Ak Parti başlangıcı ve kuruluşu itibariyle bir millet hareketeydi. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde hizmet destanı yazan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bir halk hareketi olarak kurulan Ak Parti’de bu gün durum aynı mı?
2002 yılından itibaren Türkiye’nin dört bir yanını mamur hale getiren kişi başı geliri 2500 dolardan 12.500 dolara yükselten millete hizmeti bir ibadet olarak gören Ak Parti şimdi ne durumda?
Kurulduğu ilk günden bu yana Ak kadrolara güvenen ve ülkemize her alanda çağ atlatan bu parti de son yıllarda neler oluyor?
İlk yıllarda köylü, göbeğini kaşıyanların oy verdiği parti, kasabalı partisi diye dalga geçilen ancak 2007’de ki kapatma davasından sonra bu parti içine giren o AKP’liler parti kademelerinden çıkartılmadan bu partinin o eski günlerine geleceğine inanmıyorum.
O AKP’liler tabanda karşılığı olan ancak beyaz Türk olmayan insanlara attıkları iftira ve gıybetlerle kendi koltuklarını sağlama alırken halkın hızla bu partiden uzaklaştığı umurlarında bile değildir.
Bir millet hareketi olarak başlayan ve girdiği bütün seçimlerde de bu milletten aldığı desteği artıran Ak Parti 7 Haziran seçimlerinde neden oy kaybetti? Neden iktidar olacak sayıya ulaşamadı?
Seçim sonrasında bir öz eleştiri yapılır ve teşkilat , yönetim kademesinde değişiklikler olur diye beklemiştim. Ne yazık ki seçim başarısızlığını başarıymış gibi gösteren ve böbürlenen emek vermeden bu koltuklara yerleşmiş siyasilere ne zaman sen kenara çekil denilecektir?
Millet nezdinde bir karşılığı olmayan sadece “peki efendim, emredersiniz” diyen hiçbir özelliği olmayan insanlar yeni seçimde de aday gösterilecekler mi?
Son yıllarda iç güvenlik noktasında sorunlar yaşanan bir cemaat ve paralel yapılanma adı verilen bir hadise yaşanıyor.
Kahramanmaraş’ta 17 Aralık hadisesine kadar maddi gücü olan insanlar başta olmak üzere bir çok insan bunlarla ilişki ve muhabbet içindeydi. Ak Parti içinde hala görevde olan ve yüksek lisansını bu cemaate ait olduğu öne sürülen üniversitelerde yapan tanıdıklarımız var. Bunların ilişkisinin sadece bu olduğunu da biliyoruz.
Karşısında engel ve rakip olarak gördükleri insanlara paralel damgası vurarak ekarte etmeye çalışmak adice ve şerefsizce bir davranış olarak görülmektedir.
Son günlerde bu adi ve şerefsizce davranışı yapan birçok kemik yalayıcısı, kalitesiz AKP’lileri bu şehirde görüyor ve üzülüyorum.
En acı olan şey ise, dün omuz omuza verdikleri bu insanlara yapılan kıyım karşısında güçlü Ak Partililerin sessizliğe bürünmesini de anlamış değilim.
İşte bu sessizliğe bürünen AK Partililere sesleniyorum.
“Sarı öküz hikâyesi”
Bu gün arkadaşlarınıza sahip çıkmıyorsunuz. Yarın aynı şey sizin de başınıza geldiğinde yapayalnız kalacaksınız.
Çünkü tarih tekerrürden ibarettir….