Bu güzel ayda, Ramazan ayında yüzünde güller açan insanları tanıyabiliyorum ben.
Dün gece; bir dostum aradı geç vakitlerde. Şehrin bir gecekondu mahallesinde tanıdığı bir zenginin oğlu ile rastgele kapıları çalarak gıda paketi dağıttığını söyledi. İşte dedim. Adamlık bu olsa gerek.
Geçenlerde buna benzer bir işe de ben rastladım. Adam zekâtını hesaplamış ve ayrı ayrı zarflara parayı koymuş tanıdıkları vasıtasıyla fakir fukaraya ulaşmasını sağlıyor. Tabii bu güzel manzaralar ve bunların yaşattığı maneviyat bir başka oluyor.
Bizlerde, dostlarımızın bize yüklediği buna benzer yükleri seve seve üzerimize alıyor ve yerlerine ulaştırma gayretine giriyoruz.
Bir kurumdan bana yapılan gıda paketini bir aileye ulaştırırken ailenin küçük kızından bir tanesi; “abi Allah yerini buldursun” dediğinde doğrusu çok mutlu oldum. Küçücük kızın gözleri parıldıyordu bunları söylerken.
Şu mübarek ayların yüzü suyu hürmetine, yüce Allah’a şöyle yakarmak istiyorum.
“Âlemleri, yeri ve göğü yaratan yüce Allah’ım, dünyada 8 milyar insana rızık veren, onları yaşatan Allah’ım, bize verdiğin nimetler için sana ham ederiz. Teşekkür ederiz. Allah’ım bizi alan el değil de veren el olan kullarından eyle. Allah’ım senin rızanı kazanmak için zekat veren, sadaka veren, fakire fukaraya yardım eden, bir yetimi sevindiren kullarını ve yakınlarını cehennem azabından koru. Hayırseverlerin yardımlarına vesile olan onları fakir fukara ile buluşturan gönül erenlerine de yardım ve merhamet eyle” (Âmin).
**
Maddi imkânı kısıtlı olan ancak hayırseverlerin katkısı ile bir şeyler yapma telaşı içinde olan insanlarda var.
O insanlarda bir başkasından aldığını yine bir başkasına Allah rızası için verme gayreti içindedir.
Belki de o insana ikram ve izzette bulunan hayırseverler bundan habersizdir. Arada aracılık yapan insanlar da bu güzelliğin kıyısından köşesinden hayır noktasında sebepleniyorlar.
**
Ben Serintepe Mahallesinde büyüdüm. 1970’den bu yana yaşanan olayları biliyorum.
Eskiden mahallemizde ekonomik sıkıntı çeken insanlar olduğunda, mahallenin ileri gelenleri bir araya gelir bunu çözerlerdi.
Mesela o yıllarda at arabası olan Osman amca vardı. Rahmetli babam, Davut Mustafa, Osman amca ve adını hatırlayamadığım bu insanlar at arabası ile mahalleyi dolaşır, o sıkıntısı olan mahallelinin ihtiyacı bir çırpıda toplanırdı. Ve bunun kime gittiğini de bir iki kişi dışında kimse bilmezdi. Bir yardımlaşma ve imece söz konusuydu.
**
Yıl 1995. Doğuş gazetesini çıkartıyoruz. Mustafa Şirin bey bu olayın birebir şahididir.
Gazete bürosunda otururken orta yaşlı bir bayan geldi. Bir kuruma mevsimlik personel alımı yapılacakmış. Ortaokul diploması için kayıp ilanı verecek.
Ve kadını dinledik.
“Dul olduğunu iki çocuk ve yaşlı annesine baktığını bu işe giremezse çok zor günlerinin geçeceğini üç dört aydır kira veremediğini” söyledi. Kısa bir araştırma yaptık. Kadının söyledikleri doğruydu. Ve devreye girdik. Hatır koyduk, sonunda bu kadın işe girdi. İki ya da 3 ay sonra yanımıza geldi. Bize dua eyledi. 5-6 yıl öncesine kadar çarşıda pazarda rast gelirdik. Bize dua ederdi. Bu dul kadının iki çocuğundan ikisi de üniversite okudu hayatını kurtardılar.
Önemli olan iyilikte yarışmaktır.
**
Değerli hocam Mahmut Nedim Tepebaşı Belediye Başkan Vekili olarak görev yaptığı yıllar.
Yanında oturuyorum. Bir kadın ve iki kız çocuğu içeriye girdi. Çocuklar ikiz. Kadının yıllar önce eşi vefat etmiş. Bu iki çocuğun ikisi de üniversite kazanmış. O yıllarda giriş harcı vardı ve bayağıda yüksek meblağ olurdu.
Kadın halini anlattı. Nedim hoca ile göz göze geldik. Ve bu çocukların sorunlarını çözdük. Kartımı vermiştim çocuklara. Okulu bitirinceye kadar gelip gittiler yanımıza. Ve ikisi de memur oldular.
Dostlar, birilerine yapacağınız küçücük ikramların o çocuğun geleceğinin şekillenmesinde ne denli katkı yapacağını sizlere hatırlatmak için bunları yazıyorum.
Yüce dinimiz yardım etmeyi emrediyor.
Yüce dinimiz hayırda yarışmayı emrediyor.
Yüce dinimiz insanları sevmeyi ve hor görmemeyi emrediyor.
O halde bu güzel ayı iyi değerlendirelim.
Bu güzel ayda, güzellikler yapma gayreti içine girelim.
O kız çocuğunun dediği gibi; “Allah yerini buldursun!” diye dua alma gayreti içine girelim.
Selam olsun böyle davranan alperenlere, Allah dostlarına…