Bir “Osman Okumuş” Yazısı!

.

Bazı insanlar vardır ki, ne kadar övücü cümleler kullansanız kifayetsiz kalır. Oysa sadece isimleri her şeyi anlatmaya yeterde artar bile.

Kaldı ki ben bu güne kadar hiçbir isim için övücü yazılar yazmadım.

Yazamam da...

Çünkü Yaradan yaratırken “muhalif” bir program atmış! O yüzden (art niyetli ve önyargılı olmasam da) genelde bardağın boş tarafını görürüm.

***

Etiketiyle özdeşmiş isimler vardır.

Onların ismini duyduğunuzda her şey film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçer. İcraatlarını hatırlarsınız…

Bıraktıkları eserler, verdikleri güven, yaydıkları pozitif enerji, samimiyet ve dürüstlük “mıh gibi” çakılıdır beyninize.

Örneğin; Mustafa Poyraz, Mahir Ünal, Mehmet Sağlam, Osman Okumuş, Necati Okay gibi…

Bazıları da vardır övülür, göklere çıkarılır, fakat zihninizi yoklarsınız, hatta zorlarsınız bir icraatlarını bulamazsınız.

Hasbelkader(!) bir yerlere gelmişlerdir ama, “makam”ları olsa da “dikili bir ağaç”ları yoktur geride bıraktıkları!

***

Evet, Osman Okumuş; ismi anıldığında çok şey ifade eden bir isim.

“Osman Okumuş Dönemi”ne kadar “Beyoğlu” denince aklımıza “İstanbul Beyoğlu” gelirdi. Bizim Beyoğlu ise sıradan bir “yol üstü kasabası”ydı.  Ne zaman ki Sayın Osman Okumuş belediye başkanı seçilerek projelerini bir bir hayata geçirmeye başladı, Beyoğlu Kahramanmaraş’ın gündeminden çıkmaz oldu.

***

Okullarda, 12 Şubat Kurtuluş müsamerelerinde duyardık Bababurun’u…

Sadece bir “tepe” den ibaret olan Bababurun bu gün, içinde anıtta yer alan “Kale-Park”

Spor kompleksi…

Güreş turnuvaları…

Televizyon programları…

Mesire alanları…

Beyoğlu Belediyespor….

Toplu konutlar…

Taziye evi…

Gavur Gölü’nün yeniden eski haline döndürülmesi için başlatılan proje…

Bunlar sadece bir çırpıda aklıma gelenler.

(Bir Beyoğlu’na “deniz getirmediği” kalmış değil mi?)

***

Ya son icraatına ne demeli?!

Meşhur “Sarılar Su Değirmeni”

Geçtiğimiz Cumartesi Kahramanmaraş siyasetinin ve bürokrasisinin en üst düzey katılımı ile açılışı gerçekleşti.

O değirmeni ilk defa TRT’de yayınlanan “Son Değirmenler” programında görmüştüm. Gerçektende nesli tükenmekte olan son değerlerimizden su değirmenlerimiz.

O zamanlar şimdiki halinden eser yoktu tabi. Atıl durumda olan değirmenin sadece çekim için açıldığı belliydi.

Ne yaptı Okumuş?

Yıkılmak üzere olan viraneyi kendisinin de deyimiyle “yalvararak” satın aldı. Onardı, çevresindeki 30 dönümlük alanı da kamulaştırarak yeşil bir vadi yaptı. Ortaya orta ölçekte mükemmel bir mesire alanı; “Değirmen-Park” çıktı.

Aynı zamanda yok olmaktan son anda kurtarılan bir değer…

***

Evet Kahramanmaraş Valiliği’nin de yardımları ile yaptı. Ama Sayın Vali’de “Osman Başkan, sizin beldenin paraya ihtiyacı var, al şu parayı bir şeyler yap” diyerek vermedi. Vermez de zaten.

Hiçbir vali, hatta hiç kimse vermez. O yüzden Sayın okumuş hazırladı projesini sundu, aldı desteği.

N’oldu?

Bu gün herkesin “bravo” dediği, parmakla gösterdiği, alkışladığı, kimilerinin gıpta ettiği, kimilerinin de elbette kıskandığı bir “şahaser” çıktı ortaya.

***

Sayın Okumuş’un yaptıkları bu gün kendini belediye başkanı sananlara ders olarak okutulabilir.

Tabi hepsini kastetmiyorum ama, herkes kendini bilir.

Zaten çoğu, “Büyükşehir”le birlikte tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerlerini alacaklar.

***

Sayın Okumuş’un Türkoğlu Belediye Başkanlığı’nı düşündüğünü şayet Sisi’nin darbesinden nasiplerini almamışlarsa sağır sultanlar bile duymuşlardır.

Umarım aday gösterilir.

Gösterilmese bile kesinlikle icraatlar noktasında üst düzeyde yararlanılması gereken bir isim.

Ak Parti’nin kesinlikle kullanması gerektiği bir isim.

Gelecek vadeden bir isim.

İnşallah Kahramanmaraş’ın kısır; gündelikçi politikalarına, siyasi oyunlarına, ucuz hesaplarına kurban edilmez.

***

Edilmemesi ve hak ettiği yere gelmesi dileğiyle….

Sevgiyle kalın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri