Geçtiğimiz 11 Nisan pazartesi gecesi Necip Fazıl Kültür merkezinde belediyemiz kutlu doğum haftası etkinlikleri çerçevesinde güzel bir etkinlik gerçekleştirdi.
Sanatçı Ahmet ÖZHAN tarafından unutulmayacak Türk tasavvuf musıkisi konseri icra edildi. Kahramanmaraş’ta bir Ahmet ÖZHAN rüzigarı esti.
Ahmet ÖZHAN sanatçılığından ziyade bir gönül insanı olarak bilinir. Şehrimize karşı özel bir sevgisi vardır. Bekli de bu sevgi, gönül birlikteliği yaptığı özel dostları sayesindedir. Bilindiği üzere Konya’dan sonra en çok geldiği şehirlerden biri de Kahramanmaraş’tır. Bu defa ki ziyaretinde üç gün misafir kalarak bu sevgi bağını daha da güçlendirmiştir.
Kutlu doğum etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen bu konsere halkımız çok büyük ilgi gösterdi. Bu ilginin sırrı sevgililer sevgilisine, efendimize duyulan bir özlemin tezahürü olduğunu düşünüyoruz.
Hanımların daha fazla rağbet ettiği konsere salonlar dar geldi. Yer bulabilmek için erken gelmişlerdi, ancak salon kapıları konser başlamasına yakın bir zamanda açıldığından kapı ağzında yığılmalar oldu. Kapılar açıldığında aşırı izdiham nedeni ile salon kapısı menteşelerinden kırıldı. Koltukların çoğu özel misafirlere tahsis edildiğinden gelenlerin büyük bir kısmı yer bulamadı ayakta kaldı. Bu hengamede kent konseyi başkanı Zeynep ARIKAN hanımefendi bir ev sahibi nezaketinde davetlilere kalabalıkta yer bulmaya çalışması dikkatlerden kaçmadı.
Kahramanmaraş’a bu salonlar dar gelmeye başladı.
Belediyemizin yıllardır şeker derede yapmaya çalıştığı müzbin salon inşaatını tamamlama becerisini gösterebilseydi beklide bu şekilde bir seyirci yerleştirme kargaşası olmayacaktı.
Kim bilir belki de bir rekor denemesi yapılıyor. İçinde hiç etkinlik yapılmadan sit alanına aday tek bina olması özelliğini de taşıyor olabilir.
Neyse ki konser sunucusu salman KAPANOĞLU ‘nun anonsu duyuldu “ Başkanımızın müjdesi; üç ay içerisinde şeker dere salonunu hizmete açacağız “ anonsu bizleri birazcık ümitlendirdi.
İşin daha bir adım daha ötesine geçecek olursak.
Kahramanmaraş’ta Türk tasavvuf musıkisi eğitimi veren ve geleneksel usullere göre semazen yetiştiren bir ocağımızın varlığından belki de bir çoğumuzun haberi yok. “ Hz Mevlana kültürünü ve Türk Tasavvuf musıkisini ve folklörünü yaşatma derneği “ yetkilileri ve gönüllüleri şehrimizde mühim bir kültürel hizmeti üslendiği görülüyor. Gönül ister ki bu tip kültürel hizmet veren ocaklarımızın desteklensin ve yaştılmaya devam etsin.
Şehrimizde böyle bir kültürel alt yapı var iken, neden bizimde, Konya gibi, Gaziantep gibi, içerisinde Ayin-i şeriflerin yapıldığı bir Mevlevi hanemiz olmasın? Halbuki yakın bir zamana kadar şimdiki saatçılar çarşısının yerinde; semazenlerin sema yaparak döndüğü bir “ Maraş Mevlevi hanesi “ varmış.
Beklide Ahmet ÖZHAN bu güzellikleri gördüğü için bu şehri çok seviyor.
Selam ve sevgilerle.