Son zamanlarda açlık grevi ile gündeme getirilen meselelerden biriside kck davalarından tutuklu bulunanların anadilde savunma haklarının verilmemesi iddiasıdır. Bu tutuklular ve pkk nın baş elemanları olan kck isimli aziz Türk milletinin kanına ekmek doğrayanlara istediği dilde savunma hakkı verseniz de, canınızı verseniz de ancak vatanın bölünmesini arzulayan güçlere verdikleri sözleri yerine getirmek zorunda olan bu güruhun memnun ve tatmin olması imkansızdır. Onlara imkan tanıyıp aziz Türk milletinin paçasını ısırma görevi verenler Türk devletinin ve Türk milletinin düşmanlarıdır ve bu düşmanların nihai gayeside bu iki mefhumu ortadan kaldırmaktır. Merhale merhale hedeflerine yürüdüklerini ve aziz Türk milletinin usanma noktasına geldiğini ve farelerin gemiyi terk edecekleri merhaleyide geçtiklerini zan ederek daha çok saldırmaktadırlar. Bunlar tarih okusalardı, tarihi yazan asıl milletin Türkler olduğunu bilselerdi, Türklerinde nice Ergenekonlarda sıkışıp kaldığı yılların sonunda nice demirden dağları erittiğini bilselerdi bu kadar üzerimize gelmezlerdi. Ne demiş atalarımız eceline susayan it cami duvarına siğermiş.
Ana dil yalanının en güzel örnekleriden biriside geçen günlerde şemdinlideki düğün evinin yakınında polise saldırı düzenleyenlerin sivil insanları da, bir tane polis ölsünde halktan kaç kişi ölürse ölsün diyerek katlettikleri hadisenin haberinde vukuu buldu. Bir haber kanalında haber yapan hainler şöyle bir oyun sahnelemişler, fakat arkasından yaptıkları haberle de kendilerini tekzip etmişlerdir. Birinci haberde 11 yaşındaki çocuk maktülün babasının Türkçe bilmediği için Kürtçe olarak hadiseyi anlattığı ifade ile çocuğun babasının Kürtçe konuşmasını ve tercümesini gösterdiler. Çocuğun yakınlarından bir kişide Kürtçe konuştu. Fakat aradan geçen dakikalarda özel harekat Ankara polislerinin topladıkları yardımları teslim ederken aynı aile fertlerinin tamamının başta çocuğun babasının polislerimizle Türkçe konuştuklarını gördük. Ben hiç Türkçe konuşamıyorum diyen bir çok yaşlı insan ile görüştüm ve bu insanların askerde öğrendikleri Türkçeyi konuşmaya konuşmaya biraz unuttuklarını fakat söylenen her sözü gayet iyi anladıklarını bizzat karacadağda ( Diyarbakır-urfa sınırındaki yüz kadar köy de yaptığımız Kürtçe konuşan Türkmenler yapımımız sırasında) kendi çekimlerinde tespit ettim. Dil de konuşma ister ve konuşulmayan dil unutulmasa dahi seslendirilmesi zor olur. Bunu bizzat Avar asıllı hanımımın kendi dilini uzun süre konuşmayınca, birisi ile konuşmak istediğinde zorlanmasından bilirim. Fakat burada asıl dikkat çekmek istediğim kişilerin Türkçe bilip bilmemesi değil işin kasti olarak büyütüldüğünün gösterilmesi içindir. Bu insanlar biz Türkçe bilmiyoruz demiyorlar birileri özellikle kendini Türk olarak tarif eden hain niyetliler bu insanların Türkçe bilmemesini istemektedirler ve topluma aramızda milyonlarca kişinin Türkçe bilmediği yalanını yaymak istemektedirler. Bu insanlar aslen Türkmendirler ve konuştukları Kürtçede Anadolu Türkmencesinin farsi bir lehçesi olup içinde yüzle elliye yakın Türkçe kelime mevcuttur. Aradaki Farsça ve Arapça kelimelerinde ortak olduğunu düşünürsek aslında bizimde bu insanları rahat anlamamız gerekirken cümle kuruluşunda fars çanın etkisi ve farklı seslendirmeler ve bazı kelimelere farklı anlamlar yüklendiği için buda fars kültürünün etkisi ile olmuştur ve aramızda anlaşma zor olmaktadır. Fakat Kültür aynı kültürdür.Yıllardır Türk televizyonlarının seyredildiği iranda ve ırakta ve hatta Arapçanın konuşulduğu her yerde iyi kötü dizilerimizi anlayacak kadar Türkçe öğrenen milyonlarca insan var iken kendi vatanımızda, okullarımızda okuyan ve askerlik yapan bu insanlar için bunlar hiç Türkçe bilmiyorlar yalanını icad edenleri iyi tahlil etmemiz ve bu yalan üzerine haber yapanları ve niyetlerini de iyi okumamız gerekir.
Türkiyede ana dili Türkçenin dışında ve Türkçeye akraba olup Anadolu Türkünün anlamadığı onlarca dil mevcuttur ve bu dillerin sahipleri de Türk oğlu Türk tür. Şimdi bu anadillerde savunma hakkı diye bir hak verir ve bunu sırf Kürtçülük ve bölücülük yapanlara mahsus kılmağa kalkarsanız bunun mahkemesi var ve neticesi işin içinden çıkılmayacak bir arapsaçına döner. Devletimize ve milletimiz kastedenler her açlık grevine, her Molotoflu saldırıya başvurduklarında biz bir kanun çıkartacak isek pkk bu memlekette bitmez. Doğunun ve güneydoğunun insanı yapılan bu değişikleri bu melun örgütün bir başarısı olarak görür ve artık temsil yetkisini almış olmazmı? Bir şeyler yapacaksanız aziz Türk milletinin bekasını düşünerek yapınız. Biz millet olarak açlık grevine başlasak acaba batı trakyanın bir metrekaresini Yunanistan bize verirmi, üstelik acından ölürken.
Deletlülerimize akl-ı selimi tavsiye ediyorum. Nasrettin hocanın yaptığı gibi oturduğunuz dalı kesmeyiniz. Oturduğunuz dal aziz Türk milletinin vücududur bu dalı keserseniz kendinizi kesmiş olursunuz. Vesselam.