Aşı karşıtları inadım inat demeye devam ediyorlar. İnsanın aklının başına gelmesi için illa da bir musibet yaşaması mı gerekiyor?
Geçen hafta sonu İstanbul’da yaptıkları miting ile ipin ucunu iyice kaçırdılar.
Nasrettin hocanın merkepten düşen araması gibi bu vatandaşlar ve destekçileri de ancak hastalığa yakalandıklarında ah vah edip binbir pisman olacak ama son pişmanlık hiçbir zaman para etmemiş.
Virüsün şakasının olmadığını anlamak için illa virüsü kapmak mı gerekiyor.
Hastanelerimizin yoğun bakım servislerinde yatan hastaların kahır ekseriyetinin aşısını yaptırmamış ve aşı karşıtlarından olması çok düşündürücü.
Bu gerçeklikten anlıyoruz ki, aşı olma işe yarıyor ve inşaallah yaramaya da devam edecek.
Bu zalim virüse karşı aşılamadan başka şimdilik elimizde başka bir silah yok.
Önümüzdeki aylarda seri üretimine başlanacak yerli aşıyı bekleyen çok sayıda vatandaşımızın olduğunu biliyorum.
Sağlık ordumuz ve sağlık alt yapısının gücü göz önüne alındığında aşılanma oranlarımız artarak hastalığı alt ettikçe ,bu günler geçip ortalıktaki toz duman dağıldığında gerçek olan gerçekle yüzleşerek akla karayı daha iyi ayırt edeceğiz.
O zaman her şey daha berrak, arı duru gözlerimizin önünde olacak ve bugün atıp tutan birçok bilim insanı belki utancından saklanacak delik arayacak.
Tıpkı pandeminin başladığı ilk günlerde kendini birşey zannederek ileri geri atıp tutanların bugün yaşadığı utanç gibi .
Mesela o günlerde maskenin korunmada çok önemi yok diyenler bugün maskede maske diyor.
Özellikle bugün aşı üzerinden devam eden savaşta dünyanın savrulduğu yeri görenlerimiz nasıl bu kadarına da pes diyor ve tüm açıklığı ile acımasızlığın bu kadarına akıl erdiremiyorsa , savaş sonu açığa çıkacak yeni gerçeklerden de aynı şekilde belkide insanlığından da utanarak hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı günlerde kendine düşen sorumluluğun hakkını vererek yeni dünyaya ayak uydurmaya çalışacaktır.
Değerli okurlarım, virüsle ilgili öngörülerimden bugüne kadar mahcup olmadım şükür. Tedbiri elden bırakmadan haddini bilmeye gayret eden bir hekim olarak hastalanmadan önce sağlığımızın kıymetini bilmeliyiz düsturuna ayak uydurarak yakın çevreme ve hastalarıma yardımcı olmaya gayret ediyorum.
Çok yakınımdaki insanlardan ve akrabalarımdan bana birşey olmaz diyen azımsanmayacak kadar çok insan dünyasını değiştirirken , ölümünü beklediğimiz birçok insan bugün aramızda ve yaşamaya devam ediyor.
Allah esmasından bir çok sıfatı insanlar üzerinden paylaşırken; yaratma, şifa verme ve rızıklandırma sıfatlarını kulları ile paylaşmamış. Böyle bir gerçeklik olmasa idi vay halimize demenin tam zamanı.
Şifa vermek sadece ve sadece Allah'ın kudretindedir. Biz hekimler ancak vesile olabiliriz. Rızık verme ve yaratma da aynı şekilde Rabbimizin kuvvet ve kudreti ile verilir ve icra edilir.
Bu sıfatların insanlara verildiğini düşünmek bile istemem.
Sadece bir hekim olarak 40 yıllık süre içerisinde edindiğim tecrubelerimden şunu çıkarırırm. Böyle bir gücümüz olmadığı halden küçük dağları ben yarattım diyen meslektaşlarımı biliyor ve acizliklerini örtmek için kırk taklayı bırakın yüzlerce binlerce takla atanları görüyorum.
Bugün hala virüsün varlığına inanmayan ve aşısını yaptırmaktan da imtina eden insanlar var aramızda ve beraber yaşıyoruz. Yakın geçmişte bu kişilerden bir tanesi virüse yakalandı. Aşı karşıtlığının bedelini ödedi.
Şimdi tam tersi ,her ortamda yoğun bakımda geçen günlerini ve orada yaşadıklarını anlatarak aşılanmanın önemini bildiğine bulduğuna anlatıyor.
Tam bir aşı propagandisti olmuş mubarek.
Hastalıklar hem imtihan hem de verdiği dersler ile insanların yolunu aydınlatıcı bir ışık. Tıpkı ölüm gibi bir ders ama ders alana ölüm öncesi kendini toparlama hakkınıda veren bir ders.
Hastalıklardan ders almasını bilelim.
Hastalıklar gelmeden sağlığımızın kıymetini bilmek ne kadar önemli ise hastalandığımızda ondan dersler almakta bir o kadar önemli.
Öğrencilik yıllarımızda koruyucu hekimlik diye bir ders vardı. Hastalıklardan korunmanın yolu yordamı öğretilirdi.Hekimlik hayatım boyunca bende öğrendiğim birçok korunma yolunu hastalarıma öncelikli olarak öğretmeye çalıştım.Temizlik imandandır dusturunu hiç unutmadım.
Sağlıklı beslenme, uyku hijyeni,temiz su,sıgara ve uyuşturucu ile mücadele gibi bir çok koruyucu yöntemi hastalarımla payşatım ve paylaşmaya devam ediyorum
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
Aşı karşıtlarının mitingi
.