Her ne kadar tarih ve etimoloji ile ilgili yazılar yazsam da, bazı an toplumun istekleri üzerine de kalemi elimize alıyoruz. Büyük şehir ve diğer ilçe belediyelerimizin güzel çalışmaları var. Sosyal tesisler ve kültür üzerine çok güzel çalışmalar yapıyorlar ve bütün Türkiye'ye örnek çalışmalar üstelik.
Bazı insanları hiçbir zaman memnun edemezsiniz. Onun tek ilgi alanı kendisi ve yakınlarının belediyede veya hükumetle ilgili birimler vasıtası ile devlette bir iş bulmasıdır. Bulunmasıdır. Bunlar olmadığı an, her tarafı şantiyeye çevirseniz dahi asla memnun olmaz, şikayet eder , hatta iftira ile yapılanları kötüler, olmaz ise her türlü çirkef beyanlar savurur.
Belediyelerimizin çalışmaları ile ilgili yazımı sene sonuna saklıyorum. Yapılmasını dört gözle beklediğim güzel hizmet var. Şimdilik bu yazımı herkesin ortak arzusu ve şikayeti üzerine trafik ışıkları için kaleme alıyorum. Ben ve benim gibi bir çok insan, trafik ışıklarının bir defada kırmızıdan sarıya ve yeşile dönmesinden şikayetçiyiz. Bu ışıkların büyük bir kısmı üç defa kırmızı ve üç defa yeşil yanarak sizi ikaz ediyor ve siz güvenli olarak duruyor veya kalkıyorsunuz.
Bir de önceden yapılmış olsa gerek pat diye kırmızı veya yeşil yanan ışıklar var ki, arkadan gelen şahıs sarı ışıklarda ve hatta kırmızının ilk yandığı anlarda son sürat geçmeye alışmış. Bu gibi kişiler adam gibi ışıkların yanmasını veya sönmesini bekleyen insanlar için büyük tehlike oluşturuyor. Kaza olduktan sora kimin haklı kimin haksız olduğunun bir manası kalmıyor. Her kes işinde oluyor, zaman ve maddi kayıplar ise kolay kolay telafi olmuyor.
Bütün belediyelerimizden istirhamım bu ışık sisteminin üç defa yanarak seyir halindeki insanları uyaranların kullanılmasıdır. Üç defa yeşil veya üç defa kırmızı yanan ışıklar, insanların durmaya veya kalkmaya hazır hale gelmesine yaradığından, büyük oranda kaza ihtimalini de ortadan kaldırıyor. Bu yönde çalışmaların yapılmasını herkes adına rica ediyorum.
Bir diğer ricam ise daima her yazımda tekrarladığım ve bir gün bu makamı terk ettiklerinde ise, gördüğüm her yerde yüzlerine vurmaktan çekinmeyeceğim güzel türkçemizi katletmeleri ile ilgilidir. Bütün belediye Başkanlarımı buradan bir defa daha uyarıyorum. Bir gün bu uyardıklarım için mahkeme kapısının açık olacağını şimdiden ikaz ediyorum. Yeni ve eski açılan bütün iş yerlerine ve apartman isimlerine güzel Türkçemizin dışında bir isim ile gelenlerin geri çevrilmesini ve Türkçe bir isim bulmayanların inşaat izni ile iş yeri açma izinlerinin verilmemesini rica ediyorum.
İkincisi park ve re kreasyon gibi kanımıza dokunan isimlerde ısrar eden bütün belediyeleri aziz Türk milletine şikayet ediyorum. Bir gün gelir makamların en büyüğüne de şikayet ederim. Bahçe ve mesire gibi gayet güzel kelimeler var iken ısrarla İngilizce, Fransızca ve diğer yabancı diller ile hizmet ettiklerini zan edenler çok yanılıyorlar.
Her kim ki kendi diline bu şekilde zarar verir, onun milliyetçilik ve mukaddesatçılık iddiası havada kalır. O ancak rahmetli Erbakan hocanın dediği gibi taklitçi zihniyeti temsil etmiş olur. Vesselam.