Altı ay aradan sonra şehrimizin eğitiminde “II. Sabahattin Akgül Dönemi” resmen başladı. Epeydir, “mahkeme kararı” elinde bekliyordu zaten. Bayramın hemen öncesinde, arefe günü “resmen” iş başı yaptı.
Bu hafta başı da, fiilen iş başı…
“Dönüşü” kamuoyunun dikkatini pek çekmedi, “bayram telâşı”ndan olsa gerek. Hatta bazı haber siteleri aynı gün içinde, iki müdür varmış gibi haber bile yaptılar.
Ama; “ha döndü ha dönecek” derken, döndü işte.
Zihinlerde bir çok soru ile hemde:
Sayın Akgül “neden” gitti, “neden” döndü?
Kendisinin de dediği gibi “geçici görevlendirme”yse, neden yerine “asaleten” atama yapıldı?
Mahkeme kararı ile döndüğüne göre, neden gönderilmişti?
Gönderilmesinde hangi “işgüzar” siyasetçi etkili oldu?
“II. Akgül Dönemi” ne kadar sürecek?
Sayın Akgül’ün gidişinde etkili olan “mihraklar” oturup bekleyecek mi?
Kahramanmaraş’ın “eğitimdeki yeri”, bütün bunlardan ne kadar etkilenecek?
Ve daha pek çok soru…
***
Hoş geldi safâlar getirdi.
Döndüğüne göre Sayın Akgül’e, “hayırlı olsun” demek düşer artık bize.
Elbette “başarılar” dilemek de…
Şunu vurgulamak ve altını kalın çizgilerle çizmek gerekirse; Sayın Akgül Kahramanmaraş’ı tam yedi yıldır çok çok iyi tanıyor ve hangi noktada neyin eksik olduğunu biliyor. O yüzden hiçbir “mazeret”in arkasına sığınamaz.
Hatta kendisi açısından büyük “avantaj”!
Derhâl ve ivedilikle, kolları sıvayıp “bıraktığı noktadan” devam etmesi gerekir.
***
Bu arada, “bir gözlem”imi paylaşmadan geçemeyeceğim: Sayın Akgül bu sefer sanki daha farklı geldi bana. Eskisinin aksine daha bir “istekli”, daha “sevecen”, daha “şen” ve bir o kadar da hareketli.
Hı, ne dersiniz?
***
Sayın Nas’a gelince:
“Yeni” sayılırdı zaten. Tam şehri tanımıştı ki; Sayın Sabahattin Akgül çıkageldi.
O yüzden, “artı” veya “eksi” anlamında bir değerlendirmede bulunmak için erken olur (du) sanırım. Ama aktif, sempatik, efendi ve epeyde medyatik birine benziyordu tanıdığımız kadarı ile!
“Medyatik” kelimesini eleştiri anlamında kullanmadım. “Çağın kitlesel iletişim imkanlarından iyi istifade ediyordu” demek daha doğru olur belki de.
Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi açıldı, biliyor musunuz?
2010-2011 Eğitim Öğretim Yılı’nın başında şehrimizde bir lise açıldı.
Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi. Resim, müzik ve spor branşlarından oluşuyor şimdilik.
Basında pek yer almadı. Sanırım, “salon haberciliği”ni bırakıp Kahramanmaraş’ta başlayan böylesi bir eğitim dalından bahsetmeye fırsat bulamadılar!!??
Bu lise nerededir, ne zaman açıldı kaç kişi biliyor acaba?
Neyse…
***
Bu güzel lise hangi mahallenin sınırları içinde kalıyor, ben de bilmiyorum ama; şehrin batısında, Necip Fazıl Kültür Merkezi’nden Tekerek yoluna doğru ilerlerken solda, zeytinliğin içinde, kendi kaderine bırakılmış bir binada eğitim veriyor.
Böyle bir liseye şiddetle ihtiyacımız vardı, açıldı. O yüzden kıymetini bilmek gerek. Bir çok yetenekli çocuğumuz çevre illere gitmek zorunda kalıyordu. Açılmasaydı tıpkı şimdi burada eğitim gören 90 öğrencinin de kalacağı gibi...
Okul yeni. Bir çok eksiği var.
Bina okula ait, ama aynı binada iki de “misafir okul” var.
Etti mi, aynı binada üç okul!
(Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi, Gülizar Şâmil Aktaş Lisesi ve Aşık Mahzuni Şerif Ticaret Meslek Lisesi.)
Sanırım Gülizar Şâmil Aktaş Lisesi eğitimin ikinci yarısında kendi binasına taşınacak. Okul biraz olsun rahatlayacak ama “sorun” çok.
***
Başta da dedim ya, kendi kaderine bırakılmış. Hakîkaten öyle.
Başta, bir yolu bile yok. Okul ana caddeden 100-150 metre içerde. Okula ulaşmak için resmen tarladan geçmek gerekiyor. Okulun yeri eğimli olduğu için yağmurlu havalarda “yol” olarak kullanılan o tarlalardaki kırmızı topraklar, kırmızı çamur olarak dooğru okulun bahçesine akıyor.
Öğrencilerin ise artık çamur deryasından okula nasıl ulaştıklarını varın siz düşünün.
Sayın İl Millî Eğitim Müdürü(m) ve Sayın Belediye Başkanı(m)a soruyorum:
ÜÇ OKULA BİR “YOL” ÇOK MU?
Geçici olarak bile olsa 100 metrelik asvalt yapılamaz mı?
Hiç de abartmıyorum.
Gidin görün eğer o okul, yolu “hak” etmiyorsa benimde yüzüme tükürün!
***
Madem bu yazıda eğitimi ele aldık, kıyısından da olsa...
O hâlde “eğitim ordusu”nun neferleri öğretmenlerimizin “öğretmenler günü”nü kutlayarak bitirelim:
Tüm öğretmenlerimizin “öğretmenler günü”nü kutluyor ve saygılar sunuyorum.
Görüşebilmek ümîdi ile Allah’a (cc) emânet olun.