Kahramanmaraşlı biri olarak içeride olanları yazmak, dile getirmek ve bunları paylaşmak görevimiz. Basın camiası içinde olmak, ustalarla ve yaşıtlarımızla hasbihal etmek bir basın mensubunun başlıca görevi olsa gerek. Gittiğimiz haberler de, davetler de görüşsek de baş başa konuşmanın daha verimli ve derin olacağını düşünüp ziyaret ederim büyüklerimi. Kahramanmaraş'ı geçmişten günümüze anlatırlar; ''sen içinden alman gerekenleri al'' derler. Bende muhabbetlerini dinlerim; sonrası kalemin ve kağıdın feyzine kalır.
Aslında yazmak istemiyorum, yazmasak da olmayacak. Yazmak bir eylem ise eylemi de gerçek konular için gerçekleştirmek gerek. Kimi siyasi yazar, kimileri de öyküleme yapar. Ama içinde hiciv sanatı vardır. İnceden işler, inceden dokunması gereken yere dokunur ve sonunda kalemi kağıdın yanına bırakır.
Kalem ve küçük not kağıtlarım var benim de. Takipçilik önemli, yaptığın haberi, yazdığın köşe yazıyı oldu bittiye getirmek edepsizliktir bu mesleğe.
Kahramanmaraş İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü için bir köşe yazısı kaleme almıştım, internet sitesinin bu şehre ihanet eder bir şekilde pesvente olarak durmakta demiştim. Hala aynen durmakta. Yazdık da ne oldu değil, yazdım da dikkate aldılar mı? Evet, Sayın Mehmet Taş üstadım; ''Turizm Kültür Müdürlüğünden aradılar''dedi. Mehmet Bey abim, bir açıklama istemiş Turizm ve Kültür Müdürlüğünden, biz hala o açıklamayı bekliyoruz.
Yazdıklarımı üç gün sonra unutacak yaşta değilim. Sanırım böyle bir düşünce içinde unuttuğumuzu sanıp, unuttular zannedersem.
Sayın Valim,
Kahramanmaraş İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü internet sitesi hakkında köşe yazım marasgundem.com da bulunmaktadır. Bu köşe yazımız sonucunda herhangi bir çalışmanın yapılmadığını görmek bizleri üzmektedir. Yazdıklarımız değer taşımıyorsa, basın camiası bu Kahramanmaraş da söz sahibi değilse bizlerde bilelim. Sayın Valimizin den bir isteğim var. Kurum müdürlerini ciddi manada bu konuda ikaz etmeleri oldukça yerinde olacaktır.
Kim nasıl düşünüyor bilen birisi varsa bir adım öne buyursun lütfen. Şehrin eksiklerini görmek ve bunları dile getirmek BASIN'ın işiyse eğer, işimizi yapıyorsak bizlerde; bunun karşılığı ''boşver'' olmamalı. Dikkate alınmıyorsa Maraş Basın Camiasının yazdıkları ve haber yaptıkları; yazmaya ve haber yapmaya gerek yoktur artık.
Sadece Kurumlar dan bahsetmiyorum, STK larda aynı durumda. Haklı haksız aramaktan ziyade; olması gerekeni dile getirdiğim için yazdığımız konularda bir karşılık olmaması acaba ''Bu şehirde ''BASIN'' sadece isimden ibaret. Onlara bir ''BASIN'' sıfatı verilmiş ve bırakın ''BASINCILIK'' oynanasın mı denmiş'' diyorum. Haklı olduğumuz konularda bile kimseden en ufak bir cevap yok. Demek ki bu şehir bunu hakkediyor. Bildiğini gördüğünü yazmayacaksın; düzelen bir şey yok. Aynı tas aynı hamam devam ediyor. Bu sadece benim için geçerli değil; köşe yazdığım site içinde geçerli değil. Bu tüm gazeteciler, çalışanları ve köşe yazarları için geçerlidir.
Hafta da bir Huzur Evini ziyaret ederdim, Sayın Erdoğan Topalak Bey, huzur evinde müdürken. Şimdi hiç gitmiyorum. Gidesim gelmiyor nedense, kapıdan girişte milyonlarca soru ve insanı bıktıran türden her seferinde aynı sorulara muhatap olmak. Kurum müdürlerinin ruhi haliyetleri de sanırım Kurumlara yansıyor.
Şahsa münhasır bir kırıcı atıftan kendimi esefle uzak tutarım. Birlikteliği sağlamak görevi olanlar işini yapsın yeter.
Muhabbetle Kalın...