İki ay önceydi sanırım. Evde otururken, büyük kızım: - baba internete girmiştim. Bir şey araştırıyordum. “Dünyanın en saçma binaları?” şeklinde Google’ye yazdığımda Kahramanmaraş İl Özel İdaresi Binası çıkıyor dedi.
Bilgisayarı açtım aynı soruyu yönelttiğimde gerçekten de bu binanın fotoğrafları çıkıyordu en başta. Fotoğrafları incelerken, kimlerin bu fotoğraflarını yüklediğini araştırırken; Ahmet Buğra Tokmakoğlu ismine rastladım.
Sayın Tokmakoğlu 04 Nisan 2009 tarihinde Kahramanmaraş’a gelir. Kenti gezer ve kent ile ilgili bir yazı kaleme alarak bunu paylaşır.
Yazı dikkatimi çekti. Çünkü enterasan ve ilginç gözlemleri vardı. Yazara e.mail attım. Yazar cevabında; “yurt dışında olduğum için ancak cevap verebildim” diyordu. Çünkü bu önemli gördüğüm gezi yazısını okurlarımla paylaşmak istiyordum. Önce izin almalıydım. İzin verildiği için bu değerli yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Buyrun;
Kahramanmaraş tek bir caddeden mi ibaret?
Kategorisi: İş
Gezi Tarihi: 04 Nisan 2009 Cumartesi
Yazı Tarihi: 22 Nisan 2009 Çarşamba
Anadolu’nun birçok kenti kendi halinde bir yaşama ev sahipliği yapar. Büyükşehirlere nazaran dışa daha kapalı ve kendi yağında kavrulur cinstendir bu şehirler.
Kahramanmaraş’ta tek bulvarlık şehirlerden biri gibi bir izlenim veriyor ilk bakışta.
Kente ulaşmadan önce kent hakkında aldığım bilgilerle kentte ne yenir, ne içilir, nerede gezilir gibi sorularıma cevap buldum. Daha önceden bir defa Maraş’a gelen arkadaşım “Zaten tek caddesi var o da Trabzon Caddesi’dir” dedi.
KAHRAMANMARAŞ HAVALİMANI
Havalimanı tam bir komedi. Kahramanmaraş’a gideceğimi ilk duyduğumda kente en yakın havalimanı nerede diye kendi kendime sorarken Türk Hava Yolları’nın internet sitesine göz attım. İstanbul aktarmalı Kahramanmaraş uçuşunu görünce oldukça sevindim. Adana ya da Antep’e gidip oradan elimdeki eşyalarla Maraş’a ulaşma fikri beni oldukça korkutuyordu. Gerçi dönüşüm Adana üzerinden oldu ama olsun.
İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan fazla dolu olmayan bir Türk Havayolları uçağı ile Kahramanmaraş Havalimanı’na iniş yaptık.
Büyük mavi harflerle yazılı “Kahramanmaraş Havaalanı” yazısı Maraş’ta olduğum ilk anı yansıttığından bende önemli bir yere sahip.
Uçağa yanaşan merdivenlerle indikten sonra pistin içinden elimizi kolumuzu sallaya sallaya alanın içine girdik. Yeni gelen yolcular için olan tek giriş kapısı ile giden yolcular için olan bir çıkış kapısı haricinde bir kapı varlığı söz konusu değil havalimanında.
Valizlerimizin indirildiği bant ise oldukça dar ve kullanışsız. Yolcu trafiğini karşılayacak düzeyde ama bu kente yakışmıyor havalimanı!
Kahramanmaraş Spor’lu oyuncularda bizim geldiğimiz İstanbul uçağının hazırlanmasını bekliyorlardı. Gelen ve giden yolcular birbirilerine oldukça yakın pozisyonda karşılaşıyorlar.
Bavulumu aldıktan sonra kapı önünde çevreyi izlemeye koyuldum. Genellikle gelen yolcular tanıdık, eş, dost, akraba tarafından alınarak gidecekleri yerlere götürülüyordu.
KLASİK TAKSİCİ SORULARI
Benim ise ya havalimanı dışındaki devlet karayoluna yürüyüp dolmuşa binmem ya da bu kapıda taksi bekleyip taksiye binmem gerekiyordu.
Elimdeki ağırlıklarla beraber taksi daha mantıklı geldi.
Ekonomik kriz, işsizlik ve Maraş hakkında genel bir konuşmanın ardından taksici beni kent merkezine otelime getirdi. Havalimanı-Maraş arası yaklaşık 22 Lira filan tutuyor. Taksicinin beni kazıkladığını düşünmüyorum açıkçası.
Otelime yerleştikten sonra şehri keşfetmek için hemen sokağa çıktım. Aklımda Trabzon Caddesi var. Kimseye sormadan kendim keşfetmek istiyorum. Zaten küçük olan şehir merkezinde kendi kendime Trabzon Caddesi’ni bulabileceğimi sanıyorum.
Kıbrıs Meydanı’nı paralel olarak kesen Azerbaycan Caddesi’nden aşağıya doğru süzülüyorum. Bu caddede fazla hareket ve işleyiş yok. Aradaki paralellerden yukarı doğru süzülerek insan kalabalığının olduğu taraflara ilerliyorum.
Amaç, Trabzon Caddesi’ne ulaşmak,
Sağda solda güzel görünümlü lokantalar ve küçük esnaflar. Az geçmeden Kıbrıs Meydanı’na dönüyorum. Az önce yaya geçidinden geçtiğim cadde aslında Trabzon Caddesi’ymiş.
İL ÖZEL İDARE BİNASI
Trabzon Caddesi orta refüjü ve çevresi yeşillendirilmiş bakımlı, güzel bir cadde.
Caddenin en başında kentin en yüksek noktası olan mimarlık rezaleti İl Özel İdare binası yer alıyor. Bu kadar görsel açıdan çirkin binayı kim yapmış merak ediyorum. Caddenin başında, kentin ortasında göğü delen bu renkli ve kötü görünümlü binadan hoşlanan var mı kendi kendime düşünüyorum.
Altında internet kafeleri ve düzensiz dükkânları ile her açıdan kötü bir izlenim yaratıyor.
İl Özel İdare binasının yanında Kahramanmaraş Valiliği’nin son derece gösterişsiz binası yer alıyor. Kentin kalbi bu caddede atıyor.
Her yer dershaneden çıkan, alışveriş yapmaya çalışan insan kalabalıklarıyla dolu. Hava Akdeniz sıcağını aratmayacak cinsten sıcak!
KENTİÇİ ULAŞIM
Kentteki ana ulaşım arteri olan caddede Özel Halk Otobüsü adı altında faaliyet gösteren “minibüsümsü” taşıtlar yoğunlukta. Kahramanmaraş Belediyesi’ne ait otobüslerde var fakat sayıca çok az.
Genellikle AKP’li belediyelerde örnekleri görülen Özel Halk Otobüsü, Belediye Otobüsü ikililiği oldukça kötü bir biçimde Maraş’ta da var. Özel Halk Otobüsü şoförleri uygun yerlerde durmuyorlar, trafiği katlediyorlar. Aynı zamanda ulaşım ücretleri oldukça pahalı. İzmir gibi bir büyükşehirle karşılaştırıldığında Kahramanmaraş’ta kentiçi ulaşıma mutlaka el atılması lazım.
Son derece kontrolsüz ve düzensiz bir ulaşım var. Belediye otobüslerinin sayısı oldukça az ve çok sınırlı hatlarda taşımacılık yapıyorlar.
Yenişehir Devlet Hastanesi de aynı cadde üzerinde bulunan tek sağlık kuruluşu.
HIZ SINIRI 35!
Trabzon Caddesi’ni kesen caddeler oldukça rahat ve ferah; fakat yeşil dalga olarak tabelalara yansıyan hız sınırı tam bir komedi. Yeşil Dalga kentin en işlek caddesinde saatte 35 km. hız olarak belirlenmiş.
Seyyar satıcılarda yer alan simitler bildiğimiz alıştığımız simitlere göre daha açık renkli, geniş bir çember halinde ve ince. Ayrıca “çörek” adı verilen tuzlu yiyecek tüm simitçilerde satılıyor.
Trabzon Caddesi’nden kale taraflarına gelirken kentin meydanının bulunduğu tarihi alanın çevresindeki kaçak yapılaşma gözlerden kaçmıyor. Bu kente bu görüntüler de yakışmıyor. Acilen kent dönüşüm projeleri ile bu binalardan kurtulmak lazım.
Kahramanmaraş’ın kalbinin attığı caddede Turizm Danışma Merkezi’nin kapalı olması sinirlerimi bozuyor. Kahramanmaraş’tan almayı düşündüğüm hatıra ürünü, klasik bir devlet işletmesi biçiminde işletilen Kültür ve Turizm Bakanlığı Danışma Merkezi’nin kapalılığına takılıyor. Turistlerin sadece çalışma günleri ve resmi saatlerde mi geleceğini düşünüyorlar acaba?
Ulaşımın çok pahalı olduğu bu kentte yiyecek içecek fiyatları son derece uygun. Kahramanmaraş’a gelip dondurma yememek olmaz haliyle.
Önceden ismini aldığım pastaneden küçük sayılmayacak bir dondurma alıyorum. Sadece 1 Lira. Alıştığım yumuşacık dondurmalara benzemiyor. Yalayarak değil ısırarak yeniyor Maraş Dondurması. İsteyenler için şoklanmışları da var. 24, 48, 72 saatlik şoklama ile isteyen herkes gittiği yere dondurma götürebiliyor. Ancak şoklama fiyatının dondurmadan pahalı olduğunu unutmamak gerekiyor.
Elimde dondurmam otelime dönerken; Kahramanmaraş’ın en hareketli caddesini keşfettiğim için mutluyum. Maraş her sokağında farklı izlenimler bırakıyor bende…
Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU
**
2014 yılı artık tarih oldu. 31 Mart Mekkenin Fethi, 2 Ocak 2015 Mevlid Kandiliydi. 2015 yılına güzel umutlarla girdik.
2015 yılında ülkemizde ve bütün dünyada barışın hakim olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Bu arada 2 Ocak 2015 günü Habertürk Gazetesi Kahramanmaraş eki verdi. Sevgili meslektaşım Yener Atlı hasta haliyle güzel bir ek yapılmasına vesile oldu. Kentin tanıtımı adına bütün Türkiye’de dağıtılan bu eki bir fırsat diye düşündüm. Bu eke katkı yapan bütün siyasetçi ve iş adamlarımıza teşekkür ediyorum. Sevgili Yener’in ellerine sağlık…