Canım Oğlum; çoktan beri yazmak istememe rağmen bir türlü yazamadım. Kusuruma bakma. Bir nedeni olduğundan değil. Tembellik diyebilirsin işte. İnan çok özledik seni. Gittiğin günden beri annenin, halanın ve kardeşlerinin dilinden hiç düşmüyorsun. Tabi benimde…
İstanbul’u sevememişsin, annen öyle söylüyor. Tüm sevdiklerini burada bırakıp gittin. Elbette ayrılık zor gelecek. Ama biraz sabredeceksin canım benim. Orda da eşin dostun olacak. Orda da arkadaşlar edineceksin. İstanbul’u çok seveceksin…
Sağlığına dikkat et. Sağlık her şeyin başı derler ya, doğrudur. Hastalanmamak için beslenmene, giyim ve kuşamına, uykuna özen göstermelisin. Mevsim şartlarına göre giyinmeden, kahvaltı yapmadan sokağa çıkmamalısın.
Canım Oğlum; başarılar kolay elde edilmiyor. Zahmet olmayan yerde rahmet olmuyor. Bunları daha önce defalarca konuşmuştuk. Bir kez daha hatırlattığım için bana kızmazsın inşallah. Sporda, sanatta, iş hayatında velhasıl kişisel ve kurumsal başarıların arkasında hep özveri ve sürekli çalışma vardır. Sabırla hedefe doğru yürümeye devam edenler, işi önemseyenler başarılı olurlar. Senin de başarılı olacağından asla şüphem olmadı.
Okuluna günü gününe gittiğini, devamsızlık yapmadığını söylüyorsun. Ne güzel. Doğrusu da bu değil mi? Derslerini sakın ihmal etme. İstanbul’u gezmeye, tanımaya elbette zaman ayırmalısın. Okulda bulunman gereken zamanların dışında ki zamanlarda bunu mutlaka yapmalısın.
İstanbul’un manevi sultanlarını türbelerini bir bir ziyaret etmelisin. Başta Eba Eyüp El- Ensari (Eyüp Sultan) Hazretleri olmak üzere Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri, Şeyh Ebu Vefa Hazretleri, Merkez Efendi Hazretleri, Ebu Said bin Sunullah Efendi Hazretleri, Ebud Derda Hazretlerinin türbelerini ve manevi dünyamızın diğer büyüklerinin türbelerini ziyaret etmelisin.
Ecdadın bize armağan ettiği kutsal mekânlarımızı, ibadet hanelerimizi, Hırka-i Şerif, Sultan Ahmet, Süleymaniye, Fatih ve Yeni Cami gibi camilerimizi ziyaret edip vakit namazını buralarda kılmalısın. Kendine bizlere ve tüm müminlere dualar etmelisin.
Canım Oğlum; arkadaşlarını iyi seç. Vatan ve Millet düşmanlarının ağına düşme. Onlardan uzak dur. Eli sopalı, ağzı küfürlü, alnı secdesizlerle aman ilişki kurma. Erkek arkadaşların zamanın Musa’sı olsun. Kız arkadaşı edinirken daha da dikkatli ol. İnce ele sık doku. Onlar zamanın Meryem’i, Asiye’si, Hanne’si, Hacer’i, Hafsa’sı, Sevde’si veya Seleme’si olsun. Gelişi güzel arkadaşlıklardan sakın. Cinsini cibilliyetini önemse.
Günümüzün insanlarında bolca bulunan tövbesizlikten, pişmansızlıktan, şeytan tuzakların her türlüsünden kendini korumalısın yavrum. Her türlü dert ve sıkıntı karşısında sabredip vakarlı bir duruş sergilemelisin. İyilerin kötülere, şereflilerin şerefsizlere, faziletlilerin rezillere, insanların putlara(eşyalara), Ölümsüzlerin fanilere, kalıcı ve yüce değerlerin geçici değerlere adandığı bu dünyaya meyletmemelisin. Uçkuruna, midene, makamlara, nefsine, şeytana ve hislerine hükmetmelisin.
Canım evladım; şu ahir zamanın kahramanı sen olmalısın! Hak yolundan ayrılmamalısın. Eğitimini ciddiye alıp okulunu zamanında bitirmelisin. Bilmen gerekenleri öğrenmiş olarak mezun olup ülkene ve milletine hizmete başlamalısın. İstanbul’un karanlıklarında yitmeden, kaybolmadan dimdik ayakta durmalısın. İstanbul seni değil sen İstanbul’u fethetmelisin.
‘Babam yapacağını yapmış, mektubu öğüt ve nasihatle doldurmuş’ deme. Kızma bana olur mu? Biz büyükler böyleyiz oğlum. Değişmemiz de oldukça zor. Arayı sakın uzatma. Beni, anneni, halanı ve kardeşlerini sık sık ara. Kontörü çok düşünme. Seni sevdiğimizi sakın unutma. Allaha emanet ol yavrum…