Bir balon uçuralım twittir’dan!

.

 

 

Kabul etmek gerekir ki, sosyal medyanın kullanıcılar arasında büyük bir etkisi var ve bu “kullanıcılar” deyip geçtiğimiz rakam da yadsınamayacak kadar çok. Olumlu etkiye kimsenin bir şey demesi mümkün olmazken, olumsuz etkinin açacağı yaraları tahayyül etmek bile zor. Hele bir de “balon” haberse…

Önceki gün Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine bağlı Gürakar beldesinde 4 yaşındaki minik Dilan, boğazına kaçan boncuk nedeniyle kurtarılamayarak hayata gözlerini yumdu.

Ölüm acı olsa da, “sıradan” bir kaza ve ölüm olayı olduğu açık ama twitteröyle demedi.

Birisi bir balon haber uçurdu, sanal alemin kulağına.

Sadece kulaktan kulağa geçerken farklılaşmadı, yazdıkça iğrençleşti, yazdıkça kanımız dondu, yazdıkça insanlığımızdan utandık, yazdıkça herkesi nefretle anar olduk.

İddia korkunçtu ve gizleyenler de yetkililerdi…

Henüz gazetelerin web sayfasına düşmeyen iddiaya göre –insanın söylemeye dili varmıyor ama- minik Dilan tecavüze uğramıştı.

Bunu da AK Parti hükümeti saklıyordu.

Doktorlara talimat verilmişti, raporu n “boncuktan dolayı öldüğü” şeklinde düzenlemesi istenmişti.

Doktorlar da tırsmış, tecavüzden ölen bebeğe, boncuk yuttu raporu vermişti.

Ve derken gazetelerin web sayfaları haberi ajanslardan alıp, ekranlarından yansıtmaya başladılar.

Hemen yorumlar da geldi; “Yandaş basın da boncuk dedi” diye…

Oysa yandaş olmayan basın da “boncuk” demişti.

Çaba güzeldi doğrusu.

Dilan’a ne oldu diye soruluyordu; #DilanaNeOldu

Ortada iğrenç bir eylemde bulunan varsa korunmamalıydı, kollanmamalıydı, kim olduğuna bakılmamalıydı.

Gürkar beldesinde olan bir olayın, Siverek’te gizlenmesine razı gelinmemeliydi.

Eğer böyle bir çabanın içinde olan varsa da sosyal medyanın baskısıyla vazgeçmeli, gerçekleri ikrar etmeliydi.

Bütün bunlar güzel ama “inanmamak” çok kötü.

Aile öyle bir şey olmadığını söylüyorsa, hastane yönetimi açıklama yapıyorsa, polis raporu da benziyorsa, valiliğin yaptığı açıklamada da boncuğa dikkat çekiliyorsa bu neyin ısrarı?

Yalancının birisinin attığı bir habere, daha sonra kendisinin inanması gibi bir şey mi, yoksa bütün ülke sapıkları korumaya azmetmiş mi?

Gerçeklerin ortaya çıkarılma çabası takdir edilecek bir şeydir ama evinde oturup, klavyenin tuşlarına dokunarak kendisini hem savcı, hem hakim, hem de avukat yerine koymak da densizliktir.

Sormak güzel ama açıklama yapıldıktan sonra da kabul etmeyi bilmek ve gerektiğinde özür dilemek de bir erdemdir.

Eğer ailenin “tecavüz” iddiasına rağmen, yetkililerin “boncuk” iddiası ortaya atılsaydı, bir gece değil, bütün geceleri twitter’a feda edebilirdik.

Ama ortada sosyal medyadan başka bu iğrenç iddiayı ortaya atan yoksa niye ısrar ediliyor, doğrusu anlayamadım.

Kabul edelim ki, ülkemizde son zamanlarda meydana gelen iğrenç tecavüz olaylarında mağduru suçlayıp, zanlı veya zanlıları korumaya çabalayanları gördükçe Dilan olayından işkillenmemek mümkün değil.

Ama bütün tecavüz olaylarında hiç değilse taraflardan birisinin “ikrarı” veya “suçlaması” var veya olmalı.

Bu olayda ise uçurulan balondan başka bir “gerçek” ortada yok.

Buna rağmen, hükümeti “sapıkları koruyor” diye suçlamak, en azından insafla bağdaşmaz. Muhalefet etmenin bu kadarına da pes denir.

Bu tartışmaların sürmesi üzerine, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dilan’ın minicik cesedini Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na gönderdi ve oradan çıkan sonuç da “boğazına kaçan boncuğun ölümüne neden olduğu”ydu.

O zaman söylenenler için özür dilemek de gerekir.

Minicik yavrusunun acısına dayanmaya çalışan aileye “tecavüz” suçlamasıyla ikinci bir acı yaşatmanın ve bunu inadına sürdürmenin hem bir anlamı yok, hem kimseye faydası yok.

Gece boyu süren tartışmaya ben de katılarak; “Yapanın utanmadığını, biz anlatmaya, hatta düşünmeye utanıyoruz. Sapıklarla dolu yerde yaşamak, insanın psikolojisini bozuyor” demiştim.

Bu sitemim, sadece Dilan için yapılan balon iddia nedeniyle değildi, yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun, iğrenç insanların yaptığı şerefsizliklereydi.

Ve gerçekten, insanların bu kadar adileşebileceğini görmek, duymak, insanın psikolojisini bozuyor; bu kadar alçalmak nasıl mümkün olur diye…

Twitimden seçmeler

Mevlana olsam bile netekim gel demeyeceklerim var!

www.twitter.com/naifkarabatak

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yazarlar Haberleri