Tarihi on bin yıl gerilere kadar götürülen, dünyanın en eski milletlerinden olan Türk milleti, bundan 2228 yıl önce, hanlar hanı Metehan tarafından bir orduya kavuşturulmuştur. Bu ordu onlu sıralaması olan dünyadaki ilk düzenli ordudur. Binlerce yıldır, Türkçe subay ve er isimleri ile günümüze kadar gelen bu kutlu ordunun, bazı zamanlar Farsçaya ve Arapçaya meraklı düşüncesiz ve güdük devlet adamlarımız tarafından rütbeleri için Türkçenin dışındaki adlar kullanılmıştır. Paşah ve miralay gibi. Arapça ve farsça meraklılarının ortadan kalkıp, Avrupa hayranlarının iş başına geldiği yıllarda da ordumuzun üst rütbeleri tuğbay, tümbay, korbay, Orbay yerine değiştirilerek bay yerine general yapılmıştır. Oysa ordumuzun bütün rütbelerinin Türkçe isimleri vardır ve ordumuz, atamız metahanın vermiş olduğu isimlere tekrar geri dönmelidir.
Merhum büyük gazeteci ve alim Ahmet Kabaklı ağabey yaptığı araştırmalar ile oğuzhanın bir peygamber olma ihtimalinin yüksek olduğunu ve babasına karşı da bir din savaşı verdiğini iddia eden yazılar yazmış idi.İşte bu nedenledir ki, Türk milleti İslam ile müşerref olduğunda, hayatında kısmen de olsa yaşadığı ve bir çok yönden kendi inancına benzeyen islamı çok çabuk kabul etmiş ve zaman içinde islamla mecz olmuş, öyle bir zaman gelmişki, hristiyan alemi bir kişi için İslam olmuş yerine, Türk olmuş demeye başlamışlardır.
Tarihte kendi ismi, mensubu olduğu dinin yerine geçen başka bir millet yoktur. Türk ordusuda islamdan sonra peygamber ocağı olarak anılagelmiştir. Ahmet Kabaklının tezlerinin doğru olduğunu kabul eder isek, Türk ordusu kurulduğundan beri peygamber ocağıdır.
Yerden bitme, sonradan medeniyet sahibi olma iddiasında bulunan ve inandıkları dinin emirlerinin aksine insanlara zulm eden milletlerin, bize medeniyet dersi vermek istediği son dört yüz yılda aziz Türk milleti büyük acılar çekti. Toparlanmaya başladığımız bu günlerde, içeride ve dışarıda iş birliği halindeki Türk ve İslam düşmanları,( aslında Türke düşman olma sebebleri İslam olduğuna göre Türk düşmanları tabiri yeter de artar bile) tekrar saldırılarına başlamışlardır.
İşte bu zor günlerde, ihtiyacımız olan silah ve mühimmatın büyük kısmını yerli olarak üretmemiz, ordumuzu da gürlediği günlere kavuşturmuş, bizim üzerimizde emelleri ve hayalleri olanlara, durup bir daha düşünmeleri ihtiyacını hissettirmeye başlamıştır.Tam tarihimizden ve geçmişimizden kopardıklarını zan ettikleri günlerde, genlerimizde mevcut olan hassaların ölmediği görülmüştür. Türk ordusunun ülke içinde ve dışında Bozkurtlar gibi mücadele verdiği bu günlerde, bu ulu günü kutlamak, tekrar nasip olmuştur.
Türk ordusunun bu kutlu ve ulu günü kutlaması, artık bittiler, bundan sonra sesleri çıkmaz diyen Türk düşmanlarına, ordumuzun tarihine ve kuruluş sebeblerine sahip çıktığını göstermektedir. Bu ordu Peygamber ordusudur ve önceliği Türk milletinin selameti ile beraber hangi dinden ve milletten olursa olsun mazlumlara arka çıkmaktır. Bu büyük dava uğruna, gelişmeye, ordumuzu geliştirmeye ve aynı zamanda bizden bir medet umanlara el uzatmaya da devam edeceğiz inşallah.
Eyy yüce ve temiz Türk milleti. Tarihi senin kadar eski olan Ordunun 2228. kuruluş yılı kutlu olsun. Bütün Türk dünyasının bayramı kutlu olsun.Dünyadaki mazlumlara umut, zalimlere korku salmaya devam etsin. Allah aziz Türk milletini ve ordusunu korusun, Rabbim mazlumlara el uzatacak güç versin inşallah.