Yazımın başına bu başlığı yazmak istemezdim fakat sabrımında bir sınırı var. Aylardır pkk ile görüşenlerin yaptığı baskı ve kirli bilgilendirme ile karşı karşıya olan aziz Türk milleti en çok ta kendisinden bir parça saydıklarının ihanet dolu açıklamaları, konuşmaları ve beyanları ile sarsılmaktadır. Yıllarca üniversitelerin kapılarında bekletilen , devlet kapısından koğulan ve aşağılanan bu bacılarımız için nice insanlarımız gözyaşı dökmüşlerdir.Fakat ne tür bir hastalıktır ki insanı kendisine yıllarca düşmanlık yapanlar ile aynı yerde buluşturur ve kendi ayağına sıkar , kendisine ağlayanları sırtından vurur, kendisini inkar eder anlamak mümkün değildir. Acaba bu insanlar masum ve pak bacılarımız gibi giyinerek asıl niyetlerini daha rahat ve etkili kılmak içinmi bu örtüye sığınmışlardır demekten kendimi alamıyorum.
Hükümetin pkk ile pazarlık yaptığı ve çeşitli sözleri perde gerisinde verdiğini hissetmemek için aptal olmak gerekir. Her nekadar hükümet kanadından birileri sürekli tersini söylesede, ortakları olan bdp liler ve aziz Türk milletinin kan gibi düşmanı olduğunu bildiğimiz kendinden menkul akil adamlar ki (bu adamlar mütareke yıllarında da osmanlı için aynı iyiliği yapmışlar ve aziz vatanımızı peşkeş çekmeğe gayret etmişlerdi.) bunun tam tersini söylemeğe devam etmekte ve millet kime inanacağını şaşırmaktadır. Uzun süredir yazı yazmıyorum. Memleketin içinde bulunduğu ihanet şebekelerinin ve bunları bir matah zan edenlerin karşılıklı hezeyanlarını sabırla seyrediyor ve dinliyorum ve kendimi birinci dünya savaşının şartlarına hazırlıyorum. Eğer bir islam iddiasında isek ve adımız Türk ise öyle kolay bir hayatımızın olmayacağını ve binüçyüz yıldırda olmadığını, suyun uyuduğunu fakat düşmanın uyumadığını bilen birisi olarak bekliyorum. Şimdi yazımın başlığının açıklamasını yapalım. Son zamanlarda bir çok kanalda yapılan panel ve oturumlarda davetliler iki şekilli insanlardan meydana gelmeğe başladı. Bir tarafta yıllarca başörtülülere kan kusturan konünist ve ateist zihniyet, diğer tarafta güya müslüman baş örtülü bacılarımız! Bu ikili guruba bakınca aralarında hiç bir bağın olmaması gerektiğini ve herhangi bir konuda anlaşmalarının mümkün olmadığını düşünebilirsiniz. Fakat konuşmaları dinlediğiniz vakit bunun tam tersi olduğunu ve mesele aziz Türk milletine havlamak ve birileri adına Türk milletini aşağılamak ve kötülemek ve paçalarından gene birileri adına ısırmak olduğunda ortak paydalarının bu olduğunu anlıyor ve şaşırıyorsunuz. Çünkü zan ediyorsunuz ki bu örtülü bacılarımız! yıllarca kendilerine eziyet edenler ile hesaplaşacak ve demorkasi denen güya medeni eserin nimetlerinden neden yararlandırılmadıklarının hesabını soracaklar. Fakat dinliyor ve anlıyorsunuz ki her iki düşman görünen insanların aslında ortak düşmanı Türk milleti ve Türk milletinin bütün hasletleri imiş. Dün akşam bir kanalda ki oturumda iki baş ortülü ve iki başı açık ve güya fikirleri farklı olan dört bayanın (hanım demiyorum çünkü bu kelimeyi hak etmiyorlar) tek dertlerinin Türk bayrağı ve Türk ismi olduğunu, Türk bayrağından Türk ismini taşıdığı dolayısı ile memnun olmadıklarını ifade ediyorlar ve baş örtülü olan bayan, bayrağımıza Türk bayrağı denmemeli ,ismi Türkiye bayrağı olmalı ve Türkiye devletinin ismi gibi milletin ismininde Türkiye milleti olması gerektiğini büyük bir fikir ifade edermişçesine sunduğunu görmek artık şaşırtmamağa başladı. Aynı bayan devam ederek, Türkler ermenileri, rumları ve kürtleri bu güne kadar inkar etmişler bir kısmını yok etmişler bir kısmının dillerini yasaklamışlar v.s v.s yalanlar ve iftiralar ile dolu konuşmasını yapıyor ve katılanların tamamıda bu konuda ortak fikre sahipler. Ben urfalı olmasam benim babam ve dedem kürtçeyi, zazacayı bilmese ve etrafımızdaki bütün Türkmenler kurmanca ve zazaca konuşmasa bu yalanlarına bende inanacağımda, mümkün olmuyor. Karacadağ Türkmen derneğini kuranların tamamına yakını Türkçeyi konuşmakta zorluk çekerken bu bayanların bu iftiraları seslendirmeleri hala aziz Türk milletinin varlığını tehkike görenlerin bu bayan müsveddelerine verdiği vazife dolayısı iledir. Türk milleti ismine, bayrağına, vatanına ve canına düşmanlık edenleri, bunları yaparken aziz Türk milletinin omuzuna basanları, güya müslüman görünüp, islam düşmanları ile aynı masada oturanları, kendisine sürekli yalan söyleyip aziz vatanı bölmek için alt yapıyı kuranları fark etmekte ve sinesine nakş etmektedir. Hesap günü çok ağır olacaktır. Türk ismi bir milletin ismi olmakla beraber aynı zamanda islamı da mündemiç olan tek millet ismidir. Her kimki bu necip millete düşmanlık yapar aslında düşmanlık yaptığı islamdır ve islamın ne güzel koruyucusu vardır. Vesselam.