Her ülkenin kuruluş, yükseliş ve çöküş tarihi bulunmaktadır. Önemli olan geride bıraktığı müspet emarelerdir. Bu emareler, kültürüyle, bilimiyle, adaletiyle, imarıyla bıraktığı hususlardır. Endülüs Devletinin, Avrupa’ya kazandırdığı bir çok yenilikler ve bilimler olmuştur. Aynı şekilde Osmanlı İmparatorluğu da Fatih’in İstanbul’u feth etmesiyle Orta Çağı kapatıp yeni bir çağ açmıştır.
Bilindiği üzere, Amerika’nın keşfi ile kovboy İngilizler, masum Amerika yerlilerini katl ederek burayı ele geçirmişlerdir. Amerika’nın 1493’te ilk keşfeden kaşif Kristof Kolomb bilinenin aksine Amerika'ya ayak basan ilk kaşif değildir. Kıtaya 11. yüzyılda Leif Ericson önderliğindeki Viking seferiyle ilk defa ulaşılmıştı. Kolomb'un seferleri Amerika yerlileriyle birkaç yüzyıl sürecek kalıcı temasların ve kolonizasyon hareketinin başlamasına yol açmıştı.1517 de Piri Reis, hazırladığı Amerika kıtası haritasını Kanuni Sultan Süleyman’a sunmuştur.
Özgürlükçü, kural tanımaz insanların Amerika’yı devlet haline getirmeleriyle zamanla dünyada süper güç olmuştur.
Kapitalist düzenin savunucusu Amerika, küreselcilerin ve Evanjeliklerin çekişmesi, Yahudi sermayesinin Çin’e kayması gibi etkenlerle karşı karşıya kalmıştır. Ayrıca dünyanın en borçlu ülkesi olmasına rağmen, dünya ticareti Dolar üzerinden yapılıyor. Karşılıksız para basabiliyor, istediği ülkeye ambargo koyuyor, dünyanın bekçiliğini yapıyordu.
Şimdi zor bir döneme girmiştir. Son olaylar, koronavirüs salgınına karşı başarısız mücadele, DSÖ’ nün yanlış uygulamaları, zencilerin dışlanması, ırk çatışması, sokak yağmaları, polislere tepkileri sıralayabiliriz. Zenci George Floyd’un, beyaz polis tarafından 25 Mayıs’ta öldürülmesi, zencileri sokağa döktü. Halbuki Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Libya’da, binlerce çocuk ve masum insanlar öldürüldü hiç bir tepki gösterilmemişti. Şimdi hesap verme sırası Amerika’ya geldi. İnşaAllah yarın da Çin’e, hesap sorulacak. ABD’de seçim sürecine girildiği ve Trump’ın Kasım ayında seçilmesini zora sokan olayların çoğaldığı ortadadır. Dünyada 17 trilyon Dolar üzerinde bir sermayesi olan devlet batar mı veya bölünür mü veya sosyal düzenlemeler yaparak bu vartayı atlatır mı? Amerika zorda kalırsa atom bombasını göz dağı olsun diye bazı ülkelerde kullanır mı?
Belki Trump, derin ABD’nin en iyi başkanıydı, belki Amerika stratejileri yeni bir döneme giriyordu, belki insanlık için daha iyi olacaktır. Bunu yeniden seçilirse daha net anlayacağız. Sovyetler Birliği’nin parçalanma sürecinin son Başkanı olan Gorbaçov gibi olabilir mi? Bir çok komplo teorileri yürütülmektedir, kapitalizmin sonuna geldik, yerini yapay zekaya mı bırakacak?
Tarihte Amerika’nın da nasıl anılacağını yakın zaman bize gösterecektir. Hele 2025 ‘e bir çıkarsak yeni bir dünya düzenini göreceğiz. Saygılar.