Bu yaz günü birlik, bir iki günlük olmak üzere Türkiye en az 15 kenti gezme imkanım oldu.
Hani 40 derece sıcakta eskiden Kahramanmaraş kent merkezinde kokudan durulmazdı. Sanırım hatırlarsınız o günleri.
Bu gün öyle kokuları hiç duymaz olduk.
Konyada Mevlana türbesinin önünden bir yol geçer, o yolu takip ettiğinizde sizi Adana bağlantı yoluna çıkartır. Hem de Cuma günü öğleden sonra o civarda koku almayan burnumun direkleri sızladı.
İki hafta içinde Kayseri, Kırıkkale ve Ankara illerinde kısa süreli de olsa ziyaret etme imkanı bulduk. Doğrusunu söylemek gerekirse Kahramanmaraş bana göre Türkiyenin en temiz beş kenti arasına rahatlıkla girer.
Eksiklerimiz yok mu?
Tabii ki var.
Yeterince Devlet yatırımı almayan bir kentiz. Genel bütçeden yapılması gereken yatırımları biz yapıyoruz.
Ankaradan gelirken neredeyse Kahramanmaraş sınırlarına kadar yol bölünmüş hale getirilmiş. Bizim bölgemizde de yol çalışmaları aralıksız sürüyor. Gecikmeli de olsa hizmet geliyor. Buna şükür.
Kırıkkalede bir gece kaldım.
Ankara yolu üzerinde bulunan TOKİ konutlarına baktım, orada konakladım. Şehri gezdim, caddelerine baktım. Nüfusu 200 binden fazla. Ama Belediye hizmetleri açısından Kahramanmaraş ile kıyaslanamayacak kadar kötü durumda. İki dönemdir aynı isim belediye başkanı. Üstelik İçişleri Bakanı ile Emniyet Genel Müdürü de oralı. Tabii Kürşat Tüzmende öyle.
Yani Kahramanmaraş MKE gibi dev yatırımların olduğu Kırıkkaleden kentin yaşanabilirliği açısından çok iyi durumda.
Eğri oturup doğru konuşalım.
Kahramanmaraşlı kendi değerlerine sahip çıkmıyor, onu küçümsüyor, onu kötülüyor. Bu mantıkla bir yere varmamız mümkün değildir.
Beyler, bu güzel kent, bu kentin sosyo ekonomik konumu, jeopolitik konumu burasını bir cazibe merkezi haline getirmeye yeter.
Ama bizler risk alacak yatırımlardan kaçınıyoruz. Turizm adına hiçbir yatırıma girişmiyoruz.
Kahramanmaraşta henüz turizm yatırımı yapılabilmesi için turizm alanları ya da bölgeleri oluşturulamadı. Öncelikle bu yerlerin belirlenmesi gerekiyor.
Kahramanmaraş sadece 3 köprü arasında sıkışıp kalan bir kent değildir.
Kahramanmaraş 15 bin km yüz ölçümü olan neredeyse Hollandadan daha büyük bir coğrafi yapıya sahip, onlarca baraj gölü olan adeta bir iç deniz oluşturan, yaz ve kış aylarında turizm hizmetleri verilebilecek doğal yapıya sahip bir kenttir.
Burada herkese görevler düşüyor.
İstanbulda yaşayan Yüksel kardeşimizin bizlere yolladığı elektronik postalara baktığımda gözlerim ışıldıyor. Bu kent için kendi çapında bizden çok uzak olmasına rağmen bir uğraş içindedir.
Bizler ise burada çözüm üretmek, öneriler sıralamak yerine birbirimizle didişiyoruz. Birbirimizin kuyusunu kazmaya çalışıyoruz. Sanki bunları yapmakla elimize bir şeyler geçecek?
Şu mübarek Ramazan ayında, insanlara, çevremize sevgi tohumları ekmek, garip gurabaya yardım etmek için çırpınmalıyız.
Vesselam, Kahramanmaraş bizim diretmemize rağmen ilerliyor, gelişiyor. Bu gelişimi hızlandırmak elimizde. Bir ve beraber olursak kaybettiğimiz yılları çabuk telefi ederiz.
Ve kahramanmaraşımızla övünelim arkadaşlar.
Kahramanmaraş öncelikle yaşanılabilecek sayılı kentlerden biridir!...