Söyleyerek dilimde tüy bitse ve kalemimin mürekkebini kurutacak kadar yaşadıklarımı ve gördüklerimi yazsam yine de boş olduğunu anlamama rağmen bir daha tekraren yazarak yetkililerimizi ciddiyete davet ediyorum. Yine yeniden 6284 sayılı ucube yasadan bahsedeceğim.
Bataklık kurutulmadan alacağınız her bir tedbir yeni bir tedbire sizi mahkum ve mecbur edecek. İş işten geçmeden şu bataklığı Allah rızası için kurutun artık. İnadım inat demeye devam ederseniz alınan polisiye tedbirlerin nerede ise hiç birisinin bir milim iyileştirmeye gücünün yetmediğini göreceksiniz.
Kimden neden korkuluyor gerçekten anlamak mümkün değil. Geçen hafta yazdığım makaleden sonra çok sayıda e-posta mektubu almış olmam meselenin ne kadar önemli olduğunun açık delili.
Feministlerin esip gürlediğine bakmayın. Şiddete karşı omuz omuza sloganının destekçilerine de bakmayın. Sosyal medyada dolaşan bir istatistikte boşanmanın ve kadına karşı şiddetin en şedit olduğu illerin başlarında yer alan İzmir’i görünce Allah Allah dedim ve bir yanlışlık olmuştur diyerek konu ile ilgili haberleri defalarca okudum araştırdım. Maalesef doğru.
Terörün nasıl dini dili ırkı milliyeti olamaz diyorsak şiddetin de olmaz. Her iki cinste de şiddet mağdurları ile ilgili sosyolojik gerçeklik aklımızı başımıza alıp düşünmemizi gerektiriyor.
2011 yılında ülkemizde uygulanmaya başlayan 6284 yasasının yaktığı yıktığı darmadağın ettiği yuvalar üzerinde ciddi araştırmalar yapıp daha fazla ölümlü cinayetlerin işlenmesi engellenmeli.
Bu önemli konuda sadece erkekleri suçlayarak pozitif ayırımcılık yapıyorum yaftası ile yangına su yerine benzin dökmeye devam edildiği sürece yanacak yıkılıp darmadağın olacak yuvalar geometrik olarak artmasını sürdürecek.
Havanda su dövenlerin ellerini ovuşturarak pusuda beklediklerini unutmayalım.
Niyetlerinin üzüm yemek olmadığı açık seçik belli olan yerli yabancı güruh ülkemizde durumdan vazife çıkarmakla meşgul. Bu gerçeklik dünde, bugünde ve hatta yarında olmaya devam edecek. Çünkü Osmanlı dedelerimizin arslan postlu ülkesinin varisleriyiz. Bu topraklardan 40 tane tilki postlu ucube ülkecik türetilmiş. Ülkemiz hayrına her ne hizmet olursa olsun bu güruhun umurunda hiç olmamış ve olmaz da. Tuzu kuru bu güruhun beslendiği tek gıda kaos , kargaşa ve mevcut iktidar üzerinden algı operasyonu.
Geçen yıl soğan patates döviz , bu sene yeni konu mankeni aranarak hedefe oturtulmak isteniyor ama her durumda da bu milletin yerlileri tarafından ters yüz edilerek yüzlerine şamar olarak atılıyor . Eski Türkiye olsa yeni projeleri ile saldıracaklar ama çok şükür ülkemiz devleti ve milleti ile dimdik ayakta.
Whatsapp ihbarı
Vatandaş , yolunda giden şeyler için devletine teşekkür ederken kötü giden olumsuzluklara da prim vermemek için yazarlara çizerlere yanlış giden şeylerle ilgili ihbar gönderiyor.
Cep telefonuma gelen bir ihbarı İstanbul’daki ulaştırma bakanlığı yetkililerine duyurmak amacı ile kaleme alıyorum. İstanbul Sabiha Gökçen hava alanında bazı isimsiz firmalar korsan yolcu taşımacılığı ile havaalanı İzmit Adapazarı arası seferlerin kayıtsız kuyutsuz biletsiz yetkisiz kişilerce yapıldığı ve çok sayıda şikayete rağmen de bu işin herhangi bir sorgu sual yapılmadan sürdürüldüğünden bahsedilerek duruma el konulması için yetkililerden yardım talep ediliyor.
Bu kişi ve kişilere göz yumulmasının başka bir sebebinin olup olmadığı da merak ediliyor. İlgili yetkililere duyurulur.
Ömer’ler den dönerlere
Gün geçmiyor ki, medyamızda üzücü iç karatıcı bir haber olmasın. Başkanımız Ömerler arıyor ancak etrafta savrulan dönerleri gördükçe Allah yardımcısı olsun diyorum. İstanbul Güngören belediyesinde başkan yardımcılığı gibi önemli bir makama getirilmiş Ömer görüntülü dönerin yediği haltı bir çoğumuz duyduk ve üzüldük. Bugüne kadar işgal ettiği bu koltukta inşallah başka bir herze yememiştir.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.