarak; ‘Ne o duyduklarına sevinmiş gibi bir halin var hoca. MHP üçüncü milletvekilini çıkartabilir dedik, çıkartır demedik hoca. Sözlerimi iyi anla hoca; ‘sende çok iyi bilirsin ki, kim çok çalışırsa oyları o toplar, vekilleri o kazanır değil mi hoca?’
Adem bu, laf yetiştirmek ne mümkün. Ne söylediysen hepsinin altına imzamı atarım Adem kardeş diyerek gönlünü almaya çalıştım. Sohbet güzel olunca zaman su gibi akıp geçmiş. Akşam vakti gelip çatmış. Bana müsaade dedim, kızgın kızgın yüzüme baktı. Otur biraz daha dedi. Kalkayım dedim. Israr etmedi. Her zaman olduğu gibi rahatlatmış bir şekilde ayrıldım Adem’in yanından. Adem gerçekten çok iyi bir gözlemcidir. Ne söylerse doğru olduğu için söyler. Demek ki AKP’nin seçim beyannamesindeki vaatleri vatandaşa inandırıcı gelmemiş.
Göksun Maraş’a ne kadar yakınmış.
Dün bir iş nedeniyle Göksun’a gitmem gerekti. Yol Suçatı’na kadar yine berbat. Suçatı-Tekir arası bölünmüş yol haline gelmiş. Tekir- Göksun arası ise mükemmel olmuş. Bu aradaki üç adet tünel trafiğe açılmış. Tekir- Göksun arası on beş dakikaya düşmüş. İnsanı canından bezdiren yokuşlar yok olmuş, ölüm virajları kaybolmuş. Tünellerden çıkıp Göksun’a giriyorsun…
Demek ki yapılabiliyormuş. Bu yol bu kadar uzamamalıydı. Üstelik Maraş – Suçatı arası hala çok kötü. Maraşlı canından bezdi. Bitirin artık şu yolu…