Akif’e 9 metrelik oda yeter mi?

.

12 Haziran Genel seçimlerinde Ak Parti’den milletvekili olmak için 100 yeni 6’da eski vekil olmak üzere toplamda 106 kişi müracaat etti. Başvuruydu, temayüldü derken listenin Yüksek Seçim kuruluna verilmesine ise 10 gün kaldı.

10 gün sonra 8 kişilik milletvekili aday listesi belli olacak. Şimdiden Allah hayırlara vesile kılsın diyerek yazıma başlamak istiyorum.

Belki de Demokrat Partiden bu güne kadar 1991 seçimlerine kadar tanınan hatta Bakanlık yapan Elazığ milletvekili Ali Rıza Septioğlu var. Şimdi de sanırım oğlu Ak Partiden milletvekili.

Neredeyse siyasette 9. Cumhurbaşkanı Sayın Demirel kadar eski olan Sayın Septioğlu ile ilgili TBMM’de onlarca olay anlatırlar. Hoş nüktedan ve bir o kadarda iş yapıcı bir adammış.

Bu nüktedan iş bitiren vekil ne yazık ki; ilkokul mezunuymuş. Aksu TV’de siyasi bir proğramda Mehmet Akif Ercan’ı konuk etmiştik. Bu proğramı izleyen bir çok insan beni telefonla aradı, e.mail attılar, bu konuda yapılan haberlere yorumlar yolladılar.

O günkü konuşmasında Ak Parti aday adayı olan Mehmet Akif Ercan diyordu ki; “9 metrekarelik bir odaya sığacaksam bana vekilliğin gereği yok! Ben 9 metrekarelik oda da oturacak bir vekil olmak istemiyorum. Ben Kahramanmaraşlı hemşehrilerimin ANKARA’da fellik fellik vekil aramalarını da istemiyorum. Kahramanmaraş ve Ankara’da iki ayrı ofis kurarak onlara hizmet vereceğim”

Bu ve buna benzer konuşmaları sonrasında Ak Partili olmayan bir avukat arkadaş bu tv konuşmasını dinlemiş. Malum Baro seçimi var ya. Avukatlar sık sık bir araya geliyorlar. Akif Ercan’ın bu sözlerini tartışmışlar.

Oluşan ortak görüş ise; Akif Ercan’ın iyi bir organizatör olduğudur.

O avukat arkadaş bana bunları anlattığında bana gelen e.mail ve yorumların bazılarını gösterdim.

O avukat aynen şunu dedi.

“Bu Kahramanmaraşlıda ki bencillik olduğu sürece, bu şehir gelişmez. Ali Rıza Septioğlu’da ilkokul mezunuydu. Elazığ’a hizmet etti. Uzun yıllar Bakanlık yaptı. Hatta hatırlıyorum, en yaşlı üye olarak bir defa da TBMM’nin ilk açılış oturumunu yöneltti”

Yani milletvekili olarak halka hizmet etmenin yolu sadece Üniversite mezunu olmaktan geçmiyor. Bana gelen e.maillerde Akif Ercan’ın lise mezunu olduğu yönündeydi. Doğrusu bizimde aklımıza gelmedi. Gelseydi de sorardım. Benim tanıdığım Mehmet Akif Ercan Türkiye’de değil yurt dışında üniversite bitiren nice insanlara beş çeker.

Bana gelen yorum ve eleştiriler üzerine bu konuya değinme ihtiyacı duyarken, Akif Ercan’ın en iyi bir şekilde milletvekili olacağını ve bunu da başaracağına olan inancım vardır.

Ben bir gazeteciyim bu mesleğe lise mezunu olarak başladım. Bu gün için Tıp alanı dışında kalan bütün eğitim alanlarında öğrencilere ders verecek kadar bilgi birikimimin olduğunu düşünüyorum. Duvarda asılı duran bir kağıt parçası bir şey ifade etmiyor. Önemli olan birey olarak çağın gereklerine uygun olarak kendini yetiştirmek ve yenilemektir. Üniversite sonrasında eline bir kitap alıp okumayan insanla hafta üç kitap bitiren biri aynı olur mu?

Hatırlanacağı üzere; 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesinde de aday adayları ve aday olup Ankara’ya giden vekillerimiz bol keseden konuşup, atıp tutmuşlardı. Bu vekillerimizin dört yılını mercek altına aldığımda not vermem gerekirse bir vekil hariç hepsine eksi not veriyorum.

ŞİMDİ DE aday adaylarımız bol kepçeden vaad ederek konuşuyorlar. Onlara bir önerim olacak. Devir değişti. Konuştuklarınız kayıt altında, yarın listeye girip vekil olduğunuzda bunlar bir bir çıkacak. Siz eni iyisi mi; büyük lokma yiyin ama büyük laflar etmekten biraz uzak durunuz.

Ak parti aday adayı olan Akif Ercan’ın listeye girmesi benim için sürpriz olmaz. Girişimci ve iyi bir organizatör olduğunu bilenler biliyor. Belki BAKAN olamaz ama başarılı bir vekil olarak Kahramanmaraş’ı temsil eder diye düşünüyorum. Bu yazı bazı kendini bilmez, kendini dev aynasında gören, cüce ruhlu insanlara ithaf edilmek üzere yazılmıştır. Bu notu da düşme ihtiyacı hissediyorum. Bu şehirde nice DEV görünümlü Cüceler bilirim ki, adlarını yazacak olsam birkaç sayfa almaz. İnsanlar birilerini eleştirirken dönüp aynaya bir bakmalıdırlar. Kaç kilo ağırlığının olduğu tartıp, ölçüp, biçip ve öyle birini eleştirmelidir. Sıfır özgül ağırlığı olan çapsızların bizleri eleştirmeye ne hakkı ne de haddi vardır. Bunun da bilinmesini isterim!....

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yazarlar Haberleri