Baştan belirteyim... İnançlı, ay yıldızlı al bayrağımızı "bayrak" bilen, devletimizi "devlet" bilen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yle hiç bir "sorunu" olmayan, vergisini veren, askerliğini yapan, askerimize polisimize karşı önyargısı olmayan Kürt vatandaşlarımız aşağıdaki ifadelerden muaftır!
***
Şimdi, "Kobani" bahanesiyle memleketi yakıp yıkan alçaklara geçebiliriz:
Çoğunluk yeşil kartlı... Sağlık bedava yani. Eğitim desen hakeza… Vergi desen yok... Uyuşturucu çok... Akaryakıt kaçak… Elektrik kaçak…
Üstelik ahırlar bile ısıtmalı. Çimmek için ısıttıkları suyun elektriğini bile parasını biz ödüyoruz. Devlet, jandarmayla bile tahsilat yapamıyor. Hele bir yapmaya kalksın...!! (Biz elektrik parasını iki gün geciktirsek “kesme kağıdı” kapıda!!)
Diğer yandan hükümet; "Aman benim Kürt kardeşim yıllarca ihmal edildi” diyerek bütün yatırımları oraya yapıyor...
Oh valla… Böyle vatandaşlığa can kurban!
***
Ulan demokrasiyi "Apo denen zatın"in özgürlüğünden ibaret zanneden, Kandil'den gelen emirleri "vahiy" telakki eden, babaları Avrupalı, dedeleri Ermenistanlı, İsrail güdümlü, memleketi günlerdir yakıp yıkan kahpeler...
Kalleşler, alçaklar, namussuzlar, korkaklar, şerefsizler...
Yıllardır bu devlete ihanet etmekten başka ne yapıyorsunuz ki şimdi himmet bekliyorsunuz?
Ben söyleyeyim: Sadece alçaklık, kalleşlik, kahpelik yapıyorsunuz. Yediğiniz çanağa pisliyorsunuz. Bana geçmişte yaşananları, boşaltılan köyleri, faili meçhulleri anlatmayın... Şimdi bir kez daha anlıyorum ki sizin anladığınız "dil" bu!! Siz kullanılmaya müsait, korkak ve alçaklarsınız.
Eğer öyle olmasaydı okulları dershaneleri yakmazdınız. Eğer öyle olmasaydı size yol yapan iş makinelerini yakmazdınız. Eğer öyle olmasaydı ambulanslara, kan merkezlerine, sağlık ocaklarına saldırmazdınız. Eğer öyle olmasaydı bankaları, marketleri yağmalamazdınız. Eğer öyle olmasaydı ön saflara küçük çocukları sürüp askere polise saldırmaz; etek giyip yüzünüzü saklayarak kurşun atmazdınız.
***
Be hey şerefsizler...
Bu kadar kahpeliğin üstüne şimdi bizden "imdat" istiyorsunuz! "Kobani’de bize yardım edin" diyorsunuz. "Koridor açın" diyorsunuz... "Silah verin" diyorsunuz... Hani sizin "Kürdistan" dediğiniz devletiniz vardı!?
Hani sizin “Özgürlük Savaşçıları”nız vardı? "Gerilla"larınız vardı? Artist Peşmergeleriniz vardı? N’oldu onlara?
Hadi IŞİD'e de gösterin kahramanlığınızı!!
Yemiyor öyle degill?..
Siz, "devlet olmayı" bir bez parçası, iki tank, üç-beş Peşmerge'den mi ibaret zannediyorsunuz?
***
İki çift lafta bunları "Kürtlerin temsilcileri" olarak görüp şımartanlara söylemek istiyorum: Amenna ve saddakna... Biz büyük devletiz. Allah'ın izniyle bunları da atlatacağız.
Ama, millet bu hainleri artık sırtında taşımak istemiyor. Devlet, hıyanet edenin cezasını versin; “kahraman”la “hain”i aynı kefeye koymasın istiyor!
***
Bırakın sokağı, evlerinde oturan insanların bile can güvenliğini "İmralı"nın insafına bırakılıyor!
Günlerdir giden canların hesabını kim verecek?
Yakılıp yıkılan memleketin maddi hasarını kim karşılayacak? (Tabi ki namusuyla çalışıp, alın teriyle para kazanan insanımız!..)
Hadi gücünüz yetiyorsa yağmalanan o kadar banka ve iş yeri, yakılan 1113 bina ve 1177 aracın parasını bu hainlerden alın. Hadi...
Alabilirseniz tabi!!
Sevgiyle kalın.