Malum Cuma sabahı işyerine uğramadan önce birkaç dostu ziyaret ederim.
Bu gün bir dostun yanında otururken, Kahramanmaraş Kültür sanat derneği Başkanı değerli hocamız Abdulhakim Eren geldi. Benim fuar gezilerim ve kendisinin de Afşin, Göksun gezilerini konuştuk. KSÜ’nün Göksun yerleşkesine Aslanbey Afşin yerleşkesine de Aşık Mahsuni Şerif isminin verilmesi ve merhum Hayati Vasfi Taşyürek adınında Afşinde Üniversite içindeki salona verilmesini konuştuk. Elbistan ile ilgili de önerilerini KSÜ rektörü Durmuş Deveci’ye söylediğini dile getirdi.
Özellikle Sayın Eren; Kahramanmaraşlının Kahramanmaraş’ı tanımadığını, ilçeler ile merkez arasında bir soğukluk olduğunu ancak Büyükşehirle birlikte bu ilişkilerin iyileşmeye başladığını dile getirdi.
Kahramanmaraş’ta temel sorunun ise “biz” diyememek olduğunu üstüne basa basa söyledi.
Afşin’i, Elbistan’ı, Göksun’u, Andırın’ı, Geben’i anlatırken yanımızda bulunan bir dostumuz henüz Eshab-ı Kefh’i görmediğini söyledi. Elbistan’a gittiğini ama Afşin’e hiç gitmediğini söyledi.
Bunun üzerine biraz konuşmamız gerektiğine karar verdik.
Ekonomik durumu olan, aracı olan bu şehirde yaşayan bir çok insanın bu güne kadar Kuzey İlçelerine gitmedikleri gibi bir izlenim doğdu bizde.
Sayın Eren; Ankara’da yaşayan Kahramanmaraşlıların bir grubunun bu gün kente geleceğini, Pazar günü ise bu dostlarını Afşin’e götüreceğini Eshab-ı Kefh’i gezdireceğini ifade etti.
**
Değerli dostlar,
Sevgili Kahramanmaraşlılar,
Biz bu şehir gelişsin diye çaba sarf ediyoruz. Hafta sonlarında Gaziantep’te, Adana’da yüzlerce 46 plakalı araçları görüyoruz. Ama aynı ilginin Kuzey İlçelerine olmadığını görüyoruz. Gaziaantepli hafta sonlarında Başkonuş, Ilıca, Fırnız, Elbistan Pınarbaşı, Afşin Tanır, Eshab-ı kefh gibi yerleri gezerken bizler bu yerleri gezmek ve görmek arzusu duymuyoruz.
Bunu hiç sorguladık mı?
**
Andırınlı hemşerilerimiz Osmaniye’ye bağlanmak istiyoruz dediklerinde, sitem ediyoruz. Ancak Anıdırın’ı biliyormuyuz? Andırın’a hiç gittik mi? Andırın’ın ne gibi sorunları var? Bu gibi konularda ne yapıyoruz? Bunların sorgulanması gerekmez mi?
Elbistan ilçemizde yıllar önce Saraykent Market diye bir market kurulmuştu. Bu market sahipleri işine önem verdiler. Birkaç yıl önce Kahramanmaraş kent merkezine minübüslerle satış yapmak üzere gelip gittiler. Ve şimdi Kahramanmaraş kent merkezinde Kent Park adı verilen bu marketler zinciri Elbistan’da küçücük olarak açılan Saraykent marketten doğdu.
Ama Kahramanmaraş kent merkezinde kurulan hangi işletme Afşin’e, Elbistan’a, Göksun’a, Andırın’a gidip bir işyeri kurma kaygısı içine girdi.
Birkaç ay önce İskur Grup Afşin ilçemize bir Fabrika Satış Mağazası açtı. Bunun Afşin için moral değerini biliyor musunuz? Afşinliler oradan alışveriş yapıyor. Afşinliler Iskur Grubu sahipleniyor.
Kahramanmaraş firmaları öncelikle ilçelerde büyümek için satış ve stratejilerini geliştirmelidirler.
Büyükşehir olmanın olumlu yanını fırsata çevirmelidirler. Bu ilçeler arasındaki soğukluğu bitireceği gibi, yakınlaşma, birlikte büyüme gibi ış fırsatları da oluşturacaktır.
Nitekim Nisan ayı KMTSO’nun Meclis Toplantısında Elbistan Ticaret Odası Başkanının Kipaş Holding ile ilgili talep ve beklentileri doğru değilmi?
Kahramanmaraş’ın en büyük holdinginin Elbistan’da bir yatırımı yok. Elbistan OSB’de Kahramanmaraşlı sanayiciler neden arsa almazlar? Neden o bölge insanlarına ağabeylik yapma derdine girmezler. O bölgede bankalarda yatan 2 katrilyon lira paradan bahsediliyor. Bu paranın ekonomiye kazandırılması gerekiyor. Bunun için ortaklık anlayışını geliştirmek gerekmez mi?
**
Kahramanmaraş Büyükşehir olmasıyla birlikte, anlayışımızı da değiştirmek, bu şehri bir bütün olarak ele almamız gerekiyor. Andırın Geben ile Mağralı mahallesinin bir farkı kalmadı. Oraya da Kaski hizmet veriyor buraya da. O halde Mağralı’da bizim, Geben’de bizimdir.
Bizler Kahramanmaraş’ta yaşayan insanlar olarak büyük fotoğrafa bakmak ve buna göre gelişim planları hayata geçirmek zorundayız.
Kısacası “ben” değil “biz” dediğimizde bu şehirde her birey kazanmaya başlayacaktır.
Şimdiki halimizle didişir isek, sosyal ve kültürel bir gelişme olmayacağı gibi refah düzeyimizde de artma değil azalma yaşarız.
Bu duygular içinde, bütün dostalara hayırlı cumalar…