Bir buğday yetiştiricisinin, bir maden işçisinin emeği, darbeci bir generalin statüsünden değerlidir. İhtiyacı için ekmek çalan, namusu için kaatil olan bir insan darbeci bir generalden asildir.
Kalpleri yoktur darbeci generallerin? Oysa bir buğday yetiştiricisinin, bir maden işçisinin kalbi vardır. Çünkü toplumuna emeğini, yâni millete mensubiyetini sunuyor. Bir buğday yetiştiricisi en iyi buğdayı yetiştirmekle, bir maden işçisi en çok kömürü çıkarmakla vatanını ve milletini darbeci generallerden daha çok sevdiğini gösteriyor.
Kendi toplumuna yabancılaşan darbeci generaller geceleri uyuyamazlar. Oysa bir buğday yetiştiricisi, bir maden işçisi geceleri huzurla uyurlar.
Veyl size, çatık yüzlü çağdaş darbeci generaller! Yüreğiniz var mı sizin? Sizler vatan için buğday yetiştirenleri, kömür çıkaranları önemsemezsiniz.
GÖNÜLLERİN DEĞİL, DARBELERİN UZMANIDIRLAR
“Kamusal” birer diktatör olan darbeci generallerden herkes korkar. Çünkü onların mesleği korkutmaktır, sevdirmek değil. İnsanî bir erdemleri olmaz. Gönül tâlimini bilmezler. Cellâtlığı, korkuyu ve güvensizliği yüceltirler. Bir şehre, bir mekâna darbeci bir general geldiğinde, o mekân halktan ve başörtülülerden temizlenir.
Darbeci generallerin içi dışı savaş kokar ve yürekleri demirdendir. Savaş ve darbeye inanırlar. Savaş ve darbe onların varlık sebepleridir. En iyi darbenin nasıl yapılacağına dair strateji, abluka ve taktik teorilerini iyi bilirler. Ondan gayrı hiçbir şeydirler.
Onlar için darbe ve savaş bir nimettir. Ekonomik kriz, işsizlik, istihdam, yoksulluk, bütçe açığı hiç önemli değil. Çünkü çâresi kolaydır: Darbe yapmak ve ardından savaş çıkarmak...
Doğuda ve Batıda darbe yapmış ünlü generallerin darbe üstüne yazdıkları kitapları okurlar. Gönülleri aydınlatan, insanı kalbinden tutup mâveraya kanatlandıran mısraların, menkıbelerin anlatıldığı kitapları bilmezler.
Çağdaş darbeci generaller arasından hiç şair çıktığını duydunuz mu? Çünkü kalpleri perdelenmiştir. Hikmet ve din adamlarını, kutsala çağıran şairleri sevmezler.
Darbeci generaller ülkelerine ne vermişlerdir? Ekmek mi? Su mu? Aş mı? İş mi? Cemiyetin hayatına hiçbir değer katmadıkları halde halkın vergileriyle oluşan bütçeden en çok payı alırlar.