3 Mayıs tarihi benim için özel bir gün. Öncelikle “Türkçülük günü” bunu ırkçılık noktasında ele almıyorum. Ama her insan bağlı olduğu kavmini de sevmelidir. Kavminin örf ve adetlerini önce öğrenmek sonra da yaşatmak için çaba sarf etmeli diye düşünüyorum.
Aynı zamanda 3 Mayıs “Dünya basın özgürlüğü” günü. İstanbul’da bununla ilgili yapılan bir toplantıyı TV’de izledim. Gazetelere baktım ama toplantı ve bu toplantıda ele alınan konular ile ilgili detaylı haberlere rastlamadım. Aslında her hangi bir gazete burada konuşan konuşmacıların konuşmalarını vermeliydi.
Neyse dün güne Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’ın “Galericiler sitesini” ziyareti ile başladık.
Sayın Poyraz’ın vatandaşın sorunlarını sabırla dinlediğine şahit olduk. Yanında görevlilerde vardı. Hemen yapılabilecekler konusunda talimat verirken, planlanarak yapılması gereken konular içinde ayrıca yetki verdi.
Sonra ise Çamlık Parkına geçtik.
Çamlık Parkında MHP’nin 3 Mayıs etkinliği vardı.
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy, İl Başkanı Nurettin Demircioğlu, Merkez İlçe Başkanı Ömer Özkan ve diğer yetkililerin katıldığı etkinlikte yaklaşık iki saat kadar kaldım.
Dostlarla sohbet ettik. Uzun süredir görmediklerimizle muhabbet ettik. Eski Milletvekili Nevzat Taner ile ayaküstü konuştuk. Sayın Taner; “bulgur pilavı ile cacığımızı” özlediğini söyledi. İnşallah bir gün birlikte oluruz.
Daha sonra ise etkinliğe Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’da katıldı. İnsanlarla tek tek tokalaştı ve bir süre orada kaldı. Ne kadar kaldı bilmiyorum amma, biz giderken Sayın Poyraz orada sohbet ediyordu.
Tabii MHP Belediye Başkan adayı Mustafa Daşçı hocamda etkinlikte yerini almıştı. Bir süre önce Ankara’da bir göreve atanan Daşçı hocaya da büyük ilgi gösterildi.
Farklı siyasi partilere mensup isimlerin bu tür etkinliklerde bir araya gelmeleri ve konuşmaları Kahramanmaraş’ın gelişmesine büyük katkı yapacağını düşünüyorum.
Zira “birlik” başarı ve güç demektir. Seçim dönemi sone erdikten sonra siyasiler bulundukları kentin gelişmesi için ortak projeler ortaya koymalıdırlar.
Gaziantep de ki başarının sırrı budur.
Onlar konu Gaziantep’in menfaati olunca hemen bir araya geliyor ve ortak hareket ediyorlar.
İnşallah bizde bu birlikteliği sağlayabiliriz.
Nerede birlik orada dirlik demişler büyüklerimiz.
Kahramanmaraş’ı geleceğe daha iyi taşıyabilmemiz için “eteklerimizdeki taşı dökerek!” gelecek adına birlik olalım.
Eğer birlik ve beraberlik içinde olsaydık, bu gün bir bakanımız olurdu.
Ben bize bakanlık verilmemesini buna bağlıyorum.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
Ülkemizde askeri vesayet altında hazırlanan 1982 anayasasının özgürlükler ve demokrasinin gelişmesi açısından eksiklikleri yazılıp çiziliyor.
Bir gazeteci olarak, basın özgürlüğünü sadece “yazma” anlamında görmüyorum.
Sınırsız özgürlük topluma fayda yerine zarar verir diye düşünüyorum. Ancak “bir bakkal dükkanı bile açarken onlarca evrak düzenleniyor. Ama bir gazete çıkartmak için böyle bir durum söz konusu değil” Bu basın özgürlüğü değil, basın da başıboşluk ve sorumsuzluk oluşturuyor. Bunun sonucu ise “basın kuruluşlarında oto kontrol yapılamıyor!”
Her eline fotoğraf makinası alarak ben gazeteciyim dediği ülkemizde öncelikle özgürlüklere dokunulmadan basın yasasında da ciddi değişiklikler yapılabilmelidir.
1982 anayasasına revizyon yapmakla bu iş çözülmez. Sivil mantık ile yeni bir anayasa hazırlanarak referandum yoluyla halkın onayına sunulmalıdır.
Ve hazırlanan anayasa taslağı kamuoyunda tartışılmalı ve olgunlaştıktan sonra önce TBMM’den sonra ise milletten onay alarak yasallaşmalıdır.
Yeni ve sivil bir anayasayı hazırlama iradesi TBMM’dedir. Ve bu irade bunu yapmalıdır.
Bu düşünceler içinde 3 Mayıs Türkçülük ve Dünya basın özgürlüğü gününü kutluyorum.
Malum bu gün haftanın ilk günü.
Pazar günü ise Anneler günü.
Benim annem öleli yıllar oldu.
Bütün annelerin bu güzel gününü şimdiden tebrik ediyorum. Anneler gününüz kutlu olsun.