Artık “Kabak Tadı” Vermeye Başladı

.

Neredeyse 15 gün oldu. İstanbul’da önce masum istekler olarak çıktı karşımıza. Şimdi ise bu eylem toplumsal huzurumuzu kaçıracak düzeye doğru geliyor.

Sabır ise “yeter artık!”

Devletin göstericilere karşı “şefkatli olmasını” bizde istedik. Polisin zor kullanmaması gerektiğini bizde yazıp çizdik.

Ama devletin olduğu kadar vatandaşın da bir sabır düzeyi var. Ve ülkemiz bu görüntüleri hak etmiyor.

O eyleme katılan nezih insanlar var. O eylemin bir bölümünü bende bu ülkenin bireyi olarak destekledim. Ama iş ihanete gelince, orada dururuz artık.

İş vatandaşın işyerini yağmalamaya gelince, iş kamu mallarına zarar vermeye gelince “yeter artık!” deme hakkını da kendimizde görürüz.

Kim ki bu ülkenin ortak kullanımı olan “kamu mallarına zarar veriyorsa” bilinsin ki o vatan hainidir.

Ve bu vatan hainlerinin Türk bayrağı ile Atatürk posterleriyle de yürümesi doğrusu bir Türk Milliyetçisi olarak artık moralimizi bozuyor.

**

Ben devleti her zaman 18 yaşında yiğit bir delikanlı gibi gördüm. Ve benim devletim her zaman 18 yaşındaki yiğit bir delikanlı gibidir.

Bu ülkede gözü olan, bu ülkenin ekonomik kaynaklarını sömüren ve bu ülkede ki “azınlığın çoğunluğa olan tahakkümü” bu olayda da kendini iyice gösterdi.

Devletin pazarlık yapmadan bu işi sonlandırması lazımdır.  Gezi parkı protestoları yapan genç jenerasyonun özgürlük talebini yerinde buluyor ve destekliyorum. Ancak aralarında bulunan bölücü ve vatan hainlerini de barındırmamaları gerek.

Taksim anıtında Apo posteri asanları, bölücü parti bayrağı asanları ve kamu mallarını yağmalayanları nasıl hoş görmemizi bekliyorsunuz?

Beyler!... bu işin bitmesi gerek.

Bu iş için inatlaşmaya gerek yok.

Bu işin tatlıya bağlanması ve sone erdirilmesi gerekiyor. Bunda da hükümette gerekirse geri adım atmalı ve oraya yapılması planlanan projelerden de vaz geçilmelidir.

Bu açıklama yapıldıktan sonra park eylemleri devam ederse de hükümet gerekli adımları da atmaktan çekinmemelidir.

Türkiye bir hukuk devletidir.

Ve kimse kendini hukuktan daha güçlü ve üstün görmemelidir.

Devlet haddini bilmeyene de haddini bildirmelidir….

Yeter artık… bu iş kabak tadı vermeye başladı!...

**

YOLLARIMIZ!...

Kahramanmaraş çevre yolunu yine yazmak istiyorum. Diyorlar ki; “Kapıçam’dan Kılavuzlu köprüsüne kadar üç şerit yol yaptık!” İyi güzel de bu yeterli mi?

Özellikle Madalyalı kavşaktan Üniversite istikametine doğru giderken SERVİS YOLU ile ilgili hiçbir çalışma yok.

Aralarda geçişte bulunmadığı için o bölgeye gitmek işkenceden beter geliyor insana.

Ya kardeşim köprülü kavşakların ne olacağını artık kimse bilmiyor? 2007 yılından bu yana köprülü kavşak yapılacak bu memlekete? Ondan vaz geçtik. Şu çevre yolundaki servis yollarını bir yapsanıza artık…

Yoksa o bölgelerde birkaç hatırlı insanın işyeri önünde araç parkı yapacak yerleri kalmıyor ya da yol geçiş belgeleri olmadığı için mi siz bu servis yolunu yapmıyorsunuz?

Tek bir çevre yolumuz var ve bu yolun görünümü de Kahramanmaraş’a hiç yakışmıyor?

Birde Karayolları iyi çalışıyor diye yazılıp çiziliyor. Yapmayın Allah aşkına…

Bizler resmen uyutuluyoruz!...

Birileri çıkıp tarih versin.

Şu yıla kadar bunlar bitecek desinler.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yazarlar Haberleri