KSÜ ve KMTSO’nın birlikte organize ettiği ARGE pazarının üçüncüsü gerçekleşti.
Ben üçüne de gittim. Öğrencilerin birşeyler yapmanın heyecanını gözlerinden okudum.
Daha önce odanın genel sekreterine sordum.Önceki projelerin hangisi gerçekleşti. Veya gerçekleşmesi iç somut bir adım atıldı mı? Diye...
Sonuç olarak öğrencilerin hayal gücünü de katarak buluş adına yaptıklarının boşa gittiğini duyunca üzülmedim desem yalan olur…
Geçtiğimiz haftada yine öğrencilerkısıtlı imkânlar çerçevesinde yeni projeler üretmeye çalışmışlar.
Bir kısmı uygulamalı olarak yaptıklarını, bazıları ise proje aşamasında, nasıl gerçekleşeceğini anlatıyorlar.
Ne yazık ki ülkemiz AR-GE çalışmalarında çok ileride değil.
Son yıllarda bir miktar kaynak ayrılsada yine degelişmiş ülkelerin çok altında kaldığını biliyoruz.
Mayıs ayında Afyon’da Ak Parti genel başkan yardımcısı Numan Kurtulmuş, Partili milletvekilleri ile paylaştığı “Yeni Türkiye’nin Geleceği, Ekonomi-Politik vizyon”başlıklı bir sunumunu İstanbul’da ekonomi köşe yazarlarıyla da tartışmaya açtı. Kredilerin sektörel dağılımını karşılaştırdı.”
Mili gelir içinde tarım ve imalat sanayinin payının azalmasına karşılık konut sahipliği, gayrimenkul edinme ve eğitim öne çıktı. Kredilerde en büyük sıçramayı konut ve tüketici kredisi ile kredi kartları aldı. Toptan ve perakende ticaretin de kredi pastasındaki payı yüzde 8’den 12’ye çıktı.”
Numan Kurtulmuş bu tabloya bakıldığında dışardan gelen kaynağın verimsiz alanlara gittiğini, Real ekonominin ve üretimin bu kaynaktan yeterince payalamadığını savundu.
Açıkçası hazıra alıştık, birde lüks yaşamayı üzerine koyduk...
Üretmeden tüketmeye alıştık…
İki yıl önce eski Sanayi ve teknoloji bakanı NihatErgün KMTSO konferans vermişti!
“Bizim ürettiğimiz ürünü 2-3 dolardan ihraç ederken gelişmiş ülkeler bunun iki katın hatta daha fazlasıyla ihraç ediyorlar” dedi.
Bakan Ergün,“Üretmek yetmiyor. Hem rahat pazarlayacağın malı üreteceksin hem de teknoloji ihraç edeceksin” diyor…
ARGE pazarı iyi bir başlangıçtı, bunların içerisinde hocalar ve iş çevreleri tarafından değerlendirilen projelerde var.
Hiç olmazsa o projeler değerlendirilip ekonomiye kazandırılırsa işte o zaman 2-3 dolardan ihraç edilen Ürünleri kat be kata fazlasına ihraç etmiş oluruz.
Biz teknoloji ihraç etmiyoruz. Mal ve hizmet yoğunlukta olan ürünleri ihraç ediyoruz.
Buda gelişmiş ülkelerin artık üretmediğini bizler üretiyoruz.”O” da para etmiyor.
Onlar bu ürünlerin makinalarını üretip bizim ülkemize pazarlıyorlar.
Az iş çok para…
100-120 gr. Olan bir akıllı telefon 2-3 bin TL ye kadar alıcı buluyor.
Sn. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kendi markamızın olmadığından devamlı yakınıyor.
Kocaeli’nde bir araç fabrikasının açılışında yaptığı konuşmada “mutlaka kendi markamızla araç üretmeliyiz ”dedi.
Sn. Başbakanın istediği de bu zaten, kendi markamızı yaratalım diyor.
Buda gençlerin ve bilim insanlarının birlikte üretecekleri yeniliklerle olur.
Bunlara verilecek maddi ve manevi destek ilerdeki aşamalarda bir mucit olarak ülkemizde, kendi öz sermayesi ile teknoloji üreteceklerini de akıllardan çıkartmamamız gerekecektir.
Bu öğrencilerin büyük çoğu KSÜ fakültelerinde ve Elbistan meslek yüksekokulunda eğitim görüyorlar. İşte size ”insan kaynağı” alın Üniversitenin ÜSKİM ve Teknoparkında değerlendirin…
Bu gençlere burada çalışma imkanı verin hepsi bu kadar.