Allah nazardan esirgesin; Büyükşehir Belediyemiz ve etkinlik ortağı İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz tarafından düzenlenen ‘Kültürel Etkinlikler’ dur durak bilmiyor. Başka bir deyişle, hız kesmeden devam ediyor. 13 – 22 Ekim 2017 tarihleri arasında ‘Kahramanmaraş Uluslararası 4. Kitap ve Kültür Fuarı’ adı altında düzenlenen etkinlik bunlardan sadece biri. Bu etkinlikle binlerce okur, milyonlarca kitapla buluşturuldu.
Aynı etkinlikte 160’ı dışarıdan 102’si içeriden (yerli) olmak üzere 262 şair ve yazarımız Fuara katıldı, okullarımızı ziyaret etti. Bu ziyaretlerinde binlerce okuruyla ve seveniyle tanışıp sohbet etti. Kitaplarını imzaladı. Kısaca özetlemek gerekirse; ‘bir taşla onlarca kuş vuruldu.’
Bu yararlı etkinlikle bizleri buluşturan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve İl Milli Eğitim Müdürümüze teşekkürlerimi arz ediyorum. İşin planlamasını yapan, binlerce kişiyi sevk ve idare eden Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Sayın Cevdet KABAKÇI ve Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet AKKÜNCÜ Beyefendilere ise teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varlar…
Arzumuz, bu sene dördüncüsü yapılan Kitap Fuarımızın çok uzun yıllar yapılmasıdır. Ancak; etkinlik ismindeki Uluslararası ibaresi kaldırılırsa doğru yapılmış olur. ‘Bir gün Uluslararası bir hüviyet alır’ düşüncesiyle konulmuş bir kelime. Fuar Uluslararası hüviyete kavuşursa elbette eklenebilir.
Kitap okurları her sene olduğu gibi bu senede Fuar aracılığıyla yeni basılmış onlarca kitapla tanıştı. Zaman zaman bu kitapları ve çok kıymetli yazarlarını bu köşeden elbette sizlere tanıtmaya çalışacağım. Bu yazımda çok uzun yıllardan beri arkadaşlık yaptığım iki gönül dostunun kitabını tanıtmaya çalışacağım. Uzun yıllardan beri hiç ama hiçbir karşılık beklemeden Kahramanmaraş’ın kültürel hayatına hizmet etmeyi şiar edinmiş bu dostlardan birisi Cevdet ALPEREN diğeri Ali AVGIN Bey.
Cevdet Alperen Bey, uzun yıllardan beri köşesinde yayınladığı Gönüllerde bir serinlik bırakan yazılarından bir demet hazırlamış ve bu demet ile yayınladığı kitabını; ‘Zamana Mühür Vurmak’ ismiyle okurlarının beğenisine sunmuş. Emeğine, yüreğine ve ellerine sağlık, bu çalışmasından dolayı kendisine şahsım ve Kahramanmaraşlılar adına teşekkürlerimi sunuyorum.
Kitabı her Kahramanmaraşlı mutlaka okumalı. Bu kitap okullarımızın kitaplıklarına mutlaka beşer onar konulmalı. Belediyelerimiz tarafından yapılan semt okuma salonlarında bulunmalı. Şehrimizin yakın geçmişinin tarihi hüviyetindeki bu eseri okuyanlar eminim ki satırların arasında kendisinden çok şeyler bulacaktır. Kitabın temin edilebileceği kişi ve kişilerle kurulabilecek irtibat telefon numaraları şunlar; 0 344 235 09 73- 0 505 626 49 54
Ali Avgın Bey, musikişinas ve yazar bir şahsiyettir. Maraş Mevlevihane’sinin Şeyhinin Oğlu Satılmış ile âşık olduğu Aslı’nın yüz yıllık aşk hikâyesini kaleme alır. Ortaya çıkan eserinin adını; ‘Han Duvarları Kalbe Düşen Kor’ koyar. Yazar şu notu düşmeyi de ihmal etmez; ‘Aşkın iki kapısı vardır, ikisi de hakikate açılır.’ Kitapla ilgili olarak arka kapağında şunlar not edilmiştir; ‘Maraş’ta başlayan bu iki insanın büyük aşkı; Anadolu’nun Milli Mücadele dönemini yaşamış, hüzün ve sır dolu yolculuklarının, Han Duvarlarında son bulmasıdır. Hatıralardan silinmeyen o zor günlerde yaşanan bu hikâyeyi okurken, sözcükler sizleri bir asır öncesine götürecektir. Anadolu’nun küçük şehirlerinin sokaklarında geçmişinizden izler bulacaksınız. Bir solukta okuyup bitireceğinizi düşündüğümüz bu roman, dilindeki sadelik ve akıcılık bir tarafa, olay örgüsü ve kurgudaki başarısıyla gönlünüzde yer edecektir.
Ali Avgın Beyin Han Duvarlarından sonra ikinci çalışmasını da kitaplaştırır. Bu çalışmasında; Han Duvarları isimli romanda geçen olayların yaşandığı ‘Maraş Mevlevihane’sini anlatır okurlarına. Maraş’ın düşman işgaline uğradığı yıllarda düşmanlar tarafından yakılan, yıkılan Mevlevihane, daha sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından satılır. Şuan çok çirkin bir görüntü oluşturan bu mekân, Saatçi Garajı olarak anılmakta ve çarşı olarak kullanılmaktadır.
Kahramanmaraş’ımızda çok az bulunan tarihi mekânların en önemlilerinden birisini gün yüzüne çıkartan Ali Avgın Beyefendiye ve bu eserin hazırlanmasına katkı sağladığı bilinen Mesut Bilginer Beyefendiye teşekkürlerimi arz ediyorum. Bu mekânın kamulaştırılarak aslına uygun bir şekilde restore edilmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Ne Mutlu Eserleriyle Bu Gök Kubbede Hoş Bir Sada Bırakanlara…