ABD’de 4 Kasım da yapılan seçim bitti. Seçim arkasında şaibe bıraktı. Demek ki şaibeli seçim sadece biz de olmuyormuş. Şaibeli Biden Amerika’yı yönetecek. Amerikan basınındaki haberlere göre; posta ile gelen oylarda şaibe olduğu, oyların değiştirildiği, posta görevlisinin itiraf ettiği, ancak daha sonra FBI ajanları tarafından tehdit edildiği gündeme getirildi.
Trump ise sonucu mahkemeye taşıyacağını ve olayın peşini bırakmayacağını ifade etti. Görülen o ki; seçim FBI tarafından Biden’e kazandırılmış ve devleti istihbarat örgütünün yöneteceği aşikar olmuştur. Zira Biden zaten ihtiyar, o göstermelik olacak ama ekibi dolayısıyla istihbarat ülkeyi yönetecek. Trump’ın kendine özgü tavrı vardı.Trump’ın farklı başkan profili, derin devlet ile uyuşmamış ve iç çekişmeye girmişlerdir. Şunu da söyleyebiliriz; istihbaratın arkasında onları satın alan zengin aileler vardır. Böylece milleti seçimsiz yönetmiş oluyorlar. Devleti zengin aileler şirketi yönetmiş oluyor. Amerikan tarihinde Devlet ve zengin aileler arasında Merkez Bankası Dolar üzerine birkaç hesaplaşma olmuş, ancak kazanan aileler olmuş. Zengin aileler devlete hep borç vermişler ve devlet üzerinden faiz lobisiyle para kazanmışlar.
Seçimlerden önce Biden’in Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ a olan düşmanlığı ortada olup, keza muhalefete destek verip hükümeti düşüreceklerini beyan etmesiyle tarafını belirtmiştir. Bundan ders çıkaran Kılıçdaroğlu da; daha sonuçlar kesinleşmeden ve Hükümet resmî olarak tebrik etmeden Biden’ı Twitter ile tebrik etmiştir. Bundan sonra Amerika ile ilişkiler daha zor bir dönem olacaktır.
Karabağ’da Azerbaycan ordusunun elde ettiği zafer şüphesiz Türkiye’nin yardımı, sihaların başarısıyla gerçekleştirilmiştir. Bir millet iki devlet anlayışıyla Türkiye Kafkasya da artık üstünlüğünü göstermiştir. Ermenistan işgal ettiği Karabağ da sivil halkı bombalamaya devam etti. Savaş suçu işledi. Defaet ateşkes anlaşmasını ihlal etti. Ama dünya ses çıkarmadı. Ermenistan, Fransa ve Rusya’dan beklediği desteği göremedi. Şuşa’nın kurtulmasından hemen sonra Rusya devreye girerek tarafları ateşkes anlaşmasına razı etti ve Ermenistan’ın yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı. Yapılan ateşkeste; Hocalı katliamı gibi tazminat hususunun olmadığı, önceden şehid edilen 500 askere ilişkin bir müeyyidenin olmadığı, Rus askerlerin çekilmesinin muğlak olduğu, Ermenilere bazı hakların verilmesinin ucu açık olduğu gibi hususlar eleştirilmektedir.
Halbuki Rusya devreye girmeseydi yakın zamanda Karabağ tamamen Ermenilerden temizlenecekti. Demek ki Rusya’nın da son anda müdahil olması menfaatleri gereğidir. Ama şu bir gerçek ki aslında sahada Rus silahları ile milli sihalarımız savaşmıştır. Suriye, Libya ve Karabağ da sihalarımız destan yazmıştır. Belki Rusya anlaşma için devreye girmeseydi, Kafkaslar’daki etkinliğini tamamen kaydedebilirdi. Kardeş Azerbaycan da dini özgürlüğün daha da artması beklenmektedir. Zira baş örtüsü resmî dairelerde henüz yasak.
Umut ederiz Azerbaycan ile ilişkilerimiz daha da ileri boyutta olmasıdır. Zira Nahçıvan koridorunun açılmasıyla enerji koridoru hattı daha da yakınlaşacaktır. Azerbaycan’ın bu zaferi Yunanistan’a da bir göz dağı vermiştir. Yunanistan da belki olası bir savaşta Ermenistan gibi tek başına kalabilir. Bu itibarla içerde ve dışarda güçlü Türkiye olmaya devam etmeliyiz. Geleceğimiz aydınlık.