Adalet ve Kalkınma Partisi bütün Türkiye’de Teşkilat Temayül yoklamalarını bitirdi.
Ak Parti Genel Merkezi bu hafta, temayül sonuçlarını, anket sonuçlarını, kamuoyu yoklamalarını 24 Kasım Pazar gününe kadar tamamlamayı ve 30 Kasım’dan önce de bütün Türkiye’de adaylarını açıklamayı planlıyor.
13 Kasım 2013 tarihinde Kahramanmaraş’ta kimsenin haberi bile olmadan iki ayrı ekip gelerek üç gün Kahramanmaraş merkez ve ilçelerinde araştırma yapıp 16 Kasım 2013 günü akşam saatlerinde Gaziantep iline gittiğini biliyoruz.
Bunun yanı sıra telefon yöntemiyle de araştırmalar yapıldı. Mesela Perşembe günü özellikle ev telefonları aranarak sorular yöneltildi. Sorulara dönecek olursak;
En son seçimde oyunuzu hangi partiye verdiniz?
Mevcut Belediye Başkanınızdan memnun musunuz?
Kimi Belediye Başkanı olarak görmek istersiniz? (soru içinde büyükşehirde ve ilçelerde aday adayı olan isimler söylenmekte ve bu isim içinden yada önereceği bir isim istenmektedir)
**
Büyükşehir’e aday dışarıdan gelir mi?
Son dönemde mevcut isimleri beğenmeyen kişiler tarafından özellikle pompalanmaya çalışılan “Başbakan Kahramanmaraş’a dışarıdan bir isim atayacak, bu eski bir bakan olabilir!” şeklinde sözleri duyuyoruz. Öncelikle Sayın Başbakan’ın Kahramanmaraş Büyükşehir adayı ile ilgili kafasında bir isim olsaydı; Teşkilat Başkanı Ekrem Erdem’i Kahramanmaraş’ta görevlendirir miydi?
Siz olsaydınız böyle bir görevlendirme yapar mıydınız?
Bana göre, bu “ihtimal bile değildir.”
Kahramanmaraş Büyükşehir aday adaylarına bakacak olursak;
Mustafa Poyraz
Fatih Erkoç
Nevzat Pakdil
Serdar Erdoğanyılmaz
Hanefi Mahçiçek
Bu isimlerin hepsi de bana göre, Büyükşehir Belediye Başkanlığını götürecek insanlardır.
Çünkü öncelikle kadro kuran ve iyi bir ekip oluşturan insan neden başarılı olmasın ki?
Bu şehirde donanımlı insanlar var iken, başka yerden bir aday adamaya ne gerek var?
Kahramanmaraş önce kendine güvenmeli, kendi içinden yetişen insanlara sahip çıkmalıdır.
**
Kahramanmaraş’ta Muhalefet nerede?
Bir şehrin sağlıklı kalkınması, hizmetin kaliteli alınması açısından muhalefetin güçlü olması taraftarıyım.
Ne yazık ki Kahramanmaraş’ta güçlü bir muhalefet yok. Bu vatandaşın suçu falan da değildir. Bana göre, iktidar olmak isteyen partilerin iktidarı önce yerelden geçiyor. Yerel seçimlerde başarı kazanamayan partiler iktidarı rüyasında bile göremez.
Bir gazeteci olarak Belediye Meclis toplantılarında özellikle son yıllarda hiçbir partinin il ya da ilçe başkanlarını göremedim. Oysa bu meclis toplantıları halka açıktır. Ve vatandaşlar Meclis Başkanının izniyle de görüşlerini orada açıklayabilirler.
Buna rağmen Kahramanmaraş’ın yeni imar planı gibi önemli konularda bile hiçbir muhalefeti orada görmedim. Sivil toplum temsilcileri de gelmezler. Mühendis oda ve dernekleri de gelmez.. Sonra da suçlarız, suçlama yaparız.
Ya kardeşim bunların görüşüldüğü toplantılara katıldınız da size söz mü verilmedi? Orada bir şeyler anlattınız da dikkate mi alınmadı?
Şimdi burada muhalefetin başarılı olma şansı var mı? Kusura bakmayınız, Ak Parti ilçelerde de iyi isimleri aday olarak belirlerse, Pazarcık ve Nurhak ilçeleri dahil Kahramanmaraş’ın bütün ilçelerinde de seçimi kazanma şansı vardır.
Bunun için Ak Parti teşkilatı iyi araştırmalı, ahbap çavuş ilişkisini bir tarafa bırakmalıdır.
Ben Kahramanmaraş ve ilçelerinde muhalefeti göremiyorum. Bunun içinde söyleyecek bir söz bulamıyorum.
Temennim güçlü bir muhalefetin olmasıdır. Güçlü muhalefet ben yaptım oldu mantığını da yıkar….
**
Sayın Başbakan ve Diyarbakır!...
Başbakan Sayın Erdoğan hafta sonunu Diyarbakır’da geçirdi. Sünni ve nakşi geleneğinden gelen Molla Mesut Barzani de iki gün burada kaldı.
Konuşmaları televizyondan takip etmeye çalıştım. Bu gün gazetelere ve internet sitelerine yansıyan haber ve yorumlara baktım.
Her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes bıçağı kendi tarafına yontuyor. Oysa söz konusu vatan ise gerisi teferruattır bir söz vardır. Hoşuma giden bu söz ile konuya girmek istiyorum.
Sayın Başbakan’ın millet tanıtımı üzerinde durulmaya değer bir konu. Barzani’nin ziyareti ülkelerarası değerlendirilecek bir durum. Ve PKK ile PYD’ye verilen mesajlar ortada.
Hükümet oluşan bahar havasını yaz’a çevirebilirse, Türkiye Irak, İran, Suriye, Ürdün, Lübnan ve Filistin’e kadar uzanan bir coğrafyada nüfuz kurabilir.
Türkiye’de kalıcı bir barış olacağı gibi bu diğer ülkelerde de olumlu yansıma olarak çıkacak karşımıza.
Yani gelecekte o coğrafyada güzel şeylerin olacağına katkı yapacağı gibi rüzgarın tersine esmesine de sebep olabilir.
Ben bu fotoğrafı böyle okuyorum…