“BİLİM VE TEKNOLOJİDE VİZYON ARAYIŞLARI, TEKNOKENTLER” ÜZERİNE MESUT BİLGİNER İLE SÖYLEŞİ

.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinin başarılı hocalarından, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Fakültesi öğretim görevlisi, KSÜ Teknokent’in kurucusu ve ilk Genel Müdürü, Mesut Bilginer ile yazarı olduğu “Bilim ve Teknolojide Vizyon Arayışları,: Teknokentler” kitabının üzerine konuştuk.

Geçtiğimiz günlerde Gazi Kitabevi tarafından neşredilen kitap; geniş bir araştırma sonucu ortaya çıkmış, yatırımcılara vizyon sağlaması ve bakış açısı geliştirmeleri açısından faydalı olacağını düşünüyoruz. Hayırlı uğurlu olsun diyoruz.

Mesut Bilginer’e bu kitabı, yazmaya nasıl ve niçin ihtiyaç duyduğunu? Sorduğumuzda; Sayın Cumhurbaşkanımızın geçen yıl yaptığı “seferberlik” çağrısının ardından “ne yapabilirim”i düşünürken “Bilim ve Teknolojide Vizyon Arayışları, Teknokentler” kitabını yazmaya karar verdim.” Diyerek konuşmasına başladı.

Dışa bağımlılığımızın ortadan kalkması için, Yüksek teknolojili ürünler üretmeliyiz:

“Bu kitapta, ülkemizin daha iyi kalkınması için bazı tespitlerde ve önerilerde bulunuyorum. Şöyle ki; Bazı ülkeler doğal yeraltı kaynakları açısından çok şanslıdır. Diğer bazı ülkeler de katma değeri yüksek ürünlerin üreticisi ve ihracatçısı konumundadır. En şanslı olan ülkeler ise hem doğal enerji kaynakları açısından zengin hem de katma değeri yüksek ürünlerin üreticisi olan ülkelerdir. Buna karşılık yeteri kadar yeraltı zenginliği olmayan ülkemiz açısından en büyük sorunlardan biri enerjide dışa bağımlılığımız ve yüksek teknolojili ürünler üretemediğimiz için ihracatımızın ithalatı karşılayamamasıdır.

Ar-Ge ve yenilikçiliğe Önem verilmeli

Ülkenin önce bilime ve teknolojiye daha sonra da Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) ve yenilikçiliğe önem vermesi gerekiyor. Nitekim bilim ve teknoloji açısından ülkelerin gelişmişlik düzeyi, Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) 'dan Ar-Ge’ye ayrılan kaynakla ölçülmektedir. ABD’de bu oran yüzde 3, diğer gelişmiş ülkelerde yüzde 2-3 kadardır. Ülkemizde de bu oran,  son 10 yılda sürekli artırılarak 2015 yılında yüzde 1,06 düzeyinde gerçekleşmiştir.”

Zihinsel kodlarımız güncellenmeli

“Ülkemizin Ar-Ge ve yenilikçilik sorunu aslında biraz da kültürel bakış açımızla ilgilidir. “Eski köye yeni adet getirme” ve “başımıza icat çıkarma” gibi mottolarla büyüyen bizlerin kesinlikle bir paradigma değişikliğine giderek zihinsel kodlarımızı güncellemeyi böylece “icat çıkarmayı” ve “yeni şeyler söylemeyi” öğrenmemiz gerekiyor. Tıpkı Hz. Mevlânâ’ya ait olduğu iddia edilen sözler gibi: “Ne kadar söz varsa düne ait / Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

Teknokentler teşvik edilmeli 

“Biliyorsunuz, ABD’deki Silikon Vadisi örneğinden yola çıkarak 2001 yılından itibaren ülkemizde de Üniversitelerimizin içinde ve Üniversite-özel sektör ortaklığı ile Teknokent A.Ş. (Teknopark)’ler kurulmaktadır. Böylece Üniversite-sanayi işbirliğinin bütün boyutlarıyla gerçekleşebileceği, ortaklaşa ARGE yapılabileceği, hocaların ve öğrencilerin de kendi ARGE şirketlerini kurabilmeleri için teşvik edilebileceği bir yapı geliştirilmektedir. Böylece ülkemizdeki Teknokent firmaları kalkınmamızın en önemli yapı taşlarından biri olmaktadır.

Akademisyenlerin yenilikçi fikirleri ticarileştirilmeli.

“TUBİTAK tarafından “1512 Tekno-girişim Sermaye Destek Programı ” adıyla bir program yürütülmekte ve üniversite son sınıf, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin veya en çok 10 yıl önce doktorasını tamamlamış olan akademisyenlerin yeni/yenilikçi fikirlerini ticarileştirebilmek için şirket kurabilmelerine imkân tanıyarak, vergisel ve finansal teşvik imkanları sağlanmaktadır. Hayallerim ve fikirlerim var diyen bir genç toplamda 650.000,-TL’ye kadar hibe alarak söz konusu buluşunu ticarileştirebilir ve seri üretime geçebilir. Bu olağanüstü bir destektir.

Üniversite Öğrencileri ne kadar haberdar?

“Kendi çalıştığım Üniversite de dahi toplantılar yapıyoruz; ancak 300-400 öğrenciye ulaşabiliyoruz. Hâlbuki bütün gençlere ulaşabilmemiz ve bu destekleri anlatabilmemiz gerekmektedir. Eğer, bütün bunların amacı ses getirecek ve çığır açacak bir fikir, bir proje, bir buluş ve bunu başaracak bir genç girişimci ortaya çıkarmak ise bu başarının hangi Teknokentte ve Üniversitede gerçekleşeceğini kim bilebilir? Zaten Teknokentlerin bir amacı da bulunduğu coğrafyadaki yenilikçi gençlerin yeteneklerini ortaya koyabileceği bir ekosistem oluşturmak değil midir? “

Okullara Girişimcilik Dersleri konulmalı

“Tıp Fakülteleri ve Diş Hekimliği Fakülteleri dâhil olmak üzere bütün okullarda bu konuların ve desteklerin anlatılabileceği seçmeli de olsa girişimcilik dersleri konulabilir mi? Çünkü onlar da kendi alanlarında faaliyet gösterecek ARGE şirketlerini nasıl kurabileceğini öğrenmelidir. Genelde işletme ve mühendislik fakültelerinde bu dersler okutuluyor ama diğer öğrencilerin haberi olmuyor.”

YÖK, bu konuda Üniversitelere yönelik bir tavsiye kararı alabilir mi?

“Nitekim 10.07.2014/29056 sayılı RG’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun’la Yükseköğretim kurumları bünyesinde, yetişmiş nitelikli insan gücünün katkısıyla Araştırma Altyapıları kurulmasına imkân sağlanmıştır.”

Devletimiz, yatırımcılara Cumhuriyet tarihinin en büyük desteğini veriyor.

Cumhuriyet tarihinin bu en büyük yatırımları ve destekleri ile ülkemiz adeta teşvik cennetine döndü. Gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası/iadesi, 10 yıla kadar vergi istisnası ve sigorta primi işveren hissesi desteği, nitelikli personel, faiz, enerji ve altyapı desteği, sermaye katkısı, yatırım yeri tahsisi ve kamu alım garantisi ile desteklenmesine karar verilen sabit yatırım tutarının asgari 100 Milyon ABD Doları olması gerekmektedir.”

Öncelikli yatırım alanlarımız:

“Öncelikli alanların ana başlıkları özet olarak şunlardır: Enerji,  Su,  Gıda, Savunma sanayi,  Uzay,  Makine İmalat,  Otomotiv,  Bilgi ve İletişim Teknolojileri ve Sağlık(İlaç, Aşı, Biyomalzeme, Biyomedikal Ekipmanlar…) Özellikle yurt dışına bağımlı olduğumuz ve ithalat-ihracat dengesinin aleyhimize çalıştığı bu alanlarda yapılacak yatırımlarda üretilecek yüksek teknolojili ürünlerle ihracatımız artacak ithalatımız azalacaktır.”

Gelişmiş on ülkeden biri olabiliriz.

“Bütün bu süreç daha etkin ve verimli sonuçlar doğurmaya başladığında, ülkemizin katma değeri yüksek ürünlerin ihracatçısı olabileceği, dış ticaretteki cari açığımızın cari fazlaya dönüşeceği, orta gelir tuzağından kurtularak fert başına düşen milli gelirimizin artacağı ve dünyadaki en gelişmiş 10 ülkeden biri olabileceğimiz değerlendirilmektedir”.

Farkındalık oluşturmak amacıyla “Teknokentler” kitabımızı yayınladık.

“O halde farkındalık oluşturmak için bıkmadan, usanmadan ve yorulmadan TV’lerde, STK’larda, TOBB’a bağlı Odalarda, Üniversitelerde ve hatta liselerde bilgilendirme toplantıları düzenleyerek bu gerçekleri anlatmalıyız. Bu kaygılarla, yatırımcılarımızın bilim ve teknolojide vizyon arayışlarına katkı sağlamak için amacıyla “Teknokentler” kitabımızı yayınladık. İnşallah okuyucularına faydalı olur.”

KSÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Fakültesi öğretim görevlisi, Sayın Mesut Bilginer hocamıza, ülkemizin gelişimi ile ilgili verdiği değerli bilgiler için kendisine çok teşekkür ediyoruz. Dört yıla yakın bir zaman, üzerinde çalıştığı  “Bilim ve Teknolojide Vizyon Arayışları: Teknokentler” kitabının okuyucularına hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyoruz.

Mesut BİLGİNER:

1961 Kahramanmaraş doğumludur. İlk ve ortaokulu çeşitli ilçelerde, liseyi Kahramanmaraş’ta okudu. 1983 yılında Çukurova Üniversitesi’nden mezun oldu. 1979-1996 yılları arasında özel sektörde çalıştı. TÜRMOB üyesi Serbest Muhasebecidir. 1996 yılında Kahramanmaraş Sütçü imam Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde muhasebe-finans öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1997-1999 yıllarında Yüksek Lisans yaptı. 2012-2015 yılları arasında Kahramanmaraş Teknokent Yönetici A.Ş.’de kurucu Genel Müdür olarak görev yaptı. Hâlen Teknokent Yönetici A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi, KSÜ İİBF İşletme Bölümünde öğretim görevlisi ve Kahramanmaraş Hz.Mevlânâ Kültürü; Tasavvuf Mûsıkîsi ve Folklorünü Araştırma ve Yaşatma Derneği’nde Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.  Yayınlanmış 5 kitabı(ortak/münferit), mesleki dergilerde 20 makalesi ve uluslararası sempozyumlarda bildirileri bulunmaktadır.  Evli ve iki çocuk babasıdır.

Selam ve sevgilerle.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri