Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatının 50. yılı dolayısı ile bu yıl ülkemizde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
Bu etkinliler çerçevesinde Yeni Asya Gazetesince tertiplenen Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tır’ı “ Bediüzzaman Türkiye Yollarında “ sloganı ile 17 Eylül tarihinde Edirne’den başlayıp Anadolu’yu karış karış dolaşmak üzere start almıştı.
Edirne’den Ardahan’a, Trabzon’dan Adana’ya Van’dan İzmir’e kadar, Türkiye’nin dört bir tarafında uğradığı her yerde ilgi ile karşılandı. Ve nihayet geçtiğimiz 5 Ekim günü Kahramanmaraş’lılarla buluştu.
Özel İdare iş merkezi önünde yoğun ilgi ile karşılanandı. Misafir edildiği sürece. Bediüzzaman hakkında tanıtımlar yapıldı. Yeni Asya Gazetesi Kahramanmaraş temsilcisi Mehmet Diken tarafından bilgiler aktarıldı.
Hizmet Tır’ı önüne kurulan kitap satış standında risaleler ve diğer eserler satışa sunuldu. Gazeteci Yazar İslam Yaşar kendi kitaplarını imzalayarak okuyucuları ile buluşturdu.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi, 1878 yılında Bitlis’in hizan kasabasının Nurs köyünde dünyaya geldi. Risale-i Nur külliyatının müellifi ve Nur cemaatinin üstadıdır.
Yaşadığı dönemin İslam uleması tarafından verilen "Bediüzzaman" -zamanın en iyisi- lakabı verildi. Zamanla çağdaş ve fikirdaşlarınca, ismiyle beraber anılarak, Bediüzzaman Said Nursî şeklinde söylendi.
Kur’an ve iman hakikatlerini anlatmak için ömrünü vakfetmiş bir büyük bir İslam alimi ve fikir adamıdır. Yaşadığı dönemde zulüm ve iftiralara maruz kalarak kendisi ve talebelerine çok büyük zulüm yapıldı.
O nedenle de şehrimizin en merkezi yerinde sergilenen Bediüzzaman tanıtım hizmet Tır’ı aynı zamanda ülkemizin demogratikleşme sürecinde kat ettiği mesafenin de bir göstergesidir.
“ Bizim düşmanımız; Cehalet, zaruret, ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı san’at, marifet, ittifak silahı ile cihad edeceğiz “ diyerek, bir cümle ile asrımızın hastalığının teşhisini yapmıştır.
Üstad, 23 Mart 1960 da Şanlı Urfa’da vefat etti. Halilül Rahman dergahına defnedildi. Ancak 12 Temmuz 1960 da, 27 Mayıs darbesi hükümetinin emriyle mezarı yıktırıldı ve açıklanmayan bir yere nakledildi.
Aradan tam 50 yıl geçti. Ülkemiz nereden nereye geldi. Mezarına bire tahammül gösterilemeyenler unutulup gittiler. Üstadın fikirleri ise Anadolu topraklarında neşvü nema buldu.
“ Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim. sizler cennetâsâ bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır.”
Vefatının 50. yılı münasebeti ile rahmetle anıyoruz.
Selam ve sevgilerle.