Cuma, cumaertesi ve Pazar günü yapılan avasım Türk oyunları şenliği bitti. Pazar günü seyretmek imkanımız oldu. Birkaç tane tespitim var ve bunları paylaşmak istiyorum. Yapılan iş büyük bir iş ve Türkoğlu belediyesini ve başkanı sayın Osman Durmuş beyi tekrar tebrik ediyorum.
İlk tespitim, bu tür şenliklere aile ile katılınması gerektiği üzerinedir. Kız ve erkek çocuklarımızın ve hanımların muhakkak bu tür şenlikleri görmesi lazım. Hanımlarımızın ve kızlarımızın tesüttürlü olduğunu sayın başkanım bilir. Bu ne demektir? Bu şu demektir. Bizler hanımlarımız ve kızlarımızı alarak bu şenliklere gelmek ve çocuklarımızın güzel kültürlerini öğrenmelerini istiyoruz. Fakat geçen sene hanım ve kızımla beraber geldiğimde, hem hanım ve hemde kızım ayakta kaldılar. Orada bulunduğumuz süre içinde altına sığınabileceğimiz bir gölge ve üstüne oturabileceğimiz bir sandalye bulamadık. Daha sonra benim arayışlarım neticesinde sadece hanımın oturabileceği bir plastik sandalye buldum ve tel örgünün arkasında oturmasını temin ettim. Gel gelelim oturunca da, yerin müsait olmaması yüzünden seyretmek imkanı kalmadı ve mecburen üçümüzde ayakta seyrettik.
Bu sene eskisi gibi olmayacağını garanti ederek gene beraber gidelim dedim, fakat sıcaktan bunalan hanım kabul etmedi. İnan hiçbir şey değişmemiştir, bizde söylerler fakat yapmazlar dedi. Ben kendisine okuduğum haberleri örnek göstererek hayır hanım, sayın durmuş güzel bir oturma ve seyretme mekanı yapmış, 1100 sporcu ve bir çok devlet yetkilisi gibi yüksek bir katılım var,bu sene muhakkak eskisinden güzel olacak dedim isede hanım kabul etmedi ve gelmedi. İyiki de gelmemiş. Aksi halde dilinden kurtulamazdım.
Geçen seneden bu yana nelerin değişmediğini, neleri bulamadığımı yazmak istiyorum. İnşaallah seneye bunlara bir çözüm bulunur. Aksi halde aynı tas aynı hamam olur ise artık bende seyretmeye gitmek istemem. Bizler sinema, kahve ve benzeri yerlere giden, denizde plajda hanımlar ile eğlenen insanlar değiliz. Bizler yazın yaylaya gider, bağ ve bahçelerde güzel sohbetler ile çaylarımız yudumlayan insanlarız. Birinci tespitim hanımın orası çok sıcak olur, bu şenliklerin yapılma zamanı çok yanlış tesbitine katıldığım oldu. Hakikaten adana sıcağını aratmayan Türkoğlunda, bu şenliklerin ısrar ile temmuzda yapılmasının sebebini anlayamadım. Bırakan Haziranı, bu şenlikler muhakkak Mayıs ayının son haftasını geçmemelidir. Aksi takdirde hanım ve kızım ile gelmem ve orada bu güzel şenliği seyretmem mümkün olmayacak. Madem hanım ve kızım gelemeyecek, o zaman bizim ne işimiz var.
İkinci tesbitim, bu güzel şenliğin maraşımız da yeterince tanıtılamaması olmuştur. Her kime söylesem, nerede, nasıl olacak deyince, etrafımızdaki insanların bu kadar masraf ile yapılan bu şenliklerden haberlerinin olmadığını anladım. Şehrin en işlek caddelerinde ve meydanlarında bu şenliğin afişleri asıldı ise ben görmedim. Bir tane afiş hatırlıyorum, oda ağcalı deresinden aşağı iner iken yolun sağında idi göz ucu ile ancak bakabildim. Trafik te okumak mümkün olmadı. Yerel gazete ise ne kadar okunuyor malum. Maraş televizyonu ise seyredilme rekorları kırmadığından, gene iş şehrin işlek yerlerinde, mesela piazza alış veriş merkezi gibi yerlerde afiş ile olmalıdır .
Üçüncü tesbitim. Eğer sadece davet edilen ve ismi listede olanlara oturma yeri yapılacak, diğer gelenlere başınızın çaresine bakın diyeceksiniz, çünkü dediniz ve biz ayakta durduğumuz üç saatin sonunda yorgunluktan ve sıcaktan bunalarak, istemeden de olsa ayrılmak zorunda kaldık. Maksat-der mensubu arkadaşlar bana bir kişilik yer ayırtmışlar, ben otursam kızım, kızım otursa ben ayaktayım, bu arada bizi seyredip oturma yeri bulamayanlarında bakışları rahatsız ediyor. Baktım olmayacak, vaz geçtim ve ayakta kalmayı tercih ettim. Madem stadyum gibi bir oturma yeri yapılamadı, en iyisi sadece davetlileri şenliğe alsanız daha iyi olurdu. Hiç kimse gelmez ve oturma yeri derdi de olmazdı. Tıpkı, şu mektepler olmasa eğitim bakanlığını ne güzel idare ederdim diyen eski bir yetkilinin dediği gibi.Sporcular gelir kendileri çalar, kendileri oynar, gazete ve televizyonlar haber yapar. Al sana şenlik.
Dördüncü tespitim, geçen seneden hiçbir farkının olmadığını müşahade etmem oldu. Binyüz sporcu katıldı diye yazanları bilmediğim için, elli kişi bile göremediğimiz şenlikte diğer sporcuların nereye saklandığını çözemedik. Oysa güreşte olduğu gibi, Pazar günü her bir ayrı dalın, son müsabakalarını seyretmemiz lazım gelmezmi idi.Fakat oynanan oyunların büyük bir kısmının cumartesinden bittiğini zan ediyorum. Oysa esnafların tek tatil günü var, oda Pazar. Bu şenlik sadece öğrenciler ve memurlar için yapılmış galiba. Haa onlarında haberleri yok, oda ayrı bir mesele.
Beşinci tespitim, kızım su isteyince hiçbir yerde su satılmadığının veya ikram edilmediğini tespit etmem oldu. Yarım saatlik aramam neticesinde vaz geçtim ve dönüşte Türkoğlu ilçemizden su aldık.
Diyeceğim o ki bir sene boyunca güzel bir yatırım yapıldığını okudum. Bize değen bir şey olmadı. Olabilir. Yirmişbeş dönümlük bir at çiftliği yapıldığını ve isteyenlerin burada at binme ve ok atma talimi yapabileceği idi. Büyük ihtimal yapılmıştır. Görmedik fakat yapıldığına eminim. Fakat seyretmeye gelenler için hiçbir şey değişmemiş, aynı tas aynı hamam sizin anlayacağınız. Hanımın haklı çıkmasına üzüldüm. Keşke dört taraflı ve üstü örtülü bir seyirci yeri yapılmış olsa idi. Sadece bazı davetlilerin gölgede seyr ettiği yerlerden nefret etmeye başladım. Bir günde sıradan bir insan olarak değer görmek istiyorum. Bizim paralarımız ile yapılan bu yerlerde bize yer olmaması ne acı.
Eğer seneye aynı yerde ve aynı şartlarda ve gene aynı zamanda, yani temmuz sıcağında yapmaya ısrar eder ise yetkililer, bu işin yapılmasında başka maksatlar aramaya başlayacağım muhakkak. Bir düşünün kırk derece sıcaklıkta, üst üste milli kıyafetlerini giyinmiş sporcular ve başörtüsü, manto ile hanımlar ve kızlar, herkes ayakta ve güneşin altında, yer ve sandalye bulanlar ise herhangi bir şeyi görme imkanına sahip değil ancak ses duyabiliyorlar. Bu arada, mutlu bir azınlık, ikram edilen soğuk suyu içerek nispeten gölgeli bir platformda oyunları seyrediyor. Hayatımı bu şenliklerin oluşturduğu kültüre adamış, bu konuda yüzlerce yazı yazmış bir insan olarak, bu şenlikleri ailem ile beraber seyredememem içime oturdu. Diyecek bir söz bulamadım. En iyisi göksuna gidip yaylada akrabalarımı ziyaret olacak. Macaristan Boğaç ta buluşmak ümidi ile. Vesselam.