Etliye sütlüye karışmayayım diyorum, ama etrafta onca yapılan yanlışlığa, adam kayırmacılığa baktığım zaman isyan etmemek için kendimi zor tutuyorum.
“Siz Allah mısınız? (haşa)” diyerek haykırmak istiyorum.
Noluyor ya?
Bu kadar ilgisizlik, ciddiyetsizlik ve sorumsuzluğa bizim gibi birkaç kişiden başka isyan eden kimse yok mu bu şehirde?
Üzerinize ölü toprağı mı ekildi?
Kahramanmaraş’ta on binlerce insan internet kullanıyor. Sizler hiç bu Vekillere, ilgili bakanlıklara, Sayın Başbakana birer e.mail bile atmaktan aciz ve korkak mısınız?
Geçen akşam Aksu TV’de B Planında Turgay Terzibaş kardeşimiz bir çok konuları gündeme getirdi.
Belli ki onunda benim gibi yüreği kanıyor.
Belli ki o da farkında bu kentin ne denli sahipsiz olduğunun.
TV’de Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’a çağrı yaptı.
“Vekilleri bir araya getir, bu kentin sorunlarını masaya yatırınız” diye.
Bizde bu çağrıyı yeniliyoruz.
Her ay geniş katılımlı toplantılar yapılmalı ve bu kentin sorunları vekillere iletilmelidir.
Vekiller bu sorunları takip etmeli ve bir ay sonraki toplantıda millete hesap vermelidirler.
Sayın Belediye Başkanı siz davetinizi resmi olarak yapmalısınız. Toplantıya katılmayan, gelmeyen vekilleri de kamuoyu önünde basın toplantısı ile açıklamalısınız.
Körü körüne küsmekle bu iş olmuyor, yürümüyor.
Bıkıp usanmadan mücadele etmemiz gerekiyor.
Olmazsa hepimiz her platformda millete kimin çalıştığını kimin yattığını söylememiz gerekiyor.
Biz saat 12.00’ye kadar yatan Milletvekili istemiyoruz.
Evet. BİZ SAAT 12.00’YE KADAR YATAN VEKİL İSTEMİYORUZ.
Bize hesap veren, ben bir ay içinde bu kentin şu şu sorunlarını çözmek için şu bakanla, şu müsteşarla şu gün şu saatte görüştüm, durum bu halde diyen vekil istiyoruz.
Bunları yapmayan, halka hesap vermeyen her gün saat 12.00’ye kadar yatan vekilin aldığı maaşda haramdır.
Bir vatandaş olarak Dava mı açalım?
Bir vatandaş olarak bizim verdiğimiz vergilerin karşılığı kadar siz bu millete hizmet etmiyorsunuz, aldığınız maaşları yeniden hazineye devretmelisiniz diye davalar mı açalım?
Bunu mu istiyorsunuz ey milletvekilleri?
Bu sahipsizliğimiz bu kentin alın yazgısı olmamalıdır.
Sayın BELEDİYE BAŞKANI;
Millet size daha çok sorumluluk verdi. Milletin size gösterdiği bu güvenin karşılığını hizmet olarak almak istiyoruz.
Gerekirse 100 hatta 200 otobüsle bu kentin insanlarını Başbakanlığa yığmanız gerekiyor.
Bunu yapmak zorundasınız.
Ben görevimi yapıyorum diye vebalden kurtulamazsınız.
Siz de vebal altındasınız.
Size da Allah bunun hesabını soracaktır.
Ya milletvekillerini çalıştıracaksınız ya da Halka anlatacaksınız.
Evet… Sevgili Turgay Terzibaş’ın dile getirdiği gibi…
Biz her ay milletvekillerinin hazır olduğu ve kentin sorunlarının masaya yatırılacağı toplantıları bekliyoruz.
Bu her ay yapılmalıdır.
Bu toplantılara gelmeyen, kaçan, üzerine verilen sorumluluğu kabul etmeyen Milletvekilleri bu kentin kamuoyunda deşifre edilmelidir.
Saat 12.00’ye kadar cep telefonları kapalı olan, yatan vekiller deşifre edilmelidir.
Bu kentte yaşayan bir birey olarak bir gazeteci olarak bir süre bekleyeceğim.
Sonra da her milletvekili için karne düzenleyerek kamuoyuna açıklayacağım.
Ben vekil değil halkın ta kendisiyim.
Oy vererek yetkimi kullanma noktasında emanetçi bıraktığım Vekiller bana karşı Kahramanmaraşlıya karşı sorumludurlar.
Ya sorumluğunu yerine getirecekler, ya da biz bu işi yapamıyoruz diyerek Milletvekilliğinden istifa edeceklerdir.
Bunun başka çaresi yoktur.
Artık bıçak kemiğe dayandı.
Ya görev yapacaklar ya istifa edecekler.
Burada en büyük görev de Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’a düşüyor.
Ve Sayın Poyraz’ı göreve davet ediyorum.