Muhtarlar demokratik sistemin ilk basamağı; “halka sıfır” noktası.
Dert babaları. Kimsesizlerin “kimse”leri.
Geceleri yok, gündüzleri yok.. Akşamları yok, sabahları yok.. Her an halkla iç içe, halkın problamlerini gidermeye meftunlar!!
Başı ağrıyan, kızı kaçan, karısı doğum yapan, devletten yardım isteyen, elektiriği kesilen, suyu akmayan, bacası tıkanan muhtara koşar!
Maaş desen ancak kırtasiye işlerine yetiyor..!
Ama bütün bunlara rağmen, güzel memleketimin yerel seçimlerinde, köylerde-şehirlerde muhtarlık yüzüne adam öldürüldüğünü duydumda; milletvekilliği için adam öldürüldüğünü duymadım daha.
Varmı bilen, gören.. duyan?
***
Geçen hafta cuma akşamı Aksu Tv’de elli kadar muhtar Turgay Terzibaş’ın “B Planı” proğramına katıldı.
Konu, yaklaşan seçimlere paralel olarak halkın gündemini oldukça meşgul eden “Nasıl bir Milletvekili?” istiyoruz…
İzlerken bazen güldüm, bazen düşündüm.
Alem insan şu muhtarlar. Hele halkın dili ile yalın, olduğu gibi konuşmaları yokmu..
Kimisi de hakikaten çok düzgün bir Türkçe ile konuştu. Kendini yetiştirmiş. Kimi de temsil ettiği mahallenin-köyün şivyesi ile... Kimisi de hazırlıklı gelmiş.
Üç muhtar kağıttan okudu “Nasıl bir milletvekili?” sorusunun cevabını.
Bunların hepsi gâyet normal, yadırganacak hiçbir durum yok.
***
Neyse, biz gelelim proğramın özüne.
Proğramda mahalle, köy ve belde mahallelerinden elli katılımcı muhtara Kahramanmaraş Milletvekilleri’nin kendilerini ziyaret edip etmedikleri soruldu.
Soruların cevaplarına göre:
Muhtarları en çok ziyaret eden ve telefon açıp hal-hatır soran milletvekili bir Ak Partili.. Sayın Cafer Tatlıbal!
Muhtarları en az ziyaret eden ve hatta hiç ziyaret etmeyen, arayıp sormayan milletvekili de bir Ak Partili.. Sayın Veysi Kaynak!
***
Muhalefetten arayan soran olarak CHP’li Sayın Durdu Özbolat öne çıktı. Biraz da MHP’li Sayın Akif Paksoy…
Ama beni esas “hayal kırıklığı”na uğratan, iki muhtarın iki vekil hakkında söyledikleri oldu. Hiç beklemediğim ve duyunca şaşırdığım bir sayın vekil, Ankara’da kendisini ziyaret eden ve “Kahramanmaraş’tan falanca mahallenin muhtarıyım sayın vekilim” diyen muhtara basmış fırçayı..
“Toplantıdayız görüyor musun?”
(…)
Bir başkası kendini telefonla arayan bir muhtara, muhtar “Nerdesiniz Sayın Vekilim görüşebilirmiyiz?” deyince..
“Yerle göğün arasındayım” demiş!!
(…)
***
Nasıl ama?
Koç gibi, vatandaşın bir dediğini iki etmeyen sayın vekillerimizi görüyor musunuz?
İnsanın gözleri yaşarıyor değil mi sayın seyirciler. Pardon, sayın okuyucular.
Hadi onlara bir iyilik yapayım, “seçim süreci”ne hızla girdiğimiz şu günlerde, partilerini ve isimlerini vermeyeyim de “olumsuz reklam” olmasın. Proğramı izleyenler kim olduklarını zaten biliyorlar, üzgünüm!
***
Bir muhtar, Sayın Atıf Şirikçi’nin reklamını yapayım derken eline yüzüne bulaştırdı. Her tarafından “vıcık vıcık” yağ akıyordu doğrusu. Sayın Şirikçi’nin haberi bile yoktur kim bilir.
Yani Şirikçi’ye “iyilik” edeyim derken “kötülük” etti farkında değil!
***
Proğramda en dikkat çeken nokta, Belediye Başkanı Sayın Mustafa Poyraz’ın başarılarını “tescil”ler nitelikteydi. İstisnasız bütün muhtarlar, Poyraz’a mahallelerine yapılan belediye hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
***
Yazıyı yine bir muhtarın çok güzel ve çok anlamlı ve hatta “cuk” diye yerine oturan sözleriyle bitirmek istiyorum.
“Biz bu seçimde Angara değil, Maraş Milletvekili seçmek istiyoruz” dedi muhtar.
Tebrikler muhtarım, tebrikler. Halkın duygularına “tercüman” olabilecek çok kısa ve en anlamlı cümleyi sarfettiniz.
Zîra, bu memleketin “Angara Milletvekilleri”ne değil, Kahramanmaraş Milletvekilleri’ne ihtiyacı var.
O halde, önümüzdeki seçimlerde bizi en iyi şekilde temsil edecek Kahramanmaraş Milletvekilleri’ni seçmeliyiz.
***
Sevgiyle kalın.