Biliyorum, bu yazı üzerine bazıları yine “yandaş yazar” damgasını vuracak alnıma. Olsun.. kim ne derse desin. Hakaret olmadığı ve kutsallarımıza(!) dokunulmadığı sürece her türlü eleştiriye eyvallah. Hem ben daha önce, Ak Parti’nin referandum mitingini eleştirmiş ve “Ak Parti’nin en kötü mitingiydi” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Ona da Ak Partililer kızmıştı. Ama öyleydi hakikaten de…
***
Bu mitinge gelecek olursak, bu miting bir başkaydı. Hatta “bambaşka”ydı!
Sanırım Kahramanmaraş’ın tanık olduğu en kalabalık mitinglerden biriydi. 2002 yılındaki Ak Parti mitingi kadar olmasa da, ondan sonraki en kalabalık mitingdi diyebilirim.
Sadece kalabalığa bakmamak lazım. “Ruh”ta önemli.
O bakımdan kalabalığın enerjisini de hesaba katmalıyız. Gerçekten fıkır fıkır, diri, heyecanlı, coşkulu,enerjik bir kalabalık vardı. Tam önümüzde seksenlik bir dede vardı, abartısız olarak diyebilirim ki miting boyunca bir an olsun durmadı, oynadı durdu adam.
Ee, Kahramanmaraş’ta iddialı olduğunu söyleyen partilerin sanırım canları sıkılmıştır epey. Yani ben olsam benimde canım sıkılırdı. Öyle tahmin ediyorum ki yeni stratejiler geliştirmek zorundalar.
Ama hangi strateji “bu gücü” durdurabilir o ayrı bir mesele tabi.
***
Bir mahalle gezisinde bir bayan Yıldırım Ramazanoğlu’na “Sizde Başbakanımızın kokusu var.” demişti.
Ve bu bayan taşralı bir bayandı!
Bakın bu çok önemli!!
Hayal bile edemiyorum böyle bir kelimenin Bahçeli ya da Kılıçdaroğlu hakkında söylenebileceğini!!
İşte o mahşeri kalabalık, “Başbakan’ın kokusu”na bile razı olacak insanlardan oluşuyordu. Hele Başbakan’ın bizzat kendisini karşılarında görünce….
Gerisini varın siz hesap edin artık.
İtiraf edeyim ben bile bu kadar beklemiyordum doğrusu.
***
Gelelim miting notlarına:
Başbakan her zaman yaptığını yaptı. Tam 1,5 saat geç geldi. Yoruldu tabi kalabalık. Bağıra çağıra usandı, dizlerinde derman kalmadı, heyecan söndü ister istemez. Hatta Başbakan alana geldiğinde bir çok kişi evinin, köyünün yolunu bile tutmuştu!
Ne yapsınlar yani, vakit yakın, köy ırak! Zaten çiftini çubuğu bırakıp gelmiş garibim…
***
Fatih Erkoç’un notunu biraz daha yükselttim.. Birkaç miting sonra sanırım olacak. Kalabalıktan oldukça memnun görünüyordu. O moralle hiçte fena konuşmadı sonunu getiremese de…!!
***
Basın mensupları için oluşturulan yer bu kez doğru seçilmişti. Her zamanki yerin tam karşısı.. Hem sahneye daha yakın, hem de sırtları güneşe dönük. Yani olması gerektiği gibi…
***
Başbakan’ın yere inmeden önce kalabalığın üzerinden alçak uçuşla geçmesi ve yerden rahatça görünmesi heyecanı artırdı. Galiba böyle bir şey ilk oluyor.
***
Alanı dolduranlar yine her zamanki gibi köylerden, beldelerden, ilçelerden gelenlerdi. Bunun en önemli kanıtı olarak Başbakan’ın vatandaşları gaza getirmek için kalabalığa “edeler ses versin” dediğinde cevap alamamasıydı. Çünkü; alanda edelerden kimsecikler yoktu.
Dedeler, nineler, amcalar, dayılar, teyzeler, halalar, kardeşler, bacılar vardı ama Başbakan’ın bahsettiği edeler..??
Neyse..
***
Milletvekili adaylarından en çok alkış alanlar Mehmet Sağlam ve Sıtkı Güvenç oldu.
Büyükşehir sürprizi (Vekil adayları gittikleri yerde zaten dillendiriyorlardı o yüzden ne kadar sürpriz sayılır bilemem.) alandaki coşkunun tavan yaptığı andı. Fakat 2014 tarihi azda olsa hayal kırıklığı meydana getirdi. Ama bu iş öyle “hah” deyince olunacak bir iş değil tabi.
“Hadi burasını Büyükşehir yaptım, yarın Büyükşehirsiniz” ??
Öyle değil işte.. O yüzden, lütfen sabır.
***
Alanda döviz ya da pankart yoktu. Polis girişlerde toplamış hepsini.
Biraz işgüzarlık olmuş gibi geldi bana.. Ama balkonlardakiler süperdi. Hele Başbakan’ın hemen sağında Ekinözü teşkilatının astığı pankart en ilgi çekenlerdendi sanırım. “Başbakanım seninle beraber biz de kefenimizi giydik çıktık bu yola” yazıyordu.
***
Evet, bu yolun bir durağını daha geride bıraktı Başbakan Kahramanmaraş mitingiyle. 12 Haziran yaklaşırken vatandaş sakin, sessiz ve o gün ne yapacağının kararını çoktan vermiş gibi görünüyor.
Ne diyelim, Allah (cc) hakkımızda en hayırlısını versin.
Sevgiyle kalın.